| Konu: | Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın usul görüşmesiyle ilgili yaptığı konuşması sırasında AK PARTİ eski Grup Başkanına sataşması nedeniyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 04.03.2015 |
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; alaycı bir dil zaman zaman kullanılabilir elbette ama bu memleketin ortak sembollerine ilişkin herkeste az çok bir ihtimam ve dikkat olması gerekir.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kim ortak sembolü ya?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Tayyip Bey'e yönelik eleştirileriniz olabilir, bunların nereden kaynaklandığını da biz biliyoruz. Tayyip Bey'in siyasette 2002 seçimleriyle birlikte başlayan ve on üç yıl süren başarılı performansı sizin en temel derdiniz, muhalefetin en temel derdi, başka, gerisi hikâye. "Tayyip Bey geldi, bize ekmek kalmadı." Öfkenizin de kızgınlığınızın da esasında bu yatıyor, geriye bütün söyledikleriniz işin tezyinatı.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Hırsızlıklar arttı, sıkıntı orada. Her şey çalınıyor Sayın Grup Başkan Vekili.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Sayın Cumhurbaşkanına ait olmayan beyanlar üzerinden böylesine alaycı bir dille konuşmak ancak o dilin sahibi bakımından problem doğurur, buna herhangi bir şey söylemiyorum.
Evet, burada biz iç güvenlik yasasını görüşmek istiyoruz, iç güvenlik yasasının memleket için güvenli olduğunu düşünüyoruz ama bir türlü iç güvenlik yasasını makul, aklıselimle tartışabileceğimiz bir zemin oluşmuyor. Bunun müsebbibi kesinlikle muhalefettir. Engel çıkartma, İç Tüzük'ten kaynaklanan hakları kullanmanın ötesinde sürekli fiilî bir dayatma ve olay çıkartma yaklaşımıyla bu engelleniyor. Hiçbir iç tüzük yasa çıkartmama üzerine birtakım hakları ilanihaye muhalefete vermez. İç Tüzük elbette muhalefete bazı haklar verir ama esas itibarıyla Meclisin nasıl çalışacağını düzenler, nasıl çalışmayacağını değil. Her bir maddeye ilişkin burada çok verimli tartışmalar yapılıyor ama bütün maddelerin nihai olarak vardığı yer ve yasa koyucunun kastı buradaki çalışmayı düzenlemektir, çalışmamayı değil.
Bugün geçmişte olduğu gibi yine bir angarya durumuyla karşı karşıyadır Meclis. Hep angaryadan bahsediyor arkadaşlar ama gece on ikiden sonra akıllarına geliyor angarya. Meclisi çalıştırmamaya yaslanan bu yaklaşım esas itibarıyla bizim için angaryadır. Biz yasayı görüşmek istiyoruz, evet, kurallar dâhilinde, grup önerileriniz var, onları da görüşelim ve yasaya geçelim, siz de söyleyeceklerinizi söyleyin ama yasaya geçilmesin diye İç Tüzük'ün ötesinde, hususi, kasıtlı, Sayın Zozani'nin sık sık başvurduğu gibi birtakım yöntemlerle yapılan fiilî durumlar yasayı görüşmemize engel oluyor, bu bizim için angaryadır. Bugün yine gece on ikide muhtemelen başlarsınız "Angaryaya hayır!" diye ama unutmayın, şimdi bizim için angarya olacak, Meclis çalıştığında da sizin için angarya duygusu uyandırıyor, öyle anlaşılıyor.
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Bir zulmü engellemek için yapıyoruz, bir zulüm iktidarını engellemek için yapıyoruz. Anlayamadın mı daha?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Ama bu Meclisin kastı, var oluş nedeni, sizin de var oluş nedeniniz çalışmaktır, çalışmamak değil.
Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)