| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 79 |
| Tarih: | 18.03.2015 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi tekrar saygılarımla selamlıyorum.
Görüşmekte olduğumuz maddede, YURTKUR Genel Müdürlüğünün kapatılan bölge müdürlüklerindeki mevcut bölge müdürü ve bölge müdür yardımcılarının görevlerine son verilmekte, mevcut mali hakları korunarak şahsa bağlı araştırmacı kadrolarına atanmaları öngörülmektedir, bilinen adıyla "bankamatik memuru" yapılmaktadırlar.
AKP iktidara gelirken kamuda reform mahiyetinde yeni bir personel rejimi ve ücret rejiminin süratle hayata geçirileceğini taahhüt etmesine rağmen, on iki yılı aşkın süredir bu yönde hiçbir adım atmadığı gibi, mevcut personel ve ücret rejimini delik deşik ederek içinden çıkılmaz hâle getirmiştir. Kamuya personel alımında kayırmacılığın önlenmesi amacıyla yürürlüğe konulan merkezî sınav uygulaması sulandırılmıştır. Objektif kurallara bağlanmadığı için, dilediğinin istihdamına imkân veren sözleşmeli, geçici, ücretli ve vekil personel uygulaması yaygınlaştırılmış, taşeron işçisi kamuda her alana girmiştir. Milyonlarca işsiz merkezî sınavla iş hayali kurarken bu yollarla yakın, eş dost ve yandaşlar kamu kurumlarına yerleştirilmişlerdir.
Çalışanlarla ilgili verilen sözler de tutulmamaktadır. Taşeron işçilerine kadro verilmesine yönelik çalışma yapıldığı en yetkili ağızlar tarafından açıklanmıştır ancak bugüne kadar hiçbir şey yapılmamıştır. Bu kanunda da taşeron işçilere kadro verilmesine yönelik bir düzenleme yoktur. Hâlbuki Karayollarında taşeron işçisi olarak çalıştırılan 9 bine yakın işçinin, açtıkları davalar sonucu, bu işçilerin işe başladıkları tarihten itibaren Karayolları Genel Müdürlüğü işçisi olduğuna mahkemelerce karar verilmiştir, Yargıtay da bu kararı onamıştır. Ayrıca, mahallî idarelerde ve diğer kamu kurumlarında çalışan taşeron işçilerinden de dava kazananlar bulunmaktadır ancak AKP Hükûmeti yargı kararlarına uymamakta, hak hukuk tanımamakta, dört yıldır bu yargı kararlarını uygulamamaktadır. Bu işçilerin hâlen taşeron işçisi olarak çalıştırılmaları suçtur. AKP Hükûmeti yargı kararlarını çiğnemekte, açıkça suç işlemektedir. Yargı kararları dikkate alınarak kamuda çalışan taşeron işçiler, kıdem tazminatı haklarına da halel getirilmeden derhâl kadroya atanmalıdır. Taşeron işçilerin yanı sıra 4/C mağdurları, vekil ebe, hemşireler, vekil imamlar ve vekil müezzinler, iş ve meslek danışmanları, usta öğreticiler, üniversite mezunu işçiler, geçici ve mevsimlik işçiler de kendilerine yapılan haksızlığın ve ayrımcılığın giderileceği ve kadroya geçecekleri günü umutla beklemektedir. Yine, atanamayan öğretmenler, atanamayan mühendisler, veterinerler, teknikerler, iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunları Hükûmetten kadro ihdası yapılmasını beklemektedir. Ancak AKP Hükûmeti kendi özel amaçları için vakıf, üniversite ve kurum oluşturup kadrolar ihdas ederken bunları hiç umursamamakta, kale bile almamaktadır.
Değerli milletvekilleri, AKP iktidarı döneminde tahrip edilen alanların başında kamu yönetimi gelmektedir. Bu dönem kamu yönetimi disiplininin ve devlet yönetimine ilişkin geleneklerin yok edildiği, siyasetin kamu kurumlarının her alanına girdiği bir dönem olmuştur. Bugüne kadar kamu yönetimi alanında yapılanlar, kamu yönetiminde birlik ve bütünlük ilkesinden tamamen uzak, temel dengeleri tahrip eden, eşitliği zedeleyen, adaletsizliğe yol açan düzenlemelerdir. Kamuda liyakat ve hakkaniyet göz ardı edilmiştir, kadrolaşma had safhaya ulaşmıştır. Kamu çalışanlarının tayinlerine, yükselmelerine AKP teşkilatları ve yandaş sendikalar karar vermiş, parti teşkilatları ve yandaş sendikaların istemediği dürüst memurlar sürgün edilmiş, görevlerinden uzaklaştırılmıştır. Bürokraside yıldırma ve yıpratma süreci yaşanmıştır. Yönetici kadrolara atamalarda ehliyet, liyakat ve hakkaniyet yerine yandaş sendika üyeliği ve partizanlık hâkim olmuştur. Şef, müdür yardımcılığı ve şube müdürlüğü gibi kadrolara atamalarda dahi yandaş sendikanın sözü geçmektedir.
Hükûmet çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve verimliliğin artırılması adına hiçbir çaba sarf etmezken partizanlık adına her şeyi yapmıştır. Elbette bu yaptığı haksızlıkların ve hukuksuzlukların AKP'ye bir faturası çıkacaktır. AKP, 7 Haziranda milyonlarca işsizin, çalışanların ve emeklilerin sillesini yiyecek ve bir daha kendine gelemeyecektir.
Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)