| Konu: | 25/2/2015 tarihli 64'üncü Birleşimdeki bazı ifadelerini düzelttiğine ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 26.02.2015 |
ÖZDAL ÜÇER (Van) - Değerli arkadaşlar, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Dünkü tutanakta, Türkçe öğretmeni olarak kendimi beyan ettiğim noktasında... Evet, Türkçe öğretmeniyim. Farklı polemiklere konu olduğu için... Sınıf öğretmenliği diplomam var. O diplomamda Türk dili edebiyatı öğretmenliği yapabileceğime dair ibare de söz konusu ve ana dilimin Türkçe olmamasından kaynaklı kimi lehçe ve şive sorunlarım olmakla beraber Türk dili kurallarını iyi biliyorum. Türk dili kurallarını iyi biliyor olmaktan dolayı da kendimle övünebilirim çünkü AKP Grup Başkan Vekili de, çoğu Türklük üzerine, Türk milliyetçiliği üzerine çok söylemde bulunuyor ama "güç" ve "şiddet" arasındaki farkı bilmediği için devleti bir şiddet kullanma iradesi, gücü olarak belirtmişti. Bu konuyla ilgili olarak söyledim.
Ben öğretmen kimliğimi belirtirken öğretmenlik kimliğimden de onur duyduğumu... Bugün AKP'nin iç güvenlik yasasını getirmek yerine, ataması yapılmayan öğretmenlerin polis olmak üzere iş bulabilme kaygısıyla polisliğe müracaat etmesi gerçekliğini oluşturmak yerine, atanması yapılmayan öğretmenleri atamak, okulu olmayan köylere okul yapmak politikasını benimsediği bir icraatçı pozisyonda olmuş olsaydı, biz AKP'nin bütün icraatlarını, olumlu manada yapacağı bütün icraatlarını koşulsuz destekleyecektik. Ama getirmiş olduğunuz bu yasa sadece Kürtlere değil -Kürtler bu coğrafyada en çok kendini savunabilecek güçlerden biridir- Türkiye'de yaşayan bütün halklara zarar verecek bir yasadır. Bundan dolayı, bu yasayı geriye çekin, köylere karakol yapmak yerine, okul; memlekete polis atamak yerine, eğitim verecek öğretmenler atayın.
Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)