| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 81 |
| Tarih: | 23.03.2015 |
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinize hayırlı geceler diliyorum.
Bugün başkent Ankara Gökçek ve Arınç savaşlarına sahne oldu. Ama ne savaş; ağza alınmayacak sözler, ciddi, çok ciddi isnatlar ve galiz hakaretler. Bu kürsüden sarf edilseydi eğer bu sözler, İç Tüzük'ümüze göre uyarma, kınama ve hatta Genel Kuruldan çıkarma cezasını gerektiriyordu. Başbakan Yardımcısı ve Hükûmet Sözcüsü Arınç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Hükûmetin her işine karışmasını doğru bulmuyor belli ki, Hükûmeti tartışılır hâle getiren yetkili ama sorumsuz Erdoğan'ın yetkisiz ama sorumlu Davutoğlu üzerinde tesis ettiği siyasal baskıyı hayra alamet bulmadığından bahisle "Bu ülkede bir Hükûmet var Sayın Cumhurbaşkanı." deyiverdi. Vay, sen misin diyen, sen misin Erdoğan'a dil uzatan! Son zamanlarda AKP'nin evrilmesinden kendisine uygun bir oyun alanı bulamamış, beledi işler dışında her türlü işle uğraşan Gökçek, kaçak göçek saraydan işaret alıp kendi Hükûmetinin Başbakan Yardımcısına karşı muhalefet fişeğini ateşleyiverdi. Günün moda suçlaması da "paralelci" ithamıyla Sayın Arınç'a bir daldı ki istifaya davete kadar gitti. Buraya kadar denilebilir ki: "Efendim, bu, AKP'nin iç işleri, sizi niye ilgilendirir?" Elbette, ilgilendirir. Teşbihte hata olmaz. "Bilmem kimler tepişmiş, arada yine başka bilmem kimler kalmış." derler. Acaba, arada kalan, kıt kanaat geçinen vatandaşın nafakası olamaz mı? Eğer böyleyse sadece bizi değil, tüm siyaset kurumunu ilgilendirir. O zaman birileri de size der ki: "Gidin, kavganızı siz de genel merkez binanızda yapın." Bu didişme, bu kapışma, yarın borsayı, dövizi, tüm piyasaları etkileyecek, vatandaşın cebi zarar görecek, ülke yine bir AKP gerginliği yaşayacak.
Değerli milletvekilleri, bir de Arınç'ın Gökçek'e cevapları var ki sadece Meclisi, sadece muhalefeti değil, yargıyı ve mahkemeleri de ilgilendiriyor. Bakın, neler diyor Başbakan Yardımcısı: "Gökçek, benim, paralel yapının kucağına oturduğumu söylüyor ama asıl paralel yapının kucağına oturan kendisidir."
Değerli AKP milletvekilleri, siz, binlerce polisi, hâkim, savcıyı, binlerce yöneticiyi, memuru paralel yapının adamları diye görevden aldınız; karda, kışta sürgüne tabi tuttunuz; yuvasından, yurdundan ettiniz insanları. Ya Başbakan Yardımcınız ya da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanınız, bu durumda, ortaya çıkıyor ki paralel yapıcı. Bu konuyu neden kamuoyundan gizlediniz? Yaftaladığınız bu insanların suçu neydi? Arınç, Gökçek'in Ankara'yı parsel parsel paralel yapıya sattığını, onların istekleri doğrultusunda yasaya mugayir imar değişiklikleri -bunun daha doğru isimle adlandırılması gerekiyor- yani imar yolsuzlukları yaptığını iddia ediyor. Zaten, Gökçek'i Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına yakıştırmadığı gibi, oğlunun da milletvekili olmasını şık bulmuyor. Haysiyetsizlikle, terbiyesizlikle -affedersiniz- havlamakla suçluyor Gökçek'i ve Gökçek'in arkasında birileri olduğunu ima ediyor, "8 Hazirandan sonra ifşa edeceğim." diyor.
Değerli AKP milletvekilleri, "bu sözler sadece nezaket dışı sözler", hatta "öfkeyle söylenmiş hakaretler" deyip geçemezsiniz. Türk Ceza Kanunu'nun, devleti zarara uğratmaktan tutun, kamu arazilerini usulsüzce birilerine peşkeş çekmek, imar ve ihale yolsuzlukları yapmak gibi birçok maddesini ilgilendiren ve bu konuda cumhuriyet savcılarını göreve çağıran sözler. İçişleri Bakanlığını Anayasa'nın görevden uzaklaştırma maddesi üzerinden işleme davet eden sözler. Bu iddiaların Ankaralılar ve milletimiz adına vuzuha kavuşturulması gerekiyor.
Haberiniz var da susuyorsanız değerli AKP milletvekilleri, suç ortağısınız; yoksa da atalet içinde bekliyorsanız, şu andan itibaren vebal altındasınız. Sizlerin 8 Hazirana kadar beklemesi sizce uygun olabilir ama 5,5 milyonluk şehri yöneten, her gün trilyonlarca liralık kamu kaynağı kullanan, kamu yetkisi kullanan bir adamı bir dakika bile orada oturtmamak lazım.
Sayın Arınç'a da sözüm, madem yolsuzlukla iştigal ettiğini biliyordunuz ve kamuoyuna açıkladınız Gökçek'in yolsuz olduğunu, artık bu saatten sonra beklemek ne sizin vicdanınıza ne de kamu vicdanına uymaz. Bildiğiniz her şeyi savcılarla paylaşmak durumundasınız. Aksi takdirde, suçu gizlemek gibi, siz de bir başka suçu işliyorsunuz diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)