| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 17.03.2015 |
ALİ ÖZ (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 688 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 1'inci maddesi üzerine vermiş olduğumuz değişiklik önergesiyle alakalı olarak Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.
Tabii ki bu 688 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın içerisinde, maşallah, ne isterseniz var. Yani, hastanelerdeki sağlık çalışanlarının birtakım sorunları, yeni bir sağlık tıp fakültesi açılması, aklınıza ne geldiyse var ama işin garip tarafı, gerçek manada aslında sağlıklı bir şekilde bu kanunların çıkarılabilmesi için, ilgili komisyonlar tarafından bu çıkarılan tasarıda konulan maddelerin tartışılmamış olması, kanun yapma tekniği olarak büyük bir eksiklik olarak karşımızda durmaktadır.
Torba yasa garabetinin bir yenisini daha Parlamentoda yaşıyoruz ama her şeye rağmen, tabii ki bu maddeyi, ebelerin lisans tamamlaması, "uzman ebelik" gibi bir tanımın içerisine dâhil edilmesi ve idari görevlerde daha önce yer bulamadıkları bir alanda görevlendirilmelerinin önünü açan bir düzenleme olması münasebetiyle olumlu bulduğumuzu ifade etmek isterim.
Ancak şunu unutmamak lazım ki tüm sağlık çalışanlarında olduğu gibi ebelik görevini yerine getiren bu değerli sağlık çalışanlarının -daha önceki hatibin de ifade ettiği gibi- özellikle yüzde 90'ı kamu görev alanı içerisinde çalışan, Türkiye'de sayıları 53.500 civarında olan ancak çalışma şartları son derece zor olan bu ebelerin, diğer sağlık çalışanlarından farklı olarak büyük alanlarda eksiklik yaşadıklarını da ifade etmek isteriz. Çünkü aslında ebeler, sağlık hizmet sunumunu bir bütün olarak değerlendirdiğiniz zaman, özellikle daha hayatın başlamadığı erken dönemde yani doğum öncesi, doğum, doğum anı, doğum sonrası ve ilk çocukluk yıllarının 0-6 yaş grubunda gerçekten tüm toplumda çok önemli görevleri yerine getiren, önemli bir kamu çalışanı kesiminden bahsettiğimizi ifade etmek isterim.
Bunların sorunlarını gündeme getirmenin ötesinde Bakanlığın çok iyi bilmesi gereken bir şey var. Özellikle ebelere TÜRK SAĞLIK-SEN'in yaptırmış olduğu bir anket var. Bu ankette belki de sorunlarını gündeme getirmiş olmalarına rağmen ebe arkadaşlarımızın, üzülerek ifade ediyorum ki "En fazla sorununuz ne?" diye kendilerine sorulduğunda, yüzde 75 civarındaki ebe arkadaşlarımızın "Sağlık Bakanlığının kendi sorunlarıyla ilgilenmemesini ve ilgisiz kaldığını" belirtmiş olmalarını sizlerin dikkatine sunmak istiyorum.
Gerçekten, on iki yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı döneminde ihmal ettiğiniz en önemli kesimlerin başında sağlık çalışanları gelmekte. Bakın, her defasında bu kürsüye geldiğinizde, sağlıkta tek çatı altında birleştirmeden, sağlıkta yaptığınız iyileştirmelerden bahsediyorsunuz. Biz de bunların bir kısmının olumlu olduğunu ve yapılması gereken gelişmeler olduğunu, dolayısıyla bunlardan dolayı da takdir edilmeye değer bile bulunduğunuzu ifade ediyoruz. Ama hiçbir şekilde, bir hekim olarak da on iki yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarından, hekimlik yaptığım süre içerisinde de sizin bu dönüşüm programınıza, kendim de dâhil olmak üzere, hiçbir sağlık çalışanının size hakkını helal etmediğini ifade etmek istiyorum. Yani, gerçekten bizi hep oyaladınız, hep kandırdınız, dediniz ki "Yok, işte, emeklilik ücretlerinizi iyileştireceğiz, döner sermaye gelirinden elde ettiğiniz kısımları emekliliğe yansıtacağız, fiilî hizmet zamlarınızı vereceğiz." Hep böyle bunları siyasi birer vaat olarak sundunuz ama bunun karşılığında, ne hikmetse, grubunuzun içerisinde bulunan hekim arkadaşlarımızla defaten görüşmemize rağmen sağlık çalışanlarının hak ettiği, sık sık talep ettiği, emeklilerinin hakkı olan özlük haklarındaki iyileştirmeyi gerçekleştirmediniz.
Bu, sağlıkta hiçbir şey yapmadığınız anlamını çıkarmasın. Dolayısıyla, bu kürsüye geldiğinizde de hemen başlıyorsunuz, "Sağlıkta şöyle yaptık, şu yoktu, bu yoktu, bunu getirdik, onu getirdik, bunu götürdük, ambulans aldık, hava ambulansı." Bunlara itiraz eden yok, bunlara "Kötü." diyen de yok ama tekraren ifade etmek istiyorum ki sağlık çalışanları, on iki yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı döneminde en çok ihmal edilen kesim olmuştur, özlük haklarında hak ettikleri, gerçekten kendilerinin haklı oldukları iyileştirmeyi bir türlü alamamışlardır.
Bu konuda vermiş olduğunuz sözlerin yerine getirilmesini özellikle istirham ediyorum. 13 Martta Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına konuşan arkadaşımızın da "Böyle bir çalışmamız var." dediği inşallah hayal değildir ve bir an önce yüce Meclise gelir diyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)