| Konu: | Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 75 |
| Tarih: | 12.03.2015 |
İBRAHİM AYHAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan ve değerli arkadaşlar, öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yani üç haftaya yakındır özellikle Türkiye'nin geleceğini belirleyebilecek bir konuda burada yoğun bir mesai yapıyoruz ve bu mesainin toplumsal beklentilere, toplumsal umutlara karşılık gelebileceği bir çerçevede olması gerekirken, aksine, AKP Hükûmetinin ve iktidarın çıkarmak istediği mevcut yasa, toplumun beklentilerini geriye çeken ve kazanılmış haklarını da ortadan kaldıran bir içeriğe sahiptir. Dolayısıyla, hem çözüm süreci hem benzeri gelişmelerin Türkiye'de çok ciddi bir motivasyon, çok ciddi bir heyecan yarattığı böylesi bir süreçte böylesi bir yasanın çıkarılıyor olması da kuşkusuz toplum beklentilerini, umutlarını ve çözümü de alabildiğine zorlayabilecek ve onu darbeleyebilecek bir niteliktedir. O açıdan da bizlerin başından beri karşı çıktığımız, olmasını istemediğimiz ve AKP Hükûmetinin ve onun aktörlerinin aslında biraz daha perspektifsel bir şekilde düşünmesini istediğimiz husus da budur. Yani toplumsal bir sorunu, eğer siz, toplumda bir güvenlik algısı yaratarak, toplumda bir güvensizlik varmış gibi bir sorun ve bir yaklaşım ortaya koyarak çözme gibi bir beklenti içerisindeyseniz bu oldukça yanlıştır. Yani bu iç güvenlik paketi aslında topluma karşı müthiş bir güvensizliği atfeden ve topluma güvensizliği izafe eden bir yasadır. Dolayısıyla, biz, aslında şu ana kadar toplumun kendisini özgürleştirmesinin, toplumun kendisini demokratikleştirmesinin önündeki engelleri kaldırmaya yönelik bir mücadele yürütüyoruz. Ve biz bu mücadelenin toplumu daha da rahatlatabilecek, toplumu daha da güçlendirebilecek bir yerden gerçekleşmesini isterken, tam da bu noktada AKP Hükûmeti ve onun iktidar anlayışı belli bir zihniyet kodlarıyla hareket ederek aslında daha fazla otoriterleşmeyi, daha fazla tekleşmeyi ve merkezleşmeyi esas almaktadır.
Yani Sayın Bostancı da burada, ben birkaç gündür burada kendisini dinliyorum. Aslında felsefeden, felsefe tarihinden filan bahsediyor. Tam da aslında bugün yapılmak istenen insan doğasına, insan felsefesine aykırı bir tutumdur. Yani kendileri çok iyi bilir ki Alman felsefeci Nietzsche "İnsanlar, en kötü hastalıklarına hastalıklarıyla mücadele ettikleri yöntemler sayesinde bulaşmışlardır." diyor ve bugün eğer -tez- bir hastalık, AKP'nin zihniyetinde bir hastalık varsa bu hastalığa karşı mücadele ederken kullanmış olduğu bir yöntem de aslında hastalığı ortadan kaldırmaktan ziyade daha da ağırlaştıracak ve daha da kötüleştirecektir. Dolayısıyla, tez olarak biz aslında zihinsel arızi bir durumu aldığımızda bunun karşısına antitez olarak konması gereken şeyin aslında daha demokratik, daha özgürlükçü bir yaklaşım, tutum olması gerekirken şu anda yapılmak istenen, onu daha fazla ağırlaştırabilecek, onu daha fazla kangrenleştirebilecek bir yaklaşım sergilemektir. Onun için de yapılması gereken, özgürlükleri esas alan, demokrasiyi esas alan bir tutumla toplumsal güveni, toplumsal birlikteliği ve halkçı bir bütünleşmeyi sağlayabilecek bir tutum, bir politika olmalıdır. Aksine, toplumda kaosu, toplumda bir yabancılaşmayı ve karşıtlaşmayı yaratabilecek bu paketteki açığa çıkan bir algı giderek sorunları daha girift hâle getirecek, sorunları daha da ağırlaştıracaktır. O bakımdan da AKP Hükûmetinin özellikle bu yasayla medet ummuş olduğu şeyin kesinlikle yanlış olduğunu düşünüyoruz ve bir an önce bu yanlıştan geri dönüp daha fazla toplumu rahatlatan, özgürlüklerin önünü açan ve demokrasiye güç veren bir tutum içerisinde olmalıdır, yani bu da birbirini dinleyen, tartışan ve anlayan bir yerden ancak gerçekleşir. Yani, yaptığım yaptık, ettiğim ettik bir mantıkla sizin özgürleşmeyi ve demokratikleşmeyi sağlamanız da mümkün değildir. Dolayısıyla, tartışmayı ve uzlaşmayı esas alan bir yerden yaklaşmak her zaman doğru olandır, her zaman esas olandır. Yani, Nietzsche'nin dediği gibi, bizim hastalığımızı ortadan kaldırırken hastalığımızla mücadele ettiğimiz yöntemler hastalığımızı ortadan kaldırmıyor ve hastalığımızı daha fazla ağırlaştırıyor. Bu iç güvenlik paketi mevcut toplumsal sorunları daha da ağırlaştıracak ve içinden çıkılmaz bir noktaya getirecektir. Ondan kaynaklı olarak da arkadaşların tekrardan bunu düşünmesini... Özellikle, aslında çözüm süreci ve benzeri beklentilerin toplumda çok diri, çok canlı olduğu bir süreçte de kendilerini de gözden geçirerek bu yasayı derhâl geri çekmeleri gerekiyor, aksi takdirde çok ciddi krizlerin, çok ciddi sorunların yaşanacağını da söylemek gerekiyor.
Tekrardan hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)