GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi
Yasama Yılı:5
Birleşim:78
Tarih:17.03.2015

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

688 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesi üzerine vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bu kanun teklifi önceden hemşirelere verilen hakların şimdi ebelere verilmesi ve uzmanlık statüsü kazandırılması açısından bir eksikliği gidermektedir, bu nedenle de önemlidir. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi olarak, geç de olsa, ebelere verilen bu düzenlemeyi desteklediğimizi ifade etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'de 2013 verilerine göre 54 bin ebe vardır. Bunların yüzde 90'ı Sağlık Bakanlığı kadrosunda çalışmaktadır.

Ebeler, bildiğimiz üzere, doğum öncesi, doğum, doğum sonrası 0-6 yaş çocukların bakım ve danışmanlık desteğiyle son derece önemli bir görev icra etmektedirler. Bugün kalkınmışlık göstergelerini ifade ettiğimiz, dönem dönem sizin de Hükûmet olarak buradan övünerek ifade ettiğiniz anne ölüm oranlarının, bebek ölüm oranlarının azaltılmış olmasının; Türkiye'de 0-6 yaş grubundaki çocukların aşılarının yapılmış olmasının birinci derecede önemli kişisi ebelerdir ama gelin görün ki Hükûmetiniz döneminde yapılan uygulamalarla, Sağlıkta Dönüşüm Programı'yla, aile hekimliği statüsüyle ebelerin içinde bulunduğu durumu ifade etmekte zorlanıyorum.

İçinizde değerli milletvekili arkadaşlarımız var, hekim olan arkadaşlarımız var. Bugünkü uygulamada ebelerin hangi kurumda çalıştıklarını sorsam bana yanıt verebilir misiniz? Ebelerin daha önceki çalışma alanı sosyalizasyon çerçevesinde sağlık ocaklarında mahalle gezileri, gebe takip noktasındayken bugün bu görevi yapamıyorlar. Ne yapıyorlar? Sekreterlik yaptırılıyor, zorla aile sağlığı elemanı olarak çalıştırılıyor, daktiloculuk yaptırılıyor, veznede ebeye görev veriliyor; bu yetmiyor, eğer hastanelerde hemşire yetersizliği varsa hemşirelerin yetersiz olduğu yerlerde ebeleri oraya çektirerek bir angarya daha yükletiyorsunuz. Hadi angarya kısmını bir derecede kabul edelim diyelim, bu görevlerin her ne kadar tanımlaması aile sağlığı hekimliğiyle uygulama alanındaki farklılık olsa da ama bunları yaparken özlük haklarıyla ilgili hiçbir iyileştirme yapmıyorsunuz. Uzun çalışma saatleri var, yirmi dört saate varan nöbetler var, döner sermayeden pay alıp almadıkları belli değil çünkü kurumları belli değil, düşük maaşla çalışıyorlar.

Sayın Başbakanın, eski Başbakanımızın, şimdiki Sayın Cumhurbaşkanının ikide bir söylediği herkesin 3 çocuk yapması önerisini acaba Sayın Cumhurbaşkanı bizim ebelere söylüyor mu? Ebelerin başkalarının doğumunu yaparken, başkalarının çocuklarını takip ederken kendi çocuklarına bakamadıkları, ebelerin çalıştığı kurumlarda kreşin olmayışı nedeniyle 1.000 liraya yakın bir ücretle yaşamını idame ettirmek zorunda kaldıkları bir noktada hiç bunları düşünüyor mu? Takdirlerinize bırakıyorum.

Değerli milletvekilleri, ebeler böyle farklı kurumlarda çalıştırılıyor, zor şartlarda nöbet altında çalıştırılıyor ama başka bir riskleri daha var: Çalışma ortamları belli olmadığı gibi, mahalle gezilerinde, gebelik takiplerinde hangi eve gittiklerinde, hangi kapıyı çaldıklarında neyle karşılaşacaklarının hiçbir bilgisi yok, hiçbir güvencesi yok. Bugün, sağlık alanında, hastanelere kaydırılmaya çalışılan ebelerin hem enfeksiyon hastalıkları açısından hem de hastanede karşılaştıkları hastalıklar açısından ne yazık ki bir önlem alınmış değil.

Değerli milletvekilleri, bu yasa teklifi konuşulurken, ebelerin bu olumlu yapısını desteklerken bizim Kocaeli'de bu yasa tasarısının 3'üncü maddesinde de olan kamu-özel ortaklığıyla da ilgili bir iki cümle söylemek istiyorum. Kocaeli'de 2013 yılında 1.180 yataklı, kamu-özel ortaklığıyla bir şehir hastanesi kurulmasına karar verildi. Yaklaşık on dokuz ay geçti, on dokuz ay süresi içerisinde sözleşmeyi imzaladı ama bu on dokuz ay geçmesine rağmen henüz bir temel atma töreni yapılamadı. Gerekçesi: Bizim Bakanımızın da olduğu, o bölgede bir mayın taramasıyla karşılaşabilirmişiz. Neymiş: Askerî alanın içinde bulunduğu cephaneliği biz kamulaştırıp şehir hastanesine devrederken acaba hâlâ bir mayın olabilir mi diye, böyle bir engellemeyle karşı karşıyayız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET HİLAL KAPLAN (Devamla) - On dokuz ay geçti, hâlâ bir çivi çakılmadı, hâlâ ne yaptığını kimse bilmiyor.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kaplan.

MEHMET HİLAL KAPLAN (Devamla) - Ben iktidar partisi yetkililerine ve Sayın Bakana, özellikle Sayın Fikri Işık'a seslenmek istiyorum: Kocaeli halkı şehir hastaneleriyle ilgili bir an önce adım atmasını bekliyor.

Hepinize saygılar sunuyorum.

Teşekkür ederim.