GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:65
Tarih:26.02.2015

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

"İç güvenlik paketi" diye anılan bu tasarıda emniyet kadro ve çalışanlarıyla ilgili birçok düzenleme yapılmakla birlikte, polisin yaşadığı sorunlar görmezden gelinmektedir. Emniyet teşkilatı personelinin en başta gelen sorunları özlük hakları ve çalışma şartlarıyla ilgilidir. Polislerimiz, emekli olunca maaşı yarı yarıya düştüğünden yaş haddine kadar çalışmak zorunda kalmaktadır, emekli polislerimizse şiddetli geçim sıkıntısı çekmektedir.

Dün Konya, Antalya ve İzmir'den gelen emekli polis arkadaşlarımız Türkiye Büyük Millet Meclisi Dikmen Kapısı'nda ikinci basın açıklamasını yaparak bir kez daha haklarını aramışlar, taleplerini dile getirmişlerdir. Sayın Bakan, Sayın Hükûmet, lütfen, duyarsız kalmayın. On binlerce polisimiz icralık durumdadır. Ağır çalışma şartları, geçim sıkıntısı ve ödenemeyecek boyuta yükselen borçları nedeniyle bunalıma giren, intihar eden polisler vardır. Türk polisinin özlük haklarının iyileştirileceği yıllar önce Başbakan düzeyinde vadedilmiş, yıllardır her gelen AKP'li İçişleri Bakanı da umut veren sözler sarf etmiş ama gelen aldatmış, giden kandırmıştır. En son 25 Temmuz 2013 tarihinde Ankara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde verilen iftar yemeğine katılan o günkü Başbakan, polisin emeklilik haklarını düzenleyen çalışmanın gelecek yasama yılında kanunlaştırılacağını söylemiştir. Aradan anılan yasama yılı geçmiş ve bu yasama yılında da bugüne kadar bir gelişme olmamıştır.

Ey AKP Hükûmeti, bu tasarıda polisin özlük hakları niye yok? "Polislerin özlük hakları iyileştirilecek." diye verdiğiniz sözleri niye tutmuyorsunuz? Sözünüzü tutmak için on iki yıl size yetmedi mi? 132 maddelik bu tasarıda AKP, kendi istediği her konuya yer verirken polisleri yine hüsrana uğratmıştır. Yeter artık, polislerin onurlarıyla bu kadar oynamayın. Türk polisi size hakkını helal etmeyecektir.

Değerli milletvekilleri, polisin en başta gelen isteği, ek göstergelerinin yükseltilmesidir. Tamamına yakını yükseköğrenimli olan polisler 3600 ek gösterge istiyor, birçok kadroya verilen 3600 ek göstergenin kendilerine de verilmesini bekliyor. Milliyetçi Hareket Partisi olarak verdiğimiz kanun tekliflerinde, yükseköğrenim gören emniyet personelinin 2200 olan ek göstergesinin 3600 olarak düzeltilmesini, 8'inci dereceye kadar ek gösterge verilmesini ve bazı unvanlı kadroların ek göstergelerinin yükseltilmesini; yine, emniyet hizmetleri tazminatını kadro, unvan ve derecesine göre 50 puan kadar artıran iyileştirmeler yapılmasını önerdik. Ancak, 2013 yılında, hem de Polis Haftası'nda Genel Kurul gündemine taşıdığımız bu kanun teklifi AKP Grubunun oylarıyla reddedilmiştir. Bu yüzden, polis camiasının umutları bir kez daha yıkılmıştır.

Sayın İçişleri Bakanına çağrıda bulunuyorum: Gelin bir güzellik yapalım, gelin siz bir yiğitlik yapın ve tarihe geçin; polise 3600 ek göstergeyi bu tasarıda verelim. Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz destek vermeye hazırız.

Çalışma şartlarında da birçok sorunlar bulunan Türk polisinin çalışma süre ve şartları mutlaka dünya standartlarına kavuşturulmalıdır. Ağır ve yıpratıcı çalışma koşulları göz önüne alınarak polislerin senelik ve haftalık izinleri ile fazla mesai ücretleri de mutlaka yeniden düzenlenmeli, Nuh Nebi zamanından kalma yönetmelikler, insanı insan gibi görmeyen Polis Disiplin Tüzüğü değiştirilmeli, ikinci emirler kaldırılmalıdır. Polis, istirahatli dahi olsa amir tarafından verilen emirle tekrar göreve dönmek zorunda kalmaktadır. Görevde iken hangi saatte istirahate ayrılacağını bilmeyen polislerin ikinci emir ihtimali özel yaşamını etkilemektedir. Polis, programlı bir yaşamdan yoksun kaldığı içindir ki sürekli olarak görünmeyen bir iş stresinin baskısı altındadır. Bu ise kaçınılmaz olarak görevi yanında, eşi ve çocuklarıyla olan ilişkisini ve aile içindeki güvenilirliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Polislerimizin çalışırken ve emekli olduktan sonra ele güne muhtaç olmadan, huzurlu, itibarlı ve insanca bir hayat sürdürebilmeleri bir an önce temin edilmelidir.

Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)