GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İç Tüzük'ün 13'üncü maddesine göre yapılmış itirazlarla ilgili Başkanlık Divanının kararını vermeden görüşmelere devam etmesinin İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında
Yasama Yılı:5
Birleşim:67
Tarih:02.03.2015

OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizler milletvekilleri olarak buraya çıkıp yemin ettik, hukukun üstünlüğüne yemin ettik; sadakatten ayrılmayacağımıza namusumuz ve şerefimiz üzerine yemin ettik. Dolayısıyla, bugün burada bu İç Tüzük'te ve Anayasa'da yazılan hususlar aslında milletin hukukudur. Maalesef, Adalet ve Kalkınma Partisinin ortaya koyduğu tavırlarla Meclis başkan vekilleri bizim İç Tüzük'ten kaynaklanan haklarımızın kullanılmasını engellemiştir. Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun tümü üzerindeki konuşması engellenmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun bölüm üzerindeki konuşmaları engellenmiştir. Karar yeter sayısı olmamasına rağmen, yoklama istememize rağmen, çoğunluk olmamasına rağmen fiilî durumla Meclis başkan vekili milletin hukukunu ayaklar altına alarak bunları var göstermiştir. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Doğru söylemiyorsunuz.

OKTAY VURAL (Devamla) - Gerekçesi okunmadan önergeler oylatılmıştır. Burada üçte 2 çoğunlukla ilgili Komisyon üyelerinin çoğunluğunu aranmadan Komisyon Başkanının "Salt çoğunluğumuz vardır." demesiyle olmayan bir çoğunluk var gibi kabul edilmiş ve böylelikle Milliyetçi Hareket Partisinin önergeler üzerinde konuşma hakkı kısıtlanmıştır. Burada, Türkiye Büyük Millet Meclisinde gürültü olmasına rağmen, bu gürültülere rağmen 68'inci madde uygulanmamıştır.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Kim yaptı onları?

OKTAY VURAL (Devamla) - Fiilen milletin hukuku gasbedilmiştir. Darbeci bir zihniyetle yönetilmiştir.

MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Hangi hukuk?

OKTAY VURAL (Devamla) - Darbeci bir zihniyetle milletin egemenliğini burada susturmak isteyenler aslında millî iradeyi temsilden giderek uzaklaştıklarını, emir-komuta zinciri hâlinde hareket ettiğini ortaya koyar. Bizim bir tek gücümüz var: Bu hukuk. Bu hukuka uyulmasını temin etmesi gereken de Meclis başkan vekilidir. Meclis başkan vekili bunu yapmamıştır. Dolayısıyla, yapılması gereken husus: Bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Divanı toplayarak bu usulsüzlükleri gidermeden bu kanun görüşülemez. Bu konuda Meclis Başkanlık Divanının alacağı başka bir karar da yoktur. Olmayan, açıkçası keenlemyekûn bir görüşme burada var gibi kabul edilemez. Çoğunluk diktasının, çoğunluk iradesinin hukuka aykırı iddialarına ve elinde gücü olanın, milletin hukukunu ve egemenliğini ayaklar altına alması, bir darbeci zihniyettir; dolayısıyla, bir darbeci zihniyete hukuk teslim edilemez. Bu çerçevede bunlarla ilgili görüşlerimizi açık ve seçik ortaya koyduk. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bunlarla ilgili tavrımızı ortaya koyduk. Meclis Başkanlık Divanının yapması gereken, bunlarla ilgili görüşmelerin başa dönülerek yeniden yapılmasını temin etmektir. Bu eksende doğrusu Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler Komisyonda, siyasi partiler Komisyonda bunlarla ilgili iddialarını ortaya koymuştur, önergelerini ortaya koymuştur. Bunlar dikkate alınmaksızın, bunlarla ilgili adım atmayanlar, hukukumuzu ayaklar altına alanlar ne yazık ki bu iç güvenlik yasası hakkında İmralı'dan gelecek talimatla hareket edeceklerini beyan etmişlerdir; bu da, Meclis hukukuna ve millet egemenliğine karşı gerçekten ciddi bir eylemdir. Dolayısıyla burada siyasi partilerin tavırlarına dikkat edin, İmralı'dan gelecek talimatla hareket etmeyin diyor, saygılarımı arz ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)