| Konu: | MHP Grubunun, Grup Başkan Vekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu tarafından, Cumhurbaşkanının faizlerin indirilmesi konusunda yapmış olduğu beyanların ve Merkez Bankasıyla ilgili açıklamalarının Türkiye'nin ekonomisi üzerindeki etkilerinin tespit edilmesi amacıyla 2/3/2015 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan genel görüşme önergesinin, Genel Kurulun 2 Mart 2015 Pazartesi günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına; İçişleri Bakanı Efkan Ala hakkında verilen gensoru önergesinin de Genel Kurulun 3 Mart 2015 Salı günkü birleşiminde saat 15.00'te görüşülmesine ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 02.03.2015 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, biliyorsunuz, son dönemde Sayın Cumhurbaşkanı yeniden faiz tartışmalarını alevlendirdi. Bu husus Türkiye ekonomisi üzerinde ciddi sonuçlara yol açıyor. Bugün bu konunun araştırılması için bir araştırma önergesi sunduk.
Tabii, bu, Sayın Erdoğan'ın en son başekonomist olmaya karar vermesiyle ilgili bir konu ama ben daha önce, geçen ay yazdığım bir makalede de kendisini uyarmıştım "Ey Erdoğan, Merkez Bankasından ve bankalardan elini çek." diye. Ama görüyoruz ki hâlâ karıştırmaya devam ediyor Sayın Erdoğan. Bir taraftan da "faiz lobisi" diyor. Defalarca burada konuştuk.
Ben şimdi anlamıyorum, bu ekonominin yönetimi kimde? Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı kim? Tamam Başbakanı anladık, o bırakmış Cumhurbaşkanına, onun yerine Başbakanlık yapıyor. Ama Ekonomi Koordinasyon Kurulunun Başkanı olan Sayın Ali Babacan bu Hükûmetin Bakanı mı, değil mi? Onun imzasını kim attı? Yeniden Bakan olarak uzatılırken yine kararnameler gibi aynen imzalayan Cumhurbaşkanı Erdoğan değil miydi yeni Kabinede? Her kafadan bir ses çıkıyor. Şimdi, ben buradan iddia ediyorum: Sayın Cumhurbaşkanı bunlara "vatan haini" diyor, "Faizleri düşürmemek vatana ihanettir." diyor. Peki, faizlerin yükseltilmesi ne o zaman? Sayın Cumhurbaşkanının açıklamasından sonra gösterge faizleri 6,5'tan 8 küsurlara çıkmış. O zaman, şimdi, biz, Sayın Erdoğan için "vatan haini" mi diyeceğiz?
Sayın Başkanım, bir uğultu var, arkadaşlar herhâlde yoklamaya gelmişler, çıkamadılar gibi arkalardan ama.
Bakın -diyorum ki tekraren, sizin Cumhurbaşkanınıza diyorum- diyor ki: "Faizleri düşürmeyenler vatan hainidir." "Peki, yükseltenler nedir?" diyorum. Kendisinin açıklamasından sonra faizler yükselmiş, bir. "Faiz lobisi" diyor, ben şimdi buradan soruyorum...
ALİM IŞIK (Kütahya) - Döviz lobisini sor, döviz lobisini.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Döviz lobisi kim? Sayın Erdoğan'ın ve ailesinin ne kadar döviz hesabı var? Daha doğrusu, kayıtlı olmayan, sıfırlanamayan dövizler nereye gitti? Dövizdeki 1 birimlik artıştan Erdoğan ailesi ne kadar kâr elde ediyor? Acaba bilerek mi bunları yapıyor? Çünkü her seferinde dolar yükseliyor. Ne zaman Tayyip Erdoğan konuşsa dolar metre gibi anında tekrar çıkıyor. Şimdi, biz kendisine "döviz lobisi" mi diyeceğiz? Ne oldu o eurolar, dolarlar? Biliyorsunuz, kutularda sıfırlandı,(x) sıfırlanamadı, 30 milyoncuk kaldı, bunun gerisi ne oldu, gerçekten anlamıyoruz.
