GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında
Yasama Yılı:5
Birleşim:80
Tarih:19.03.2015

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Kuşoğlu'nun Süleyman Şah Türbesi'nin, taşınmasıyla ilgili olarak... Şimdi, tabii, bu konu çok konuşuldu, tartışıldı. Birçok bilgiye zaten sizler de sanıyorum vakıfsınız ama öncelikle şu hususu belki belirtmemiz gerekiyor: Yani, taşımakla o hakkın ihlali yani Türkiye'nin sahip olduğu, uluslararası anlaşmalarla garanti altına alınan bu hakkın ihlal edilip edilmediği konusu önemli. En önemli konu bu tartışmalarda -tabii, diğerleri de önemli ama- sanıyorum bu konu. Orada bizim tezimiz, kabulümüz; bir ihlalin, bir zayıflamanın olmadığı şeklinde yani sonuç itibarıyla Suriye devletinin egemenlik alanındaki bir bölgede belirli bir miktar arazinin Türk toprağı sayılması. Şimdi, tabii, şu söylenebilir: Yani o yer bellidir, spesifiktir -taşınmadan önceki alan için, yer için söylüyorum- dolayısıyla bu imtiyazlar, bu haklar orası için, o lokasyon için verilmiştir gibi birtakım hususlar, iddialar gündeme gelebilir. Şimdi, normal şartlar altında, her şeyin normal olduğu bir dönemde yani uluslararası ilişkiler açısından karşınızda tam olarak muhatap olabileceğiniz ve egemenliğe hâkim, kendi topraklarında egemenliğine hâkim bir gücün, bir kuvvetin, bir devlet yapısının olduğu durumlarda bu tartışmalar haklı olabilir. Ama burada çok özel bir durum var, özel durumlar uluslararası hukukta da hukuki gerekçe olarak kabul edilebilir iç hukukta olduğu gibi. Yani şunu anlatmaya çalışıyorum: Buradaki bir taşıma, bu şekildeki bir taşıma yeni yerde aynı hakları bize sağlar. Öncelikle, yine burası da Suriye devletinin, bilinen, tanınan haliyle Suriye devletinin egemenlik sınırları içerisinde aynı miktar bir arazi, bu anlamda bir kayıp söz konusu değildir. Zaten bu simgeseldir esas itibarıyla, elbette önemlidir ama simgeseldir sonuç itibarıyla. Onurlu bir kazanımdır, korunması gerekir, sonuç itibarıyla bu topraklarda bu kazanım devam ediyor, o hak korunmaya devam ediyor.

Uluslararası haklar açısından uluslararası kuralların ihlali midir? İhlali olmadığını da ortaya koyan bana göre olağanüstü şartlardır, olağanüstü durumlardır. Biraz önce ifade etmeye çalıştığım gibi yani her şey normal olsaydı böyle bir taşıma uluslararası hukuk açısından tartışılabilirdi ama şimdi tartışılamaz çünkü o devlet bu hakkımızı orada koruma imkânına sahip değil. Eğer koruyabilseydi, koruma iktidarı, gücü olabilseydi yani taşınmadan önceki lokasyonunda Türkiye'nin bu haklarını koruma imkânına -aynı büyükelçilik gibi- sahip olsaydı o zaman bu sağlanırken, sağlandığı bir ortamda bu taşımanın tartışılması, değerlendirilmesi yapılabilirdi.