| Konu: | Afyonkarahisar ilinin sorunlarına ve çözüm önerilerine ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 68 |
| Tarih: | 03.03.2015 |
KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Afyonkarahisar'da yaşanmakta olan pek çok sorunu bu milletin kürsüsünden defalarca dile getirdim. Şu ana kadar düzeltilen ve çözülen bir husus olmadı maalesef.
Bugünkü konuşmamda da Afyonkarahisar'ın
hâlâ yaşanabilir iller arasında 58'inci sırada olduğundan,
8.500 öğretmen norm kadrosunun 2.200 tanesinin hâlâ boş olduğundan ve 1.370 civarında derslik açığının bulunduğundan, iktidara gelir gelmez kapattığınız Mandacılık Araştırma Enstitüsünden ve haraç mezat satarak yandaşa peşkeş çektiğiniz SEKA'dan ve işsiz kalan 1.500 aileden, kapattığınız Devlet Malzeme Ofisi Bölge Müdürlüğünün binalarının yürekler acısı hâlinden, boşaltılan Meteoroloji 5. Bölge Müdürlüğüne ait 5 katlı binanın terk edilmişliğinden bahsetmeyeceğim.
Hatta geçici kabulünün bu hâliyle nasıl yapıldığına hâlâ akıl sır erdiremediğim Polis Termal Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezinin neden hâlâ hizmete girmediğinden,
on iki yıldır hilkat garibesi gibi duran ve şu ana kadar hiç kimsenin yüzmediği yüzme havuzundan, büyük büyük müjdelerle ve törenlerle temellerini attığınız spor kompleksi ve müzenin inşaatlarının hâlâ bitirilememişliğinden, Afyonkarahisar'daki trafiğin keşmekeşliğinden, bu sene de defalarca rekor kırdığımız hava kirliliğinden, doktoru olmayan hastanelerimizden, mülteci ve sığınmacıların ilimize verdiği ekonomik, sosyal ve kültürel zararlardan, nüfusu 2 binin altına düştüğü gerekçesiyle belediyelikten köy konumuna getirilen 49 yerleşim yerimizin bir yıldır yaşamakta olduğu sorunlardan ve hangi hizmetlerden mahrum kaldıklarından, adliyesi, askerlik şubesi kapatılan ilçelerimizde yaşamakta olan sıkıntılardan da bahsedersem zaman kaybı olur.
Hatta doğduğu topraklarda karnı doymadığı için helal kazancının peşinde gurbete çıkan insanlarımızdan, şehrimizde yoğun yetiştiriciliği yapılan kiraz, vişne, patates, pancar, haşhaş, hububat üreticilerimizin yaşayageldiği sorunlardan, besicimizin, süt üreticimizin, çiftçimizin banka-haciz-tefeci-hapishane kıskacında nasıl sıkışmış olduklarından, şap hastalığı yüzünden hayvan pazarlarının kapatılmışlığından, işsizlikten, fakirlikten 2013 yılı itibariyle 701 bin nüfustan 124 bin insanımızın yeşil kartlı olmasından, on üç yıldır üretim, istihdam ve katma değer odaklı hiçbir yatırımın yapılmamışlığından, özelleştirme kapsamında olan şeker fabrikası çalışanlarını ve pancar ekicilerinin huzursuzluğundan, "Langarlar" diye bilinen askerî fabrikanın her geçen gün kan kaybettiğinden ve kapatılmaya hazırlamışlığından, 2002 yılında icra müdürlüğü 2 tane iken ihtiyaca binaen bugün 6'ncı icra müdürlüğü resmî protokollü tören yapılarak açıldığından, adı var kendi yok olan ve tabelası kendinden büyük olan bal ormanlarından, ehliyet, liyakat ve hakkaniyet ölçülerinden uzak, sırf siyasi saiklerle tercih sebebi olan kamu kurum ve kuruluşlarındaki devletin değil, Hükûmetin memuru konumuna gelmiş olan idarecilerinden bahsedersem canınızın sıkılacağından eminim.
Afyonkarahisar'da iktidarla aynı görüşte olmayan işçi, memur, işveren, esnaf, öğrencilerin ne denli baskı, şantaj ve tehditlere maruz kaldıklarından, pek çok yerleşim merkezinde insanlarımız arsenikli su içmekte olduklarından, göç nedeniyle nüfus azalınca 7'den 5'e düşen milletvekili sayımızdan, pek çok mal ve can kayıplı trafik kazalarının yaşandığı Emirdağ, Bolvadin, Çay, Çölovası ve Dinar Porsuma Kavşağı'na kadar olan kara yolunun hâlâ duble yol yapılmamasından, Haydarlı, Tatarlı-Çiçektepe kanalizasyon sisteminin bitirilmesi için talep edilen ödeneğin bir türlü tahsis edilmemesinden, ülkemizde tek alkaloit fabrikası olan Bolvadin Alkaloit Fabrikasının hâlâ modernizasyon çalışmalarının yapılmamasından, Kocatepe'nin ve Eber Gölü'nün sahipsizliğinden, jeotermal ve mermerimizin sorunlarından, uzun uzun bahsedecek değilim. Zira bu konuları bu kürsüden defalarca dile getirmiş ve yakinen takip etmiş olmanın vicdani rahatlığı içerisindeyim.
Değerli milletvekilleri, Anadolu topraklarıyla Afyonkarahisar ilinin kaderi binlerce yıldır ortak özellikler gösterilmektedir. Jeopolitik konumu nedeniyle tarih boyunca doğu ve batı arasında köprü olan Anadolu'daki yol güzergâhları, ilimiz sınırları içerisinden geçmektedir. İstanbul hapşırsa Anadolu nezle olur! Afyonkarahisar'dan geçen yolların muhtelif sebeplerle kapanması hâli Anadolu'nun kalbini durdurur. Bu nedenledir ki bu yollar hiç kapanmamalıdır. Bu sene de yaşanan derin kış nedeniyle maalesef bu yollar günlerce kapalı kalmıştır. Merkezî ve yerel yönetimler maalesef kara kışa teslim olmuştur. Bu coğrafyanın gerçeği unutulmamalı ve gerekli tedbirler olması gereken kadar ve zamanında mutlaka alınmalıdır.
İhmal ve iş bilmezlik yüzünden bu sene de binlerce araç, on binlerce insan günlerce mahsur kalmış, çok zor anlar yaşamışlardır. Bu çağda bu yaşanmışlıklar asla kabul edilemez, hele fıtratla hiç ama hiç izah edilemez.
Bu duygu ve düşünceler içerisinde yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)