| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 80 |
| Tarih: | 19.03.2015 |
ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, şunu söylemesem eksik kalırdı, bunu özellikle ifade etmek istiyorum: Şimdi, bugün, biraz önce yapılan bir tartışma vardı, bu tartışmada, Haçlı Seferleri'nin kültür değişimine ve kültür etkileşimine neden olduğu şeklinde vahim bir açıklama yapıldı. Halbuki Haçlı Seferleri konusunda, Papa, bu Haçlı Seferleri'nden dolayı İslam dünyasından özür diledi. Bu durumda, Selahattin Eyyübi ve Kılıçarslan'ın ruhları incinmiştir, rencide olmuştur. Bunu söyleyenlerin özellikle bir daha durumlarını gözden geçirmelerini öneririm.
Bir zamanlar -Anadolu'yu işgal eden Yunan ordusunun- aslında Anadolu'ya medeniyet ve demokrasi getireceğini söyleyen şairler vardı. Hem de çok kelli felli şairler vardı. Kapitülasyonların da ekonomik yön ve ticari hayatı canlandırdığına yönelik birtakım açıklamalar vardı ve bu açıklamalar, yüksek sesle ifade ediyorum ki, müstemleke kafaların açıklamalarıdır. Bunu söyledikten sonra da gündem ve teklifin 25'inci maddesiyle ilgili açıklamayı, görüşlerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Şimdi, bu 351 sayılı Yasa'nın 20'nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan hüküm şu şekildedir: "Yurtların yapım, donatım, bakım ve onarım işleri ile bunlarla ilgili tesisler kurum tarafından hazırlanacak bir programa göre Bayındırlık Bakanlığınca ve öncelikle yürütülür." Bu hükümden de anlaşılabileceği gibi, yurtların yapım, bakım ve onarım işleri öncelikli olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından gerçekleştirilecektir. Fıkra hükmünde yer alan "öncelikli" ibaresi yurt yapım işinin önemine işaret ederken diğer taraftan da Bakanlığın görevini öncelikli olarak yerine getirmemesi kanuna aykırı bir durum ortaya çıkaracaktır. Bakanlığın yurt yapım, onarım ve bakım işini öncelikli olarak yerine getirirken Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna muğlak bir ifadeyle yapım, yaptırma, donatım, bakım ve onarım işlerinin yürütülmesi yetkisini vermesi dikkat çekicidir. Bu düzenleme yeni yolsuzluk ve rüşvet alanlarına işaret etmektedir. Özellikle, eklenen fıkra hükmünde yer alan "yaptırma" ibaresi AKP'nin yolsuzluk dosyalarının en önemli kısımlarından birini oluşturan inşaat sektöründe yandaş sermayeye yeni bir alan açma faaliyeti veya gayreti olarak görülebilir.
7 Şubat 2015 tarihli gazetelerde yer alan bir haber aslında bize bazı ipuçlarını veriyor bu konuda. Haberde Kredi Yurtlar Kurumunun on beş yıl kira garantili yurt yaptırmak için onlarca yandaş iş adamıyla protokol imzaladığına ve yapılan bu protokollerde yüksek kira ödeyebilmek için yurt kapasitelerinin yüksek gösterildiği ve öğrenciden alınacak ücretlerin artırıldığına dikkat çekmektedir. Açık bir kanun hükmünün bulunmamasına ve hâlihazırda yurt inşaatlarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılabilecek olmasına dair kanunun açık hükmüne rağmen Kredi Yurtlar Kurumunun imzaladığı protokoller kanuna aykırıdır. Teklifle öngörülen düzenleme ise bu kanuna aykırılığı gidermek için iktidarın... Komisyon görüşmelerinde de bir önergeyle aslında bunun düzeltilmesi mümkündü, o da düzeltilmemiştir. AKP söz konusu düzenlemenin kamuoyunda yeterince tartışılmasını engellemek için Komisyon görüşmeleri esnasında madde hükmünü maalesef olduğu gibi muhafaza etmiş, böylece minareyi çalan kılıfını hazırlar tipinde bir durum ortaya çıkmıştır.
Şimdi, dolayısıyla, artık kelimenin tam anlamıyla bir "inşaat iktidarı" hâline gelmiş olan AKP'nin hemen hemen her şeyden mutlaka bir yandaşa artı bir rant aracı ve bir nevi yolsuzluk alanı açma politikalarını terk etmesinin zamanı gelmiştir. Kaldı ki gençliğin ve gençlikle ilgili olan bir alanda yapılan yatırımların böyle bir muameleye, böyle bir amaca tabi tutulması da ciddi bir biçimde, daha da olayı vahim bir konuma ve duruma getirmektedir.
Değerli milletvekilleri, Türkiye'de gerek eğitim sistemini gerek gençliğin yetişme usullerini biraz önce yaklaşık üç önerge üzerinde yapmış olduğumuz konuşmalarla belli bir noktaya doğru özellikle çekmek istedim. Türkiye'de eğitim yabancılaşmış yerliler yetiştiriyor. Herkesin bu yön itibarıyla durumu bir daha gözden geçirmesinde sayısız faydalar olduğunu düşünüyorum. Gençler -kendine güven duymayan- yılgınlık, bezginlik ve umutsuzluk içerisinde yetişmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Okullarından mezun olanlar, özellikle istihdam alanlarının açık olmaması yüzünden ciddi biçimde bir bunalıma düşmekte, bunun sonucu olarak da ileri seviyede birtakım yürüyüşler, toplantılar, sivil ve sosyal hareketlerin meydana gelmesine sebep olmaktadır. Bütün bunları dikkate alarak atacağınız adımları düzenlemeniz gerekiyor.
Hepinize bu vesileyle saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)