| Konu: | 684 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 21/2/2015 tarihli 60'ıncı Birleşimdeki görüşmelerine ilişkin olarak İç Tüzük'ün 13'üncü maddesi kapsamında yapılan başvurularla ilgili 3/3/2015 tarihli 94 sayılı Başkanlık Divanı Kararı'nı kabul etmediklerine ve hukuki yollara başvuracaklarına ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 04.03.2015 |
OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Aslında Sayın Meclis Başkanı, Meclisin itibarından bahseden Meclis Başkanı Meclisin itibarını korumanın İç Tüzük'e göre yönetmekten geçtiğini unutmamalıdır. Eğer bir Meclis başkanı ya da Meclis başkan vekili hukuka, milletin hukukuna uymuyorsa milletin egemenliğini ve hukukunu ayaklar altına almış demektir. Dolayısıyla, bir parlamentonun itibarı hukukla olur, gücü budur. Sayısal çoğunlukla millî iradeye dayalı olarak yapılan hukuka uymakla Meclisin itibarı sağlanır ama Meclisin itibarını sağlamak için milletin hukukunu uygulaması gerekenler, milletin hukukunu gasbederse Meclisin itibarını ayaklar altına alan Meclis Başkanı ve Meclis Başkan Vekilleridir bununla ilgili yanlış yapanlar.
Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve bu oturumları hukuka, hukukun bütün usullerine, Anayasa'ya, İç Tüzük'e göre aykırı olarak yönetenler bizatihi Meclisin itibarına gölge düşürmüşlerdir, Parlamentonun millet nezdindeki itibarını maalesef zedelemişlerdir. Bu konuda, Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz yapılan usulsüzlüklerin hepsini, tutanaklarıyla birlikte bunların hepsini Meclis Başkanına ilettik. Şimdi, delilleriyle ortaya koyduğumuz usulsüzlükleri delilleriyle çürütmesini bilmeyenler, parmak çoğunluğuyla şöyle bir karar alabiliyor: "İç Tüzük hükümlerine aykırılık bulunmadığına..." Peki, delilin nerede? Benim tutanak var. Nerede delilin? Hukuka aykırı bir karar almıştır Meclis Başkanlık Divanı. Ben delilleriyle, tutanaklarıyla... O zaman burada neden stenografları tutuyoruz, neden tutanaklar var, neden kameralar var? Bu kameralarda deliller olmasına rağmen bu delillerle haklı isteklerimizi çürütemeyen, usulsüzlüğün üstünü örtmek, hukuksuzluğun üstünü örtmek amacıyla sayısal çoğunlukla aykırılık bulunmadığını söyleyebilmiştir Sayın Başkan Vekilim, böyle bir rezalet olmaz. Bununla ilgili deliliniz nerede? Kameralar kayıtta, stenograflar çalışıyor, tutanaklar ortada. Karar yeter sayısı istemiş miyim? İstemişim. Uygulamamış mı? Uygulamamış. Bunun neresi aykırılık değil? Meclis Başkanının bununla ilgili, bizim hak gasbını yapan, çoğunluk iradesinin tehdidiyle muhalefetin sözünü ve sesini kesen Meclis başkan vekillerinin ve kâtip üyelerin katıldığı böyle bir oturumda, Divan oturumunda bizim kararlarımızı, bu konuda taleplerimizi reddetmesi de, aynen yeminde olduğu gibi, hukukun üstünlüğüne, Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağına namusu ve şerefi üzerine ant içenlerin yapabileceği bir görev değildir.
O bakımdan, ben bunu gayet açıklıkla söylüyorum: Eğer Meclisin itibarını düşüneceksek hukuku çalıştıracağız.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz.
OKTAY VURAL (İzmir) - Eğer hukuku çalıştırmıyorsanız, hak gasplarını bir kararla meşrulaştırıyorsanız, bizim iddialarımızın aleyhine bir tane delil getiremiyorsanız siz mahkûm olmuşsunuz demektir.
O bakımdan, Meclis Başkanının Meclisin itibarıyla ilgili bir adım atmayacağına ve doğrudan doğruya siyasi amaçlarla, ellerine geçirdiği güçle muhalefetin sesini ve hukukunu ortadan kaldırmak konusunda görevli olduklarını da düşünüyorum.
Teşekkür ederim.