| Konu: | Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 64 |
| Tarih: | 25.02.2015 |
NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
İç Güvenlik Yasa Tasarısı 132 maddeden oluşuyor bildiğimiz kadarıyla fakat kamuoyunun da yakından bildiği gibi Sayın Cumhurbaşkanı tarafından, Sayın Başbakan tarafından en fazla tartıştırılan 2 maddesi var; bunlardan bir tanesi molotof, diğeri de bonzai. Öyle ki hem Cumhurbaşkanı hem Başbakan il il geziyorlar, ilçe ilçe geziyorlar, yetmedi yurt dışına çıkıp geziyorlar, gittikleri her yerde de birinci gündem maddeleri İç Güvenlik Yasa Tasarısı'yla ilgilidir ve oralarda muhalefet partilerinin bonzaiden yana olduğunu, molotoftan yana olduğunu, kendilerinin de hem bonzai hem de uyuşturucu karşıtı olduklarını halka anlatmaya çalışıyorlar.
Şimdi, tabii ki bu ne kadar gerçekçi, halk buna ne kadar inanıyor, onu önümüzdeki zaman dilimi hepimize gösterecek. Fakat hepimizin bildiği bir gerçeklik var, o da şu: Bu yasa tasarısında hem molotofun hem de uyuşturucunun özellikle hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan tarafından bu denli gündemleştirilmesinin en önemli nedeni bu 132 maddenin içerisinde Türkiye halklarının yakından bilmesini istemedikleri bazı maddelerin geçişini kolaylaştırmak içindir, artık bunu herkes biliyor.
Yine, herkesin bildiği bir şey var, Türkiye'de molotofla ilgili bir yasa yok değil, yasa var ve hâlen de o yasa yürürlüktedir, uyuşturucuyla ilgili yasalar yürürlüktedir. Dün basına yansıdı, herkes biliyor, Mersin'de 3. Ağır Ceza Mahkemesi 15 yaşındaki 4 çocuğa ceza verdi. Verilen cezalar son derece ilginçti, 15 yaşındaki 4 çocuk ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanıyorlar. Yargılanmalarının nedeni de toplumsal olaylarda molotof kullanmaları, işte, örgüt üyesi olmaları, örgüt propagandası yapmaları ve benzeri nedenler. Şimdi, Türkiye'de eğer molotofla ilgili bir yasa yoksa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını savcılar nasıl istiyorlar ya da hâkimler bu kadar cezayı nasıl veriyor? Şu ana kadar molotoftan cezaevlerinde yatan genç sayısı belki bine yakındır ve alınan cezalar da dokuz yıl, on bir yıl, on üç yıl, on beş yıldır. Eğer Türkiye'de molotofla ilgili bir kanun yoksa, bir yasa yoksa molotof kullanan çocuklar bu cezayı nasıl almaktadırlar?
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Yasa o kadar verir mi? Daha az ceza veriyorlar.
NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Şimdi, iki yılla dört yıla siz indirmiş oluyorsunuz yani bir anlamda molotofçuları siz desteklemiş oluyorsunuz, kendi deyiminizle size söyleyeyim. (HDP sıralarından alkışlar)
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Tamam, niye şikâyetçisin?
NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Yani böylesi bir durumla karşı karşıyayız. Bize göre, artık Türkiye'de bunları tartışmak gereksizdir. Yani bu kanun çıkartılarak Türkiye'de belli şeylerin kullanımının önüne geçilemez. Sayın Başbakan, gittiği her yerde, özellikle çok tartışılan ilk on maddeyle ilgili, nedeninin Diyarbakır'daki ve bölgedeki 6-8 Ekim Kobani eylemleri olduğunu ifade etmektedir. Şimdi, Başbakan zannediyor ki ben getireceğim Molotof yasasını çıkaracağım, onunla ilgili işte polis vazife vesaire kanunlarıyla ilgili bazı şeyleri de çıkaracağım, her şey bitecek. Böyle bir şey yok, böyle bir realite yok Türkiye'de. Siz nedenleri ortadan kaldırırsanız bu molotof yasasını çıkartmaya gerek bile duymazsınız. Kaldı ki böyle bir yasa, molotofla ilgili yasa çıkartmaya gerek yok, zaten var. Var olan bir şeyi bu kadar gündemleştirmek demek, Türkiye'de insanların dikkatlerini farklı bir yöne çekmek demektir.
Bizim, Hükûmetten ricamız, isteğimiz şudur: Artık ne bizi ne de Türkiye halkını böyle boş şeylerle oyalamaya gerek yok. Yapılması gereken şey, kullanımın önüne geçen durumları açığa çıkarmaktır, ortaya çıkarmaktır diyorum, teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)