GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı, İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu ve İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in sataşma nedeniyle yaptıkları konuşmaları sırasında şahsına sataşması nedeniyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:78
Tarih:17.03.2015

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben burada bir resim ortaya koydum ve bu resmin her tarafı kamuoyu tarafından biliniyor.

Şimdi Sayın Bostancı dedi ki: "Siyaset para etmiyor yani bu tür bir siyaset para etmiyor." Siyaseti parayla eğer siz özdeşleştirirseniz paganist ve materyalist bir noktaya gelmiş olursunuz. Bu noktaya nasıl geldiğinizi de ben çok merak ediyorum doğrusu. Halk barış ve çözüm istiyor, bu tamamen doğrudur. Halk hiçbir zaman savaş istemedi ki. Halk "PKK önünde, katiller önünde diz çök." demiyor size. Mondros'ta yapılan gibi diz çökmeyeceksiniz, Sevr'de yapılan gibi aynı şekilde diz çökmeyeceksiniz. Halk sizden... Onurlu Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin davranması gibi davranacaksınız. 10 madde size dayatılırken, Sayın Önder orada bu metni okurken sizin kuzu kuzu Başbakan Yardımcınız onu dinliyordu. Orada ha Sırrı Süreyya Önder ha Agamemnon zırhlısındaki İngiliz Amiral Calthorpe; arasındaki fark nedir, bana bir açıklayabilir misiniz? Hapishaneden bir metin gelmiş, birileri tarafından dayatılıyor ve siz de onu dinliyorsunuz ve bunu da millete gösteriyorsunuz. Bu resim, resim değildir, ben onu söyledim.

Şimdi bu komisyonlarla, ben de katılıyorum, nerede bir cinayet olmuş, nerede bir mazlum zulme uğramışsa onları bulup ortaya çıkarmak bizim elbette görevimizdir, onda hiç kimsenin kuşkusu yoktur ama bunlar istismar ediliyor. Bunlar çözmek için değil. Komisyon kurduk, işte çözümü izleme süreci komisyonu kuruldu, başkanı da burada. Başka komisyonlar da kurduk. Hangi netice alındı ki oradan da istenen netice alınmış olsun.

Yani şunu mu demek istiyorsunuz? Siz çok iyi niyetlisiniz, barışseversiniz, barış havarisisiniz, her biriniz bir Hazreti İsa; buna karşılık biz, "Efendim, bu çok kötü bir iş." diyoruz. Biz size herkesin durması gerektiği yeri söylüyoruz. Her şeyin bir sınırı vardır. O sınır çerçevesinde hareket etmenizi söylüyoruz. Yasalar çerçevesinde hareket edilmesini, devlete ve millete saygının gereği davranılmasını istiyoruz. Hepsi bu.