Bakın, değerli arkadaşlar, şimdi, Sayın Cumhurbaşkanının konuşması millete çok pahalıya mal oluyor, kendisi kâr ediyor, ailesi kâr ediyor, faiz lobisi doğru, kâr ediyor, döviz lobisi kâr ediyor ama sadece kasımdan bu yana özel sektörün borcuna baktığınız zaman toplamda 82 milyar TL'ye yakın kur zararı yazılmış. Şimdi, arkadaşlar, bakıyorsunuz, sadece son üç haftada borç stokundan dolayı 71 milyar TL'lik maliyet artışı var.
Peki, sürekli olarak oran veriyorsunuz. Sizin döneminizde faize ne kadar para ödendi? Dış borç 129'ken ödediğimiz para bellidir, dış borç 400'ken ödediğiniz para, o sürekli olarak suçladığınız hükûmetler döneminden 2-3 kat fazla, her yıl 55-60 milyar faiz ödüyoruz. Kime gidiyor? Yani şimdi "Faizi düşürdük." derken düşürdünüz mü, ödediğiniz faiz parası... Sayın Erdoğan, kendisi Gezi olaylarında itiraf etmedi mi arkadaşlar? Hepiniz hatırlamıyor musunuz? "'Sizin döneminizde 5 kat zengin olduk.' diyenler..." diye başladı cümle, "Şimdi bize karşı çıkıyorlar." dedi. "Peki, bunlar hangi dönemde 5 kat zengin olmuşlar?" diyorum; AKP hükûmetleri döneminde. Kimmiş faiz lobisi?
Şimdi, değerli arkadaşlar, Merkez Bankasını, Merkez Bankası Başkanını, ekonomiden sorumlu Bakanı, Maliye Bakanını günah keçisi ilan ederek on üç yıllık ekonomik başarısızlığınızın üstünü kapatamazsınız, kusura bakmayın. Ya, bir çıktınız, "Efendim askerî vesayet var, kumpas." dediniz, sonra döndünüz başka bir şey çıktı. Döndünüz, hep beraber oldunuz "paralel" çıktı. Şimdi çıktınız, "Vallahi bunlar faiz lobisi." Ya, kim faiz lobisi? Ya, bu Hükûmet sizin hükûmetiniz değil mi arkadaşlar, bu bakanlar sizin değil mi? Niye öyle bakıyorsunuz? Ali Babacan sizin bakanınız değil mi, Mehmet Şimşek sizin bakanınız değil mi? Erdem Başçı'yı kim atadı, ben mi atadım? Yani ben Merkez Bankasındayken Erdem Başçı diye kimse yoktu, Durmuş Yılmaz vardı. Erdem Başçı, Ali Babacan'ın ekibinden geldi Başkan Yardımcısı oldu, sonra Başkan oldu. Yoktu öyle birisi Merkez Bankasında. Şimdi niye tu kaka ediyorsunuz? Evet, faizler düşmeli; evet, yatırımlar artmalı ama günaydın be ya! Sekiz senedir burada ben söylüyorum, bütün arkadaşlarımız söylüyor, size diyoruz ki: Gelin yapısal önlemleri alalım, eylem planlarını, programlarını bırakın, bırakın bu açılım saçılım mavralarını, beraber tören düzenlemeleri bırakın, gelin ekonomik önlemleri alalım. Siz bunu almadan faizi düşürmeyle, kâğıda yazmayla bu düşmez ki.
Şimdi, Sayın Erdoğan milleti kandırıyor. Gerçek faiz lobisi de gerçek döviz lobisi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisidir. Niye? Size buradan hodri meydan diyorum, hepiniz burada gelip kanun tekliflerine imza atıyorsunuz, yolunu gösteriyorum, Cumhurbaşkanınızı yormayın, Merkez Bankası Başkanını yormayın, yolunu gösteriyorum arkadaşlar, gelin... Merkez Bankası Kanunu'nun, 1211 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinde yazar: "Merkez Bankasının görevi, temel amacı fiyat istikrarıdır." Kaldırın bunu, beş dakikalık iş, bir kanun maddesi getirin. Ne bağırıp duruyorsunuz Merkez Bankası Başkanına, Bakana, bilmem ne? Biriniz çıkıyor, Sayın Zeybekci: "Şu şöyledir, bu böyledir." diyor, Numan Kurtulmuş çıkıyor: "Efendim, bu az oldu." diyor. Ya, verdiğiniz görev bu. Merkez Bankasının görevi fiyat istikrarıysa, ona uygun olarak enflasyon düşmüyorsa o da doğal olarak faizleri indiremiyor. Bir de başkan değil sadece, Para Politikası Kurulu var, orada üyeler var, sizin döneminizde atanan üyeler var. Yani, böyle mugalata yapıp da bağırıp çağırıp üstüne bir de ekonomiye bir sürü maliyet yüklüyor.
