GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:64
Tarih:25.02.2015

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vermiş olduğumuz önerge hakkında söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle de yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle tabii, bu önergemizin kapsamı konusunda belki bilgisi olmayan arkadaşlarımız vardır. Bu önergemiz, terörle mücadele sırasında gazi olan ve malulen emekliye sevk edilen, daha sonra da gazilik haklarından sonra tekrar göreve başlayan 8 emniyet müdürünün emekli edilmesini engelleyen bir önergedir. Bunu kabul ederseniz bu 8 terör mağduru emniyet müdürümüz bundan sonra mağdur olmayacaktır.

Şimdi, arkadaşlar, tabii ki bugün Başbakanın grup toplantısını seyrederken hayretler içerisinde kaldım. Bu tasarı hakkında "Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk edildiğinden bu yana muhalefet ortada yok." diyor.

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Allah Allah!

MEHMET ERDOĞAN (Devamla) - "Komisyonda da yoktular, hiçbir öneride, hiçbir katkıda bulunmadılar, şimdi Genel Kurulda hepsi bir araya geldi, Türkiye'nin güvenliğini sağlayacak bu tasarıya itiraz ediyorlar." diyor. Sayın Komisyon Başkanı, Sayın İçişleri Bakanı, AKP'nin grup başkan vekilleri; Başbakana niçin yalan atıyorsunuz,(x) Başbakana doğru bilgi verin. Komisyonda söylediklerimizi toplasanız bir kitap olur.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Yani, doğru değil anlamında diyor.

MEHMET ERDOĞAN (Devamla) - Efendim?

RECEP ÖZEL (Isparta) - Doğru değil anlamında söylüyor.

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Başbakanın işine gelmiyor, onlar doğru bilgi verdi de Başbakanın işine gelmiyor.

MEHMET ERDOĞAN (Devamla) - Biz bu konuyla ilgili bu tasarının yanlışlıklarını, yarın iktidarı kaybettiğinizde sizin elinize bu tasarının nasıl kelepçeler takacağını ısrarla anlattık arkadaşlar. Anlamamak için siz de gayret sarf ettiniz, bizim söylediklerimizi duymamak için de elinizdeki akıllı telefonlarınızla oynadınız. Bütün Komisyon üyesi arkadaşlar gelsinler, bunun aksini burada söylesinler, anlatsınlar.

Yine, arkadaşlar, halk tarafından, Türk milleti tarafından Cumhurbaşkanı olarak seçilen ancak Cumhurbaşkanı olduğunun farkına varamayan Recep Tayyip Erdoğan'ın Adalet Akademisinde yaptığı konuşmadan bir paragraf okuyacağım size. Hukuk kavramının halkla bütünleştiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Bakın, biz aslında bir kanun devletinin mensupları veya temsilcileri olmaktan öte geçmeliyiz. Ya, ne olmalıyız? Bir hukuk devletinin temsilcileri olmalıyız. Hukuk başka şeydir, kanun başka bir şeydir. 'Hukuk mu, kanun mu?' derseniz, ha, benim o zaman savunacağım şey hukuktur, kanun değil çünkü kanun, önüne gelenin istediği gibi, arzu ettiği gibi, nefsi neyi emrediyorsa buna göre hazırlamış olduğu bir yazılar silsilesidir veya yasalar manzumesidir." Şimdi, arkadaşlar, bunu Cumhurbaşkanı Adalet Akademisinde söylüyor. Size ben şimdi soruyorum: AKP milletvekili arkadaşlar, bu tasarı Cumhurbaşkanının nefsine göre mi hazırlanıp getirildi buraya, İçişleri Bakanının nefsine göre mi hazırlanıp getirildi...

RECEP ÖZEL (Isparta) - Bu ülkenin gerçeklerine göre, ihtiyaçlarına göre getirildi.

MEHMET ERDOĞAN (Devamla) - ...Davutoğlu'nun nefsine göre mi hazırlanıp getirildi, yoksa başka ortaklarınızın nefsine göre mi hazırlanıp getirildi?

RECEP ÖZEL (Isparta) - Ülkenin ihtiyaçlarına göre; ihtiyaçlara göre, ihtiyaç.

MEHMET ERDOĞAN (Devamla) - Bunu çıkın burada anlatın.

Burada boşuna sataşma.

RECEP ÖZEL (Isparta) - İhtiyaç, ihtiyaç; ihtiyaçlara göre.

MEHMET ERDOĞAN (Devamla) - Burada boşuna sataşma, sözün yetiyorsa gelirsin bu kürsüde cevap verirsin.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Veririz.

MEHMET ERDOĞAN (Devamla) - Öyle herkese laf atmakla bu iş olmaz.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Yok ya!

MEHMET ERDOĞAN (Devamla) - Nefsinize göre yaptığınız bütün kanunlardan dolayı bir yaptığınız kanunun altı ay ömrü yok arkadaşlar. Bunu da en fazla birkaç ay sonra, belki seçimden önce buraya bir daha getirirsiniz. "Yanlış yapmışsınız, koşun, sabahlara kadar çalışıp bunu da değiştirelim." dersiniz. Bunun çok örneklerini yaşadık. Bütün kanunlarda yapboz oynuyorsunuz. Bunlar oyuncak değil arkadaşlar. Bu kanunlar, şu hazırladığınız tasarı eğer yasalaşırsa birçok insanın müktesep hakkını elinden alıyor. Okula giden polis kolejindeki çocuğun, polis akademisindeki çocuğun ve yarın resen bakanın onayı, işte, kuracağınız komisyonun teklifiyle emekliye sevk edilecek listesini hazırladığınız 3.200, emeklilik yolundaki, emniyet müdürünün hakkını gasbediyor bu tasarı. Bunlar oyuncak değil ki. O insanlar oraya gelinceye kadar bir ömür harcadılar, siz şimdi gece yarısı burada çıkaracağınız, işte "Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir." dediğiniz bu tasarıyla bu kadar insanın kul hakkına, insan hakkına, iş hakkına tecavüz ediyorsunuz. Bunların vebalini bu dünyada da ödeyeceksiniz, öbür dünyada da ödeyeceksiniz. Bu vebal her hâlükârda sizin yakanızdadır. Çünkü, Cumhurbaşkanı açıkça ifade ediyor ki: "Biz şimdiye kadar çıkardığımız 2.200 kanunun hepsini nefsimize göre hazırladık." Türkiye Cumhuriyeti'nin ihtiyaçlarına, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına göre hazırlamadığımızı açıkça ifade ediyor. Bu ayıp da sizin hepinize yeter.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)