| Konu: | Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 04.03.2015 |
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Herkesin karşı olduğu bir yasa tasarısını yine sabah saatlerinde görüşüyoruz. Aslında, burada AK PARTİ'nin neden hâlâ bu kadar direndiğini anlamlandırmak mümkün değil ama sürekli bir kamuoyu algısı da yaratmaya çalışıyorsunuz. Avrupa Birliği normlarına uygun olduğunu, Avrupa Konseyi üyeleriyle istişare ettiğinizi ve Batı demokrasilerine uygun bir kanun getirdiğinizi iddia ediyorsunuz.
Biz bu birkaç gün içerisinde Avrupa Birliği heyetleriyle görüştük, Avrupa Konseyi üyesi olan ülkelerden bazı temsilcilerle görüşmeler yaptık; verdiğiniz bilgilerin tamamen yalan ve yanlış bilgiler olduğunu söylediler, kendileriyle müzakere edilip ortaklaşılan hiçbir şey olmadığını açık bir şekilde ifade ediyorlar. Nitekim, eğer Türkiye, Avrupa Birliğinden bazı şeyler almak istiyorsa bunu daha çok "demokratikleşme" olarak nitelendirdikleri yasalar üzerinden yapmasının mantıklı olduğunu onlar da ifade ediyorlar. Dolayısıyla, burada dile getirmiş olduğunuz hususların, Avrupa'ya, AB'ye uygunlukla ilgili dile getirmiş olduğunuz hususların tamamen yanlış olduğunu ifade etmemiz gerekiyor.
Yine, Sayın Başbakan, çözüm süreciyle bağlantılandırarak bu yasanın çözüm süreci açısından önemli olduğunu ve güvence olduğunu ifade ediyor. Bu da tamamen yanlış ve yalan bir bilgi. Çünkü çözüm sürecinin paralel yürüyen iki boyutu var. Bu boyutlardan birincisi, çatışmasızlık ve silahsızlanmayla ilgili; ikincisi, demokrasi ve özgürlüklerin genişletilmesiyle ilgiliydi. Şimdi, bütün algıyı silahsızlandırma üzerine kurup demokrasi ve özgürlükler üzerine adım atmadığınız zaman çözüm sürecinin ilerleme şansı açık bir şekilde yoktur. Bunu en iyi siz biliyorsunuz.
Dolayısıyla, burada, her iki yolda senkronize, eş zamanlı, birbirini besleyecek adımların atılması gerekir. Özgürlükleri kısıtlayan, 81 ilde âdeta OHAL uygulamasını getiren, valiye yargının yetkisini veren, polise vur emri getiren, sokak ortasında polisin çıplak arama yetkisine kadar antidemokratik düzenlemeleri uygulayan bir yasa tasarısıyla ne çözüm süreci açısından ne demokratik gelecek açısından bir şans elde etmeniz mümkün değil. O nedenle, yol yakınken bu yanlıştan dönmenizi tavsiye ediyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.