GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında
Yasama Yılı:5
Birleşim:80
Tarih:19.03.2015

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, bu maddeyle bir başka maddeyi bir başka biçime sokma gibi bir davranış içerisine girmişsiniz bir daha ve 10'uncu maddeyi şöyle değiştirmişsiniz. Diyor ki: "Genel müdür ve genel müdür yardımcıları bakanlık ve bağlı kuruluşlarda atama usulüne ilişkin kanuna göre müşterek kararla atanır." Tamam, buraya kadar problem yok. "Bunun dışındaki kadrolara bakan tarafından atama yapılır." Tamam, bunda da problem yok fakat şurada problem var. Diyor ki: "Bakan gerektiğinde bu yetkisini alt kademelere devredebilir." Bu madde de karmaşık, sınırları belirsiz ve keyfî bir madde yani kendi içinde sorunlu bir madde. Bakın, dikkat ederseniz "Bakan, genel müdür ve yardımcıları dışındaki kadrolara atama yapar. Bakan gerektiğinde bu yetkisini de alt kademelere devreder." diyor. Bakanın keyfine göre atama yetkisi alt kademelere devredilebiliyor. Ama bakanın bu yetkisini hangi alt kademeye devredeceği belli değildir. Bakan, genel müdür ve yardımcısı dışındaki kadrolara isteğine bağlı olarak herhangi bir alt kademeye atama yetkisini bu maddeye göre devredebilecek. Bu denli esnek ve keyfe bağlı bir madde olmaz. AKP iktidarı öteden beri en acımasız, en adaletsiz ve en işlevsiz bir atama sistemiyle çalışmaktadır maalesef. Yani 4+4+4 sisteminde biliyorsunuz cumhuriyet tarihinde olmamış derecede bir kadro kıyımı yapılmıştır, bir kadro soykırımı gerçekleştirilmiştir. VIP atamaları, yükselmede fişleme sistemi, partizanlık maalesef iktidarın geleneksel yönetim biçimiyle örtüşmektedir. Böyle bir atama sistemi natamam insanların yapabileceği bir iştir.

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Natamam ne demek?

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Şimdi söyleyeceğim.

Bu tür bir sistem, her şeyden önce, eskilerin "natamam" dedikleri türden noksan insanlar tarafından yapılır. Bu noksanlık, tabii, insanlıklarında değil; bu noksanlık kavrama, algılama, adaletli olma vesairedeki eksiklikleri yüzünden gerçekleşir. Bu, AKP'nin tamı tamına klasik bir anlayışı natamam olarak içselleştirdiği anlamına gelmektedir.

AKP, bürokratları göreve başlatmadan önce göreve gelecek olanların ruhlarını ve vicdanlarını teslim almaya çalışıyor. Eğer yönetime atanacak insanlara siz iki tercih sunuyorsanız, ya ekmek ya erdem veya ya konfor ya onur gibi, biri diğerinden sorunlu tercihler sunuyorsanız oradan ahlak hicret eder. Bu cümlenin daha da açıkçası şöyledir: Ya AKP ya erdem, ya AKP ya da onurdur.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Hocam, vallahi olmuyor.

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Bir yönetici ya AKP'ye boğun eğecek, o zaman erdemini kaybetmiş olacak ve ancak o zaman ekmeğe sahip olacak bir yönetime gelecektir. Bu durum insani, ahlaki ve manevi yönden tam bir çöküşü anlatmaktadır.

AKP, midesi için zihni faaliyetlerini durdurabilecek insanları yönetime getirmek gibi bir geleneğe sahiptir. AKP yönetimi devlet memurlarına, iş yerine girmeden önce ruhlarını vestiyere bırakmasını öneriyor. Değerli milletvekilleri, bu durumun somut kanıtları vardır. MİT Müsteşarının durumu bir yana, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son yaptığı rektör atamaları bu söylediklerimizin de kanıtı niteliğindedir.

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - İlk defa mı oluyor?

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - "Sandık namustur." sözünü şiar edinen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, üniversitelerdeki rektörlük seçimlerinde akademisyenlerin verdiği oyları dikkate almamıştır. Çanakkale Üniversitesindeki seçimi en fazla oy alarak birincilikle kazanan Profesör Doktor Sedat Laçiner'in, Muş Alparslan Üniversitesinde sandıktan 1'inci çıkan Profesör Doktor Ekrem Atalan'ın yerine onlardan daha az oy alan isimler rektör olarak atanmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AKP'ye yakınlığı rektör atamalarında esaslı bir kriter olmuştur. Daha önce yapıldığı gibi, rektör atamaları tamamen yasaya, yürürlükteki mevzuata ve teamüllere uygun ancak kamu vicdanına rahatsızlık verecek bir durumu var, ona dikkati çekmek istiyorum.

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Bunu sen mi söylüyorsun Hocam?

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Bu konuda itiraz yoktur. "Yolsuzluk dahi, her konuda sandık" diyen Recep Tayyip Erdoğan'ın rektörlük atamalarında sandığın sonucuna uygun davranmaması calibi dikkattir. Atama ve yükselmelerde liyakat ve ehliyetin yerini yandaşlık, karındaşlık ve partizanlık aldığı sürece biz çok daha yasa çıkarır ya da çıkarılmış yasaları değiştiririz. Türkiye'nin emaneti ehline verecek kadar basiretli ve imanlı yöneticilere ihtiyacı vardır.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)