| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 79 |
| Tarih: | 18.03.2015 |
MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 688 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
AKP, milletimizin talebi ve beklentisi olan konular yerine rant sağlamaya, yandaş korumaya ve kendilerini kurtarmaya yönelik düzenlemeler yapmaya devam etmektedir. Öyle ki özel çıkarlar için milletin parasıyla vakıf ve dernek dahi kurulmaktadır. "Torba" diye nitelendirilen tasarı ve tekliflerde pek çok konu dikkatlerden kaçırılmaktadır. Özel nitelikte, adrese teslim, birilerine çıkar sağlamaya yönelik maddeler torba kanunlara sıkıştırılmaktadır. Bu torba düzenlemede de aynı mahiyette maddeler dolu olup bu konuşmamda elektrik piyasası ile ilgili düzenleme ve gelişmeleri dile getireceğim.
Bu teklifin 17'nci maddesinde, dağıtım şirketlerine verilen hedef kayıp kaçak oranlarının yeniden belirlenmesi konusunda EPDK'ya yetki verilmesi, dolayısıyla faturalarını düzenli ödeyen abonelerin daha fazla kayıp kaçak ücreti ödemesinin yasal altyapısı oluşturulmaktadır. Bu düzenleme Hükûmetin elektrikte kayıp kaçak hedefini tutturamadığının açık bir itirafıdır. Elektrik dağıtım şirketleri özelleştirilirken ihaleleri kazanan şirketlere kayıp kaçağı azaltmak için hedefler verilmiş olup hedefi yakalayamayan şirketin oluşan zararı kendisinin üstlenmesi gerektiği açıktır. Bu zararın vatandaşa yüklenmesinin ihale şartlarını çiğnemek, dolayısıyla ihaleye fesat karıştırmak anlamına geldiği açıktır. Ayrıca, kayıp kaçağın oluşmasında hiçbir sorumluluğu bulunmayan tüketicilerin doğrudan kayıp kaçağın bedelini ödemek durumunda bırakılması "hak ve nasafet" ilkesiyle bağdaşmaz. Birileri elektriği kaçak kullanmakta, bunun faturasını masum vatandaş ödemektedir. Vatandaştan kullanmadığı elektriğin parasını hangi hakla alıyorsunuz? Başkasının yaptığı hırsızlığı neden dürüst vatandaşa ödettiriyorsunuz? Tüketicilerin, dağıtım sisteminin kayıp ve kaçağına muhatap kılınması, Anayasa'nın "hukuk devleti", "sosyal devlet", "adalet" ve "eşitlik" ilkelerine ve evrensel tüketici haklarına aykırıdır.
Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, içtihat niteliğindeki 21 Mayıs 2014 günlü kararında elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleriyle bağdaşmadığını, elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip, bedeli ondan tahsil etme görevinin de bizzat enerjinin sahibine ait olduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla elektrik kayıp kaçaklarından tüketiciler sorumlu tutulamaz ve bunun bedeli tüketicilere ödetilemez. Uygulama ve yapılan düzenleme açıkça hukuka aykırıdır.
Ayrıca, Hükûmete ve Komisyona soruyorum: Bu madde bu teklife niye konmuştur? Zira, Hükûmet tarafından 28/1/2015 tarihinde Meclise sunulan Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Komisyonda görüşülmektedir. Böyle bir tasarı varken bir madde neden bu torbaya alınmıştır? Yoksa ne yaptığınızın farkında mı değilsiniz?
Hükûmet tasarısında yargı kararlarının önüne geçebilmek için hukuksuz uygulamalar açık bir şekilde kanuna konulmakta, hatta kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma ve faturalama bedeliyle ilgili mahkeme ve tüketici hakem heyeti kararına istinaden dağıtım şirketlerince yapılan iadeler ve mahkeme masraflarının da gider olarak tarifelere alınmak suretiyle tüm abonelere ödettirilmesi gibi ilginç ve ucube bir düzenleme yapılmaktadır. Gerekçe ne biliyor musunuz? Dağıtım şirketleri zarar eder, iflas eder. AKP Hükûmeti, bu gerekçeyi pervasızca sunabilmektedir. Bu kadarına pes doğrusu! Biliyorsunuz, dağıtım şirketlerinin tahsildarlığını yapan, tarımsal desteklemeleri elektrik borçlarına mahsup eden de AKP Hükûmetidir. AKP'nin anlayışı bu; aman yandaşlar zarar etmesin, vatandaş ise ne hâli varsa görsün.
Hükûmete soruyorum, dağıtım şirketleri özelleştirilirken ihaleyi alan şirketlerin verilen hedefler doğrultusunda kayıp kaçak oranlarını düşürmeleri öngörülmedi mi? Bu yükümlülüklerini sağlayamadılarsa sonucuna katlanmaları gerekmektedir. Ticarette kâr ya da zarar etmek vardır. Niye bu kadar ve aleni olarak dağıtım şirketlerini kolluyorsunuz? Vatandaşa gelince canına okuyorsunuz. Elektrik faturasını ödemeyi bir iki gün geciktiren vatandaşın elektriği kesilmekte olup, sanayicinin tesisleri duracakmış, çiftçinin tarlası susuz kalacakmış, hiç umursanmamakta ve açma kapama için de bir dünya masraf istenmektedir. Hükûmet olarak dağıtım şirketlerinin zararını düşünüyorsunuz da sanayicinin, çiftçinin, vatandaşın uğradığı zararı niye düşünmüyorsunuz?
