| Konu: | Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 04.03.2015 |
LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Halkların Demokratik Partisi Milletvekili Sayın Hasip Kaplan konuşmasında hem Cumhuriyet Halk Partisine hem de AKP'ye sataştı ama AKP'li arkadaşlarımızın maşallahları var. Yani "Hiç mi günahınız yok." dedi. Değerli arkadaşlarım, yani böyle sözler söyleniyor, hiçbiriniz de cevap verme gereği duymuyorsunuz.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Hiç günahımız olmadığı için muhatap almıyoruz.
LEVENT GÖK (Devamla) - Yani bu önemli bir iddia, önemli bir tez.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Günahımız olmadığı için muhatap almıyoruz.
LEVENT GÖK (Devamla) - Yani bunu duymazlığa gelemezsiniz.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Siz konuşun karşılıklı.
LEVENT GÖK (Devamla) - Yani, böyle, "Ben bunu sabırla, sükûnetle izleyeceğim." diyemezsiniz.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Aynen öyle, aynen öyle.
LEVENT GÖK (Devamla) - Yani "Bir günahınız yok mu?" diye sesleniyor size. Buna niye cevap vermiyorsunuz?
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Hiç günahımız yok bizim, kendimizden de yeterince eminiz.
LEVENT GÖK (Devamla) - Sayın Hasip Kaplan, ben size cevap veriyorum elbette ki. Şimdi, biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye'nin demokrasisinin gelişmesi bakımından -az önce de örneklerini verdim- 2002 yılında en çok oy almış bir partinin Genel Başkanının siyaset yolunu nasıl açtıysak 1991 yılında da karınca kararınca Türkiye demokrasisi açısından Kürt sorununun çözümü konusunda dev adımlarımızı attık.
Bugün biz ne tartışıyoruz? Yüzde 10 seçim barajını tartışıyoruz. Hodri meydan AKP'liler, gelin, hemen yüzde 10 seçim barajını -getirin, Anayasa değişikliğini de sağlayalım- yüzde 3-5, neyse yapalım. Maksat doğu ve güneydoğuda yaşayan Kürt kökenli yurttaşlarımız herhangi bir şekilde -bağımsız olarak değil de- kendi partileri altında seçimlere girsinler. Biz buna varız, bu sorunun çözümü konusunda bu mutlaka yapılmalıdır.
Sayın Hasip Kaplan, bakın, kaldı ki daha Türkiye'de "Kürt" sözü, adı ağza alınmadığı zaman, yasaklandığı zaman Cumhuriyet Halk Partisi 1991 yılında Türkçeden başka farklı dillerin konuşulması hakkında kanun teklifi verdi yani önemli adımlar bunlar, dev adımlardır. Şimdi, biz istiyoruz ki bütün partiler Cumhuriyet Halk Partisinin özgürlükçü yolunda birleşsinler, bunun öncülüğünü yapmaya çalışıyoruz, siyasette, hayatın her alanında bunun öncülüğünü yapmaya çalışıyoruz. Biz AKP'den farklıyız, AKP'nin günahına ortak olmayız. AKP'nin yanlışlarını her zaman ileri sürer ve o yanlışlar karşısında da net duruşumuzu sergileriz. Sizlerin de öyle olmasını arzu ediyoruz yani diğer muhalefet partilerinin de AKP'nin yanlışları karşısında dik durmaları gerekir.
Ancak, Sayın Hasip Kaplan, siz bizi AKP'yle iş birliğiyle suçluyorsunuz ama Genel Başkanınız Sayın Selahattin Demirtaş 9 Şubat 2013'te şunu söylüyor: "Bizim yakın olduğumuz parti AKP'dir, bire bir örtüşmüyor ama yakınlaştığımız parti AKP'dir." Ya, bu ne perhiz bu ne lahana turşusudur, bunu anlamamız mümkün değildir.
Şimdi, bu tartışmaları bırakalım, işimiz bu sıkıyönetim yasasını engellemektir. Hep birlikte demokrasi güçlerini bu yasaya karşı mücadelede birleşmeye çağırıyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)