| Konu: | İstanbul Milletvekili Sedef Küçük'ün 684 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 40'ıncı maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşması sırasında HDP Grubuna sataşması nedeniyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 04.03.2015 |
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Mersin) - Sayın Başkan, bu tartışmada vatanseverlik tekelinden söz etmek son derece saçma olur. Ben hiçbir partinin memleketin geleceğini düşünmediği kanaatinde değilim. Biz de memleketin geleceğini düşünüyoruz, MHP de düşünüyor, CHP de düşünüyor, AKP de düşünüyor ama herkes kendi meşrebine göre. AKP, Türkiye'yi, geleceği, kendileri gibi insanların ötekileri hiç dinlemediği bir ülke olarak tasavvur ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi eski değerlere asılmaktan yana. Milliyetçi Hareket Partisiyse, esasen, Türklük temelinde bir toplumu yeniden kalıba dökme peşinde. Biz ise çoğulcu, demokratik, özgürlükçü bir yeni düzenle Türkiye'nin yeniden kurulmasından yanayız. Şimdi, bu tezlerin hangisinin doğru olduğunu gelecek gösterecek. Fakat buradaki mesele, hiç kimse memleketin geleceğini düşünmüyor, ben düşünüyorum meselesi değil. Buradaki mesele, bu tezlerden hangisinin halk tarafından kabul göreceği, bu tezlerden hangisinin Türkiye'de yeni bir paradigma oluşturacak kadar güçlü bir fikrî temele sahip olduğu tartışmasıdır. O yüzden, bizim Cumhuriyet Halk Partisiyle aramızdaki anlaşmazlık artık miadını doldurmuş bir egemenlik anlayışının yerine yeni bir ortaklık anlayışının geçmesidir ve bunun sağlanabilmesi için de biz bizimle kim diyalog kurabiliyorsa onunla kurmak mecburiyetindeyiz. Yoksa, biz Cumhuriyet Halk Partisiyle ortaklık -gerektiği zaman demokrasi için, özgürlükler için, hak ve adalet için- kurmaya çalışmamış değiliz. Mart yerel seçimlerinde Sayın Kılıçdaroğlu'nu ziyarete giden heyetin içindeydim ve mart yerel seçimlerinde bir ortak arayış içerisinde olup olamayacağımızı sorduk. Aldığımız yanıt çok hayal kırıcıydı. Birlikte görünmenin ikimize de, iki tarafa da zarar vereceğini Sayın Kılıçdaroğlu açıkladı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aslında ikinci turda bir özgürlükçü aday ile pekâlâ birlikte hareket edebileceğimizi söyledik ama çoktan Ekmelettin İhsanoğlu'nda karar kılmış olduğu için Cumhuriyet Halk Partisi, bizim bu önerimizi değerlendiremedi. O nedenle, bizim memleketin geleceğini düşünmediğimiz tartışması tamamen bu geleceğin sizin öngördüğünüz gibi olduğunun bir kaziye, bir kesin hakikat gibi anlaşılmasıyla ilgili. Biz de diyoruz ki: Bu tartışmayı halkın önünde yapalım ve vatanseverlik tekelini kimse eline almasın, hatta vatanseverliği bir tartışma konusu da yapmayın. Herkes yaşadığı ülkenin ilerlemesini ister, bundan daha normal bir şey yok. Ama nasıl? Bizim cevabımız, özgürlükçü, eşitlikçi, demokratik, öz yönetimci, eşit yurttaşlığa dayalı bir gelecek, toplumdur. Bunun da biz başarı kazandığını ve destek kazanmaya devam ettiğini görüyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)