GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi
Yasama Yılı:5
Birleşim:79
Tarih:18.03.2015

SEBAHAT TUNCEL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; verdiğimiz önerge üzerinde söz almış bulunuyorum.

Aslında birkaç maddedir aynı konu üzerinde tartışıyoruz; Kızılay, Yeşilay ve Yeşilay Vakfı üzerinde. Kamu yararına nasıl hizmet edecekleri, bunlara aktarılan kaynakların nasıl denetleneceği üzerinde soru işaretlerimizi hep ifade ediyoruz, bir kez daha bunun altını çizmek istiyoruz. Tabii, kamu yararına olan vakıfları, dernekleri, sivil toplum örgütlerini desteklemek, bu konuda ortak bir fikir edinmek olabilir ama bu konuda gerçekten hangi ihtiyaca istinaden bunu gerçekleştiriyoruz? Bu konuda açıklığın olmaması, şeffaflığın olmaması... Ne kadar personel buraya gidecek ya da hangi alanda çalışma yapacak, buraya aktarılan maddi kaynakların ne kadarını nereye kullanacak, bu konudaki planlaması nedir, hiçbir tartışma yok. Sadece önümüze sunulan bir yasa var ve burada bu yasa ısrarla onaylatılmaya çalışılıyor. Belli ki iktidar bu konuda daha önceden bazı tartışmalar yürütmüş, bazı kararlar almış; işte, kırk dokuz yıllığına burayı kiralayacak, bunun üzerinden çeşitli işler yapacak ve kamu yararına olan şeyleri, kamunun olanaklarını bu vakıflara harcayacak. Bunun üzerinden de bize de onaylaması kalıyor ya da muhalefetimizi yapmamız. Bu konuda, ciddi anlamda bunun yeniden tartışılması gerektiğinin, bunun ciddi sorunlara neden olduğunun altını çizelim.

Diğer bir konu: Dikkat ederseniz, bu yasa metninde birkaç şeyi birden konuşuyoruz. Bir yandan Gençlik ve Spor Bakanlığına ilişkin düzenlemeler Millî Eğitim Bakanlığının kapsamına giriyor, bir yandan sağlıkta özelleştirmeye dair konuları konuşuyoruz; bir yandan bazı vakıflara kamu kaynaklarının nasıl aktarılacağı, aslında kamu kaynaklarının nasıl kendi yandaşlarına peşkeş çekilmesi meselesi; bir yandan kentsel dönüşüm, bir yandan elektrik kaçakları ve kayıp payı, özel mülkiyet ihlali, İnternet erişimi üzerinden... Bakar mısınız, kaç tane bakanlığı ilgilendiren bir meseleyi biz aynı torba yasada konuşmaya çalışıyoruz ve bunların birçoğu aslında aynı maddede düzenlenen şeyler. Bizim bu konudaki muhalefetimizin nedenini de ifade ediyor. Yani, bir konuda bir bakanlık bir çalışma yapıyorsa gelir, burada kapsamlı tartışılır, kapsamlı öneriler sunulur, bunun üzerinden bir tartışma yürütülebilir.

Şimdi, biraz önce iktidar partisinden arkadaşımız sunum yaparken, özellikle kentsel dönüşüme ilişkin örneklendirme yaparken de karşısındakiyle dalga geçer gibi, hani "Örnekleme veriyorum." adı altında aslında gerçek niyetlerini ifade ediyor. Dolayısıyla, bu yasa tartışmalarını ifade ederken biz de burada... Gerçek ile burada ifade edilenin yani kamu yararına hizmet edenlere hizmet etmek, bu konuda olanak sağlamak, Sağlık Bakanlığından buraya bütçe ayırmak, burada yaşanan sorunları çözmek gibi genel söylemin altında, aslında orada başka bir şey yapılmak istendiğinin, bunun bir perde olduğunun net göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. İki durum var. Bir gerçeklik var; gerçeklik, ihtiyaç olmayan, aslında mevcut, var olan kurumlarla yapabileceğimiz işleri başka bir kuruma yükleyerek, üstelik Sağlık Bakanlığından buna şimdi 15 bin TL, daha sonra yılda değişecek miktarlarda bir şey yaparak, ön kabulle bu yasayı geçirmeye çalışıyoruz. Ama, diğer yandan, asıl gerçek nedir? Bunu kim denetleyecek, nasıl denetleyecek, nereye hizmet edecek, hizmet ettiği kişilere gerçek anlamıyla hizmet edip etmediği meselesi muğlak. Çünkü, gerçek anlamı nedir, gerçek anlamda hedef kitle nedir meselesinde de burada ciddi anlamda bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Yani, burada Kızılay, Yeşilay gibi bazı vakıflara kamusal kaynakların aktarılmasıyla aslında, bir şekilde, AKP iktidarı buradan başka bir yarar elde etmek istediğini bize ifade ediyor.

O yüzden, bu tip uygulamalardan vazgeçmek, burada daha sağlıklı çalışmak açısından önemli. Kaç saattir burası çalışıyor, gerçekten bu Parlamento artık çok sağlıklı bir şekilde yasa çıkaramaz hâle geldi. Sadece iktidarla muhalefetin... İktidarın yasayı dayattığı, muhalefetin söz geldikçe buna eleştirilerini sunduğu ama en nihayetinde iktidarın dediğinin olduğu, zor yöntemleriyle çalışan bir Meclis hâline geldik. Yani, böyle bir şey olabilir mi? Buradaki, iktidardaki parti vekilleri bile, şimdi bir kısmı burada dinliyor, bir kısmı dışarıda. Grup başkan vekilleri "evet" diyorsa "evet", "hayır" diyorsa "hayır" meselesi üzerinden bir tartışma...

RECEP ÖZEL (Isparta) - 1 kişi varsınız, siz de 1 kişisiniz.

SEBAHAT TUNCEL (Devamla) - Sizi bugün galiba görevli addettiler. Bilmiyorum, milletvekilliğiniz tehlikede mi? Böyleyse bence bu bir sorundur. Yani, burada şeye gerek yok, her şeye laf atıyorsunuz. Sabahtan beri konuşuyoruz. Anlaşılan odur ki yeriniz garanti değil. Yani eğer öyle bir şeyle sürekli laf atmaya çalışıp bozmaya çalışıyorsanız bu bir sorundur.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Ne yapayım? Arkadaşlar burada, siz 1 kişi kaldınız.

SEBAHAT TUNCEL (Devamla) - Neyse, söz hakkımı gasbettiniz.

İyi akşamlar.