Son yıllarda açık ve gizli yapılan zamların etkisiyle elektrik faturaları aile bütçesinde önemli yer tutan bir harcama kalemi hâline gelmiş, esnafın, çiftçinin ve sanayicinin önemli bir maliyet unsuru olmuştur. Tüketicilerden haksız yere alınan bedeller kayıp kaçakla sınırlı değildir. Vatandaş haraca bağlanmış gibi elektrik tüketim tutarı üzerinden birçok bedel, pay, fon, vergi, hatta verginin vergisi alınmaktadır. Tüketicilerden sayaç okuma bedeli, faturalama bedeli, yüzde 2 oranında TRT payı, yüzde 1 oranında enerji fonu alınmasının da hiçbir haklı gerekçesi yoktur.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak verdiğimiz kanun tekliflerinde, elektrik abonelerinden kayıp kaçak, sayaç okuma ve faturalama bedelleri ile TRT payı ve Enerji Fonu alınmaması öngörülmekte olup bu teklifler komisyonların gündeminde görüşülmeyi beklemektedir. Bu tekliflerimizin kanunlaşması hâlinde ailelerin elektrik faturasında yüzde 25'i aşan tutarda bir azalma sağlanacak, çiftçimizin maliyeti azalacak, sanayicimizin rekabet gücü artacaktır.
Değerli milletvekilleri, seçim bölgem olan Konya'nın hangi ilçesine, hangi mahallesine gidilirse gidilsin, en fazla şikâyet alınan konu elektriktir.
Dağıtım şirketi özelleştikten sonra hizmet kalitesi her geçen yıl düşmüş, elektrik kesintileri ve dalgalanmaları, hizmet konusundaki eksiklikler Konya'da sanayiciyi, çiftçiyi çileden çıkarmış, vatandaşı canından bezdirmiştir. Elektrik kesintilerinden ve elektrik akımı dalgalanmalarından dolayı sanayicilerin cihazları bozulmakta, çiftçinin sayaçları yanmakta, çarklar durmakta, üretim kaybı yaşanmaktadır.
Elektrik kesintileri kış aylarında daha da artmaktadır. Nitekim geçtiğimiz kasım ayında 30 santim civarında yağan karla birlikte Konya şehir merkezinin üçte 1'i uzun süre elektriksiz kalmış, organize sanayi sitelerinde bile dört güne kadar varan sürelerde üretim çarkları durmuş, birçok ilçe ve mahalleye elektrik verilmemiş, elektrik şirketi arızalara yetişememiştir.
Diğer taraftan, elektrik borcu iki gün geciktirilince fabrika, tesis falan olduğuna bakılmaksızın ve hiç de haber vermeksizin dışarıdan kablolar kesilebilmektedir. Yine, elektrik borcu olmamasına rağmen sayaçların dışarıya çıkarılmaması bahane edilerek birçok abonenin elektriklerinin kesilmesi uygulamasıyla karşılaşılmıştır. Sanayi, konut ve tarımsal üretim aboneliklerinin daha başlangıcında zorluklar çıkarılmakta, hizmet ve kalite konusunda titiz davranılmamakta, yeni bir hat veya direk gerektiğinde bir dünya para istenmekte, gerekli yatırımlar yapılmamaktadır.
Konya AKP İl Başkanı dahi Konya'da dağıtım şirketiyle ilgili çok ciddi sıkıntılar olduğunu, çözüm bulmakta zorlandıklarını, dağıtım şirketince verilen sözlerin hiçbirinin yerine getirilmediğini, gelinen süreçte iyi niyet konusunda şüpheye düştüklerini, hizmet üretmekten ziyade haksız yaklaşımların söz konusu olduğunu basın huzurunda itiraf etmiştir. Acziyet ifadeleri asla kabul edilemez. Haksızlığı ve hukuksuzluğu önlemeye devletin her zaman gücü yeter. Aciz kaldığınızı ifade etmek yerine, yandaşınız olduğu için üzerine gitmediğinizi itiraf edin.
Sayın Hocam, "yandaş" kelimesi belki tırmalamıştır. Konya'da dağıtım şirketinin ana ortağı kim, biliyor musunuz? Millete galiz küfreden biri dersem, kim olduğunu ve kime çok yakın biri olduğunu hepiniz anlarsınız.
Konya'da elektrikle ilgili yaşanan sorunları sürekli gündeme getirmeme rağmen AKP Hükûmeti hiç oralı olmamıştır. Enerji Bakanı verdiğim soru önergelerine maalesef dağıtım şirketinin ağzıyla cevap vermiştir.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)