GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:73
Tarih:10.03.2015

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan tam kırk üç yıl önce 10 Mart 1972 tarihinde bu Parlamento önemli bir karar aldı ve darağacına 3 fidanı gönderdi. 10 Mart 1972'de Türkiye Büyük Millet Meclisinde Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan hakkındaki idam kararları onandı ve bu kararlar çerçevesinde 3 fidan darağacına gönderildi. O gün yapılan oylamada 53 ret, 6 çekimser, 238 kabul oyu kullanıldı.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan tam kırk üç yıl önce verilmiş olan bir karar bugün Parlamentoda konuşuluyor ve kamuoyunda tartışılıyorsa o gün o karara imza atan, oy veren parlamenterlerin bugün içinde bulunduğu durumu belirlemek açısından bugünkü Parlamentonun konumu da çok önemli bir durum arz etmektedir. O gün idam kararlarına el kaldıran Parlamento, kırk üç yıl sonra bugün Türkiye'de 77 milyon insanın temel hak ve hürriyetlerini, insan haklarını ve demokrasiyi ortadan kaldıracak kararların kaldırılmasına ve bunların Meclisten geçirilmesine izin veren bir Parlamento hüviyetine bürünmüştür. Yazıktır ve hazindir, yazıktır ve üzüntü vericidir.

Kırk üç yıl önce, Parlamento, bir mahkeme kararını onaylamıştı. Bugünkü Parlamento, mahkeme kararına dahi gereksinme duymadan valilere, kolluk kuvvetlerine kişileri etkisiz kıldırma, öldürme yetkisi vermek için toplanmaktadır değerli arkadaşlarım. Bunun kabul edilmesi mümkün değildir. Türkiye nereye gidiyor değerli arkadaşlarım? Bir akıl tutulması yaşanıyor. Hepimizin aklımızı başımıza almamız gerekiyor. Türkiye'de valilere, kolluk kuvvetlerine zaten fazla olan yetkileri arttıran bir yasayla bugün burada çalışmalar yapıyoruz. Bugün, bu Parlamentoda polisin silah kullanma yetkisinin kaldırılması tartışılmalıydı, valilerin olağanüstü hâl yetkilerinin ellerinden alınması konuşulmalıydı. Bunları yapmalıyız. Demokrasiyi, özgürlük alanlarını genişleteceğimize daraltıyoruz, içini boşaltıyoruz ve Türkiye'yi yaşanılmaz bir ülke hâline getiriyoruz. Bunu yapmaya hakkımız yok değerli arkadaşlarım, bunu yapmaya hakkımız yok. Üzerimizdeki ölü toprağını yırtalım lütfen. Vesayeti kaldırın. Bir cumhurbaşkanı istiyor diye "Muhalefet ne kadar engellerse engellesin bu yasa Meclisten çıkacak." diye sizi vesayet altına alıyorsa da bunu reddedin. Türkiye'nin buna ihtiyacı var, Türkiye'nin önünün açılmasına ihtiyacı var. Yarın, bir kırk yıl sonra sizler de böyle bir Parlamentoda bu konuşmaların muhatabı olmayın. Buradan geçirilecek her madde çok önemli. Sanki millî eğitim müdürü, tapu müdürü atıyormuşuz gibi İçişleri Bakanına il jandarma alay komutanını, ilçelerde jandarma bölük komutanını atama yetkisi veriyoruz.

Değerli arkadaşlarım, daha dün MİT Müsteşarı çıktı, görevinden istifa etti, AKP'ye üye oldu, aday oldu.

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Üye olmadı.

LEVENT GÖK (Devamla) - Üye olmadıysa daha vahim, üye olmadıysa daha vahim. Üye olmadıysa nasıl aday oldu?

Değerli milletvekilleri, üye oldu, olmadı. Sonuçta "Ben milletvekili adaylığımı koyuyorum." dedi mi? Dedi. Başbakan "Hayırlı olsun." dedi mi? Dedi. Sonra, bir bakıyorsunuz Cumhurbaşkanı karşı çıktı ve MİT Müsteşarını aldınız, tekrar görevine iade ettiniz. Şimdi...

GÜLAY DALYAN (İstanbul) - Özgürlük var.

LEVENT GÖK (Devamla) - Bunun özgürlükle alakası yok, bunun özgürlükle alakası yok. Bütün teamülleri, bütün demokratik kuralları altüst eden bir devlet anlayışı vardır. Bunun altında hepiniz kalırsınız. Bakın, sizleri uyarıyoruz, bunlar yanlış işlerdir, bu yanlışlardan kaçının. Türkiye'yi yanlışlardan kurtaralım değerli arkadaşlar. Lütfen, bir vesayetten kurtulun ve silkinin. Biz, muhalefet olarak ne yapalım? Bunları anlatıyoruz, kibarca anlatıyoruz, yüksek sesle anlatıyoruz, anlamıyorsunuz ama halk size bunu anlatacaktır. Bütün halkımız bilsin ki 8 Haziranda Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında buradan geçirilmeye çalışılan iç güvenlik paketi çöpe atılacaktır, çöpe.

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Sen inanıyor musun?

LEVENT GÖK (Devamla) - Çöpe atacağız ve halkımızı özgürleştireceğiz.

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Sen Halk Partisinin iktidara geleceğine inanıyor musun?

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Bravo sana!

LEVENT GÖK (Devamla) - Hepinize saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)