Değerli arkadaşlar, bunlar bir siyasi risktir. Sonra kalkıp uluslararası kuruluşlara kızıyorsunuz. Bugün Türkiye'nin en büyük ekonomik, siyasi risk unsuru Recep Tayyip Erdoğan'dır. Evet, aynen böyle oluyor şimdi. Bakın, rakamları veriyorum: 81 milyar maliyet artışı oldu bu açıklamalardan sonra, artan döviz kurundan. Yani, böyle bir şey olabilir mi arkadaşlar? Ya, hakikaten yani bu işlerde... Bakın, söylüyorum bir daha, buyurun bir kanun teklifi imzalayın -her şeye imza atıyorsunuz, hatta imzası yetişmeyip kaşe basan arkadaşlarımız var; onun yerine sekreterleri mi atıyor, arkadaşları mı atıyor bilmiyorum- Merkez Bankası Kanunu'nun 4'üncü maddesini değiştirin, Merkez Bankasına da "Faizi Hükûmet indirir." deyin, kafanıza göre indirin, sorumluluğunu da siz alın. Böyle bir şey olur mu ya? Ekonominin "e"sini okumuş olan kimse böyle bir şeyi söyleyemez, söylemez.
AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) - Bunlara ders verin, ders.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Onun için, bakın, Merkez Bankası Para Politikası Kurulunun faizi indirmesiyle faiz inmez, o gösterge faizidir. Bakın, diyorum ki size: Bundan sonra 2 puana yakın yükselmiş, 6,5'dan 8,25'lere çıkmış; böyle bir faiz düşüşü olmaz. Siz, hedeflediğiniz enflasyon yüzde 5 diye, yüzde 5,5 diye faizi oraya çekemezsiniz çünkü gerçekleşen enflasyon yüzde 7,5-8 olursa bunun altında verdiğiniz negatif reel faiz olur. Hele hele on iki yıldır, on üç yıldır bu ülkeyi sıcak paraya mahkûm etmişseniz ve her seferinde o sıcak paranın size gelmesi lazımsa zaten yüksek faiz vermek zorundasınız. Şimdi, kendi yaptığınız şeylerin üstünü kapatıp temizlemek için yeni bir günah keçisi arıyorsunuz. Sayın Erdoğan da onun için geliyor, kendi bürokratlarını, kendi Bakanını milletin önünde azarlıyor. Böyle bir şey olur mu ya? Bu nasıl bir anlayıştır, benim aklım ermiyor arkadaşlar. Yani, Sayın Babacan "Sanayiye geçmek lazım." deyince bunda kızacak bir şey yok ki. "Yapısal önlemleri alalım." diyoruz, bir daha söyledik, burada da söylüyoruz.
Bakın, değerli arkadaşlar, kur rejimini değiştirmek Hükûmetin elinde, Merkez Bankası Kanunu'nu değiştirmek Hükûmetin elinde. Merkez Bankası sadece araç bakımından bağımsızdır, amacını Hükûmet kanunla burada koyuyor, kimseyi kandırmayalım. Gelin, hep birlikte, eğer düşürmek istiyorsanız faizleri, üretime dönük yüksek teknolojili, yüksek katma değerli, inovasyona, yeniliğe yönelik bir üretim anlayışına ilişkin önlemleri burada alalım, yapısal önlemleri alalım, aksi takdirde bu iş böyle devam eder ve o zaman Sayın Erdoğan'ın kendisi vatan haini ilan edilir.
Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)