| Konu: | Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş'ın yerinden sarf ettiği bazı ifadeleri sırasında Milliyetçi Hareket Partisine sataşması nedeniyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 02.03.2015 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, gecenin bu saatinde o kadar bağırmayın. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Yani, şimdi birisi "parazit" diyecek, Elitaş gelecek burayı gerecek. Gecenin bir köründe bir yerden çıkıp geliyor, bir gidiyor, burada ne olduğundan haberi yok, sonra diyor ki: "Ya, 58..." Ya, bir gün boyunca konuşuldu, yanındaki arkadaşına bir sor, ayıp olur sonra. Tutanağı bırak, yanında Doğan'a sor, Mahir Bey'e sor "Arkadaşlar, 58 görüşüldü mü?" diye.
İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Kanunun görüşmelerine geçmeden önce konuşuldu 58'e göre.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Ya, hepiniz buradaydınız, pardon, çoğunuz yoktunuz ama burada kendi grup başkan vekiliniz, kendinizin söylediği, sayın...
MUHARREM VARLI (Adana) - Bakan olamadı ya gözü açık gidecek!
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Bakın, değerli arkadaşlar, Sadık Yakut Bey burada. Bunların hepsi konuşuldu.
Ben Sayın Elitaş'ı anlıyorum, Adil Bey'in dediği gibi, şimdi bir jübile yapmak istiyor ama jübile maçında böyle kırmızı kart görerek, millete tekme tokat girilmez. Başlama vuruşunu yapacaksın, son maç olduğunu bileceksin, yavaş yavaş... Sen ne yapıyorsun, girdin, başlarken bir hakeme tekme, dönüyorsun bir futbolcuya tekme... Böyle jübile maçı olur mu ya?
MUHARREM VARLI (Adana) - En çok da bakan olamamak dokundu ona!
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Yani, şimdi, anlıyoruz, tamam ama bu kadar da olmaz. Yarın ne olacak, üç dönemin bitiyor. Tamam, biten bir sürü arkadaşımız var. Hiçbiri senin kadar agresif değil vallahi.
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Halk size bundan oy vermiyor. Üsluba bakar mısınız ya!
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Ya, burada hakikaten bir şey yok mu? Ben ekonomi yönetimiyle ilgili, demin söyledim arkadaşlar, bir kafa karışıklığı var diye ama grup başkan vekilinin biri geliyor başka bir şey diyor, öbürü çıkıyor başka bir şey diyor. Şimdi, söylerken en azından bir tutarlılık olması lazım. Siz şimdi o hukuksuzluğu yapınca biz itiraz ediyoruz, bu sefer "parazit" diyorsun. Dön, bak bakalım, o zaman, şimdi, hepsine -konuşuyorlar- ne diyeceğiz? Biz konuşurken de onlar araya giriyor. Yani, tamam, kızıyorsunuz, biliyorum ama bu şekliyle olmaz. Yani, bu saatten sonra gelip gerilim yaratarak bir şeyleri yapabileceğinizi zannediyorsanız onun olmayacağını gördük.
HAMZA DAĞ (İzmir) - Onu yapan sizsiniz, gerilen sizsiniz. Gerilmeyin.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Burada geleceksiniz, İç Tüzük'e hepimiz uyacağız. Sayın grup başkan vekilleri de burada... İç Tüzük'e uygun şekilde 58'e göre de söz istenir, 69'a göre de söz istenir, 63'e göre usul tartışması da açılır, hepsi yapılır. Yani, eğer kanunun görüşmesi tekemmül etmemişse, bu şekliyle tamamlanmadan başlamışsa bununla ilgili tartışmamızdan da daha doğal bir şey olamaz.
Onun için, gelin, her seferinde kendimize göre hukuk uydurmaktan vazgeçelim. İllaki kalkıp karşıdaki Meclis Başkan Vekilini taciz ederek... Daha önce sizin Sayın Bahçekapılı'yla yaptığınız tartışmaları da hatırlıyoruz.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Siz yaptınız, siz!
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Ben tutanaktan çıkarayım; siz ona ne dediniz, o size ne dedi, bir gösterelim bakalım.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Orada duruyor, orada bayan milletvekili duruyor, bak!
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Yani, sadece hanımefendiye değil...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Oraya dön, bir bak, oradaki milletvekiline bak, oraya.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Ha, ne olmuş?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Onun o elindeki mikrofonu kim kırdı?
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Getirmeyen, göstermeyen namerttir! Kim atmış, görsün bakalım. Ben kırmadım.
BAŞKAN - Lütfen karşılıklı konuşmayınız.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Hadi bakalım!
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sor bakalım.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Yalan söyleyen ne olsun?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Namert olsun. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
YUSUF BAŞER (Yozgat) - Geç yerine!
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Tamam, getirin. Yalan söyleyen namerttir, kim kırdıysa onu. Sor bakalım, kim kırmış? Nerede Hasip Bey?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Elitaş kırdı, Elitaş kırdı.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bayram Bey kırdı, Bayram Bey kırdı.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Günal.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Konuşma, namert olursun.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Ne alaka? Sabahın köründe kırıldı. Ben yoktum bile o oturumda. Böylece ne kadar doğru olmayan şeyleri söylediğin belli olmuş oldu Sayın Elitaş. O söylediğinde o arkadaşımız...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Sayın Günal, teşekkür ediyoruz.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Başkanım, hâlâ gerçek dışı konuşuyor. O oturumda kendisi de yoktu ben de yoktum.
BAŞKAN - Bakacağız efendim.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ben geldiğimde kırılmıştı o zaten.