| Konu: | Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Meral Akşener'in HDP grup önerisinin görüşmeleri sırasında konuşan hatibi uyarmamasıyla ilgili tutumunun İç Tüzük'ün 66'ncı maddesine uygun olup olmadığı hakkında |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 74 |
| Tarih: | 11.03.2015 |
LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, seçimler yaklaşınca, AKP milletvekillerinin listelerde yer alma kaygısını, endişesini ve listeleri de gerçekte kimin yapacağının bilindiği gerçeği karşısında burada Cumhurbaşkanına övgüler dizmelerini, Cumhurbaşkanına âdeta Başbakanı da aşan bir şekilde onun emrinde olduğunu bildiren sözcükler söylemelerini biz yadırgamıyoruz. Çünkü, biz biliyoruz ki bu Cumhurbaşkanı, Anayasa'nın 101'inci maddesinde yazıldığı anlamda seçildiği anda partisiyle ilişiğini kesmemiştir, Anayasa'yı çiğnemiştir. Cumhurbaşkanı partisiyle ilişiğini kesmediği gibi, AKP'liler de Cumhurbaşkanıyla olan siyasi birliklerini kesmemişlerdir; hâlâ yönetici odur, hâlâ lider odur, Ahmet Davutoğlu ortada yoktur. Durum bu kadar acıdır ve gerçektir, acı ve gerçektir.
Şimdi, Cumhurbaşkanı, burada, tarafsızlığı üzerine yemin ediyor, tarafsızlığını çiğneyen o kadar örnek var ki, hangi birini verelim değerli arkadaşlarım, hangi birini verelim?
İç güvenlik paketini konuşuyoruz. Cumhurbaşkanı o konuda ahkâm kesiyor, diyor ki: "Bu yasa er ya da geç çıkacak." Kime diyor bunu? Meclise diyor. Kim çıkartacak bu yasayı, kim "Kabul" oyu kullanacak? AKP'li üyeler. O yüzden buradan ayrılamıyorsunuz, Cumhurbaşkanının gözünden düşmemek için, Cumhurbaşkanı nezdindeki itibarınız sarsılmasın, listelerde yer alalım diye bir telaş sergiliyorsunuz.
A. EMİN ÖNEN (Şanlıurfa) - Milletvekili nerede olacak başka? Meclis Genel Kurulunda olur tabii. Ne alakası var? Milletvekili zaten burada olur.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Başka nerede olalım ya? Burada olmayalım, nerede olalım, nereye gidelim?
LEVENT GÖK (Devamla) - Bakın, Cumhurbaşkanı bunu söyledi, ben bu kürsüden haykırdım, "Bu paket er ya da geç çıkacak." diyen bir Cumhurbaşkanı Meclis üzerinde vesayet kurmuştur. Yüreğiniz varsa çıkın buraya, deyin ki: "Cumhurbaşkanı, o senin işin değil, o Başbakan ile bizim işimiz, Meclisin işi. O konuda karar verecek olan kişi biziz. Biz senin talimatlarınla hareket etmeyiz." diyen bir yürekli AKP'li milletvekili arıyorum! Arıyorum! "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." yazıyor burada. Vesayet altındasınız hepiniz. Vesayet sizi eziyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
FAHRETTİN POYRAZ (Bilecik) - Başkan! Başkan!
LEVENT GÖK (Devamla) - Cumhurbaşkanı daha dün muhtarlara diyor ki: "Engelleye engelleye daha 50'inci maddeye geldiler." Kim engelliyor? Muhalefet engelliyor.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Evet.
LEVENT GÖK (Devamla) - Cumhurbaşkanı taraf arkadaşlar, taraf, hem de AKP'nin içinde lider gibi taraf.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Taraf, demokrasiden taraf!
LEVENT GÖK (Devamla) - Kim engelliyor? Muhalefet engelliyor. Bir Cumhurbaşkanı böyle mi konuşur? Bir Cumhurbaşkanı der ki: "Bu yasa Parlamentoda enine boyuna tartışılır, önüme gelir, karar veririm." Hayır, Cumhurbaşkanı işin içinde. Er ya da geç çıkacakmış; bu yasanın fazlası yokmuş, eksiği varmış.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Doğru söylüyor.
LEVENT GÖK (Devamla) - Değerli arkadaşlar, siz kimi kandırıyorsunuz?
Cumhurbaşkanı tarafsız da değil ayrıca, ülkeyi bölüyor, kutuplaştırıyor. Az önce burada konuşan arkadaşımız Cumhurbaşkanının kadınlarla ilgili yaptıklarını anlatıyor. Daha geçen gün Cumhurbaşkanı demedi mi "İnadına dekolte giyin, biz inancına, tarihine bağlı nesiller, düşünen gençler yetiştireceğiz." diye? Hani siz kıyafetiyle uğraşmazdınız insanların? Dekolte giymesi sizi niye ilgilendiriyor insanların? Hani, nerede sizin özgürlükçü anlayışınız? Hepiniz çuvallıyorsunuz.
Cumhurbaşkanı şu anda Türkiye demokrasisinin önündeki başsorundur değerli arkadaşlar. Bir kere, AKP'li milletvekilleri bu iradeye karşı çıkmadığı müddetçe burada milletvekilliği görevini layıkıyla yerine getiremezsiniz.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - O bizim irademiz karşı çıkmıyoruz, o bizim irademiz!
LEVENT GÖK (Devamla) - Daha gördük, Başbakanın "Gelince memnun olduk." dediği Hakan Fidan'ın nasıl böyle adaylığın elinden alındığını ve Başbakanın çırpınışları karşısında dahi MİT Müsteşarlığına siyasi etiğe aykırı olarak tekrar geri getirildiğini gördük. Ses çıkarttığınız oldu mu? Yok, çıkartamazsınız.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Biz sağlam iradenin arkasındayız.
LEVENT GÖK (Devamla) - Sizin hiçbirinizin vesayet altında ses çıkartacak gücü yoktur. Siz sadece kuru kalabalıklara, muhalefetin üzerine baskı yapın; polisin şiddetiyle, TOMA'larıyla muhalefeti ezmeye kalkın.
Bunlar bize sökmeyecek değerli arkadaşlar. Cumhurbaşkanı haddini bilecek! (AK PARTİ sıralarından gürültüler) "Cumhurbaşkanına Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu gerçeğini buradan haykıracağız." deyin. Bir Cumhurbaşkanı bunu söylediği anda bunu reddetmeyen bir AKP Grubuna bu sözler müstahaktır.
FAHRETTİN POYRAZ (Bilecik) - Sayın Başkan, doğru konuşsun.
LEVENT GÖK (Devamla) - Kalkın buradan eleştirin, yüreğiniz varsa eleştirin, yüreğiniz varsa eleştirin Cumhurbaşkanını. İradenizi ve tüm düşünce sistematiğinizi Cumhurbaşkanınıza emanet etmişsiniz.
FAHRETTİN POYRAZ (Bilecik) - Haddini sen bileceksin!
LEVENT GÖK (Devamla) - Bundan hayır gelmez, bundan hayır gelmez. Biz burada demokrasiyi savunuyoruz, Anayasa'yı savunuyoruz, Cumhurbaşkanını anayasal çizgi içinde çalışmaya zorluyoruz. Bunu yapsın, hepimizin saygısını kazansın ama bunu yapmayan bir Cumhurbaşkanının burada korunmasına da Meclis Başkanı müsaade etmemelidir.
FAHRETTİN POYRAZ (Bilecik) - Sen kimsin ki Cumhurbaşkanına laf diyeceksin? Sen kimsin?
LEVENT GÖK (Devamla) - Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)