| Konu: | Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 26.02.2015 |
SELMA IRMAK (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; günlerdir iç güvenlik paketi üzerinde tartışma yürütüyoruz ve bu Mecliste bugüne kadar görülmemiş bir muhalefet direnci yaşanıyor. Ülke bunu izliyor. AKP Hükûmeti ise bu muhalefeti görmezden gelmeye devam ederek ısrarla ve inatla bu ülkeyi gerçekten kaosa sürükleyecek, uçuruma sürükleyecek, zaten askıya alınmış olan hak ve özgürlükleri daha da kısıtlayacak olan paketi çıkarmakta ısrar ediyor, inadından vazgeçmiyor. Bunun ülkemiz için bir yararı olduğunu herhâlde hiç kimse düşünmüyordur. Yüzünü kapatmanın, ulusal kıyafetler giymenin, toplantı, gösteri ve yürüyüş yapmanın bu ülkeye bugüne kadar bir zararı olmadığı gibi bundan sonra da olmayacaktır. Bugüne kadar, hiç kimse ulusal kıyafet giydiği için bu ülke bölünmemiştir. Asıl, yasaklar bu ülkeyi bölünme noktasına getirmiştir. Asıl, hak ve özgürlükler konusunda yaşanan ağır insan hakları ihlalleri, bu ülkenin, ne yazık ki, Fırat'ın doğusu ve Fırat'ın batısı olarak neredeyse ikiye bölünmesine yol açmıştır.
Bütün bu yasaklamalar, güvenlikçi yöntemler ve politikalar, ne yazık ki, bu ülkenin yıllarca var olan gelişimini engellemiştir, olması gereken yerde değil, çok çok gerisinde bir yerde seyretmiştir. Milyonlarca doları bu güvenlik politikalarına harcamıştır. Sadece bunlarla yetinse iyi, zarar sadece bu kadar olsa iyi, kaybedilen 40 bin candan bahsetmiyoruz.
Bir de bunun altında, bu tür güvenlik politikalarının altına saklanan derin devleti düşünüyoruz. Buranın altında üreyen defakto yapıları ortaya koymak istiyoruz. Bu defakto yapılar, bugün, bu ülkenin, ne yazık ki, her alanına yayılmış ve bu ülkenin altını oymaya devam ediyorlar. Her gün bir yerde karşımıza çıkıyorlar. Bir gün Cizre'de, bir gün Silopi'de, bir gün İstanbul'da, bir gün Bursa'da, bir gün başka bir yerde karşımıza çıkıyorlar.
Evet, bu güvenlik paketi ve güvenlik tedbirleri, güvenlikçi zihniyet, ne yazık ki, bu ülkeyi bu noktaya getiriyor. O yüzden diyoruz ki, yol yakınken, bu kadar muhalefet varken, ülke bu kadar bu pakete karşıyken bu paketin derhâl geri çekilmesi gerekiyor.
Bu paketin çağdaş dünyayla, ileri demokrasiyle alakası yoktur. O çokça ileri demokrasiden söz eden AKP Hükûmetine sesleniyoruz: Avrupa Birliğine girmek için çabalayan, kendisini çağdaş dünyayla kıyaslayan, her seferinde bunu bir gurur vesilesi yapan AK PARTİ Hükûmetinin, bu paketle hangi derecede ilerlediği, hangi konuma düştüğü gözler önündedir. Avrupa Birliğinden yapılan açıklama, bu paketin, Türkiye'nin ilerlemesi konusunda ve Türkiye'deki demokratik gelişim noktasında derin endişe duyulduğuna dair kaygıları dile getirmektedir. Bu da ortaya çıkarıyor ki, sürekli Avrupa Birliği uyumundan bahseden Hükûmetin aslında uyumdan anladığı uyumsuzluktur, uyum sağlayamama hâlidir. Avrupa Birliği kriterleri bir yana, kendini Orta Doğu'nun lideri olarak görmeye çalışan AK PARTİ Hükûmetinin bu konuda da iflas ettiğini biliyoruz. Çünkü dış politikası da bu anlamda barışçıl, hak ve özgürlüklere dayalı, komşularıyla iyi ilişkiler sürdüren bir ilişki değil, ne yazık ki, her zaman olduğu gibi, savaşa endeksli, savaşı önceleyen güvenlik politikaları ve askerî harekâtları önceleyen bir politikadır. Bu anlamda da bir iflas yaşandığını söyleyebiliriz.
O nedenle, bu paketin bu ülkeye hiçbir yararı yoktur. Bu paketin geleceğe, Türkiye'nin ilerlemesine hiçbir yararı yoktur ve biz bu paketi engellemek için elimizden geleni yapacağız. AK PARTİ Hükûmeti bu paketi bu Meclisten çıkaramayacaktır. Bunu bu şekilde söylüyoruz çünkü arkamızda biz biliyoruz ki milyonlar var ve milyonlar, hak ve özgürlükten yana olan bu ülkenin gerçek vatanseverleri bu ülkede bu güvenlik paketinin geçmesini istemiyor. Biz de onların adına burada direnmeye, mücadele etmeye ve bu paketin çıkmaması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.
Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)