GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP Grubunun, Grup Başkan Vekili İzmir Milletvekili Oktay Vural tarafından, imar işlerinde oluşturulan rant lobileri ile yolsuzluk ve rüşvet iddialarının araştırılması ve önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması amacıyla 27/2/2014 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 26 Mart 2015 Perşembe günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:84
Tarih:26.03.2015

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; imar işlerinde oluşturulan rant lobileri ile yolsuzluk ve rüşvet iddialarının araştırılması ve önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması amacıyla bu Meclis araştırması açılması önergesi 27 Şubat 2014 tarihinde verilmişti. Bu önergenin bugün gündeme getirilmesinin nedeni, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın bu önergede ifade edilen iddiaları doğrulayan itirafları yapmış olmasından kaynaklanmaktadır. Onun için, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, bu önergeyi bugün gündeme aldık.

Türkiye, AKP iktidarında, yalnızca yolsuzluğun yapıldığı değil, aynı zamanda korunduğu, aklandığı, kollandığı ve teşvik edildiği bir ülke hâline gelmiştir. Şehir rantları, iktidar yandaşları tarafından bir zenginleşme, haksız kaynak aktarma aracı hâline gelmiştir. Kentsel alanlar üzerinde imar düzenlemeleri kentsel ihtiyaçlar için değil, yandaşlara zenginlik aktarmak için kullanılmaktadır.

AHMET YENİ (Samsun) - Hocam, bu "yandaş"ı bir açın ya.

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Urla'da sit alanına yapılan müdahaleler, müdahale için bilirkişi ayarlamaları, kaçak villaların yıkılmaması için nüfuz kullanma iddiaları arşıâlâyı sarmıştır. Etiler Polis Okulu arazisinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi aracılığıyla düşük maliyetle satın alınması ve sonuçta alışveriş merkezine çevrilerek yüksek miktarda kazanç sağlanmasına yönelik iddialar mevcuttur. İmara ilişkin yetkilerin çeşitlendirilmesi ve bu suretle rant paylaşımının kolaylaştırılması söz konusu olmuştur. İmar planlarında yapılan değişikliklerle oluşturulan imar rantlarıyla yandaşlar zenginleştirilmektedir.

AHMET YENİ (Samsun ) - "Yandaş" kim oluyor Hocam, söyleyin onları.

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Rant, haksız kazanç, rüşvet, irtikap ve yolsuzluk bir ahtapot gibi AKP'nin bütün birimlerini kuşatmıştır. Tepeden tabana geçen bir yolsuzluk illetiyle Türkiye karşı karşıyadır. Hatırlanacağı üzere, 17 Aralıkta yapılan rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun ardından zamanın Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar, milletvekilliği ve Bakanlıktan istifa ederken "Soruşturma dosyasındaki imar planları Başbakanın onayıyla yapılmıştır, tarafıma baskı yapılmasını kabul etmiyorum. Başbakanın istifa etmesi gerekir." demişti. Bu açıklamanın sonrasında, zamanın Başbakanı Tayyip Erdoğan, müstafi Bakanı Erdoğan Bayraktar'la görüşür ve şu açıklamayı yapar: "Görüşme yaptım, orada kullandığı bir yanlış ifadeyi düzeltmek onun görevi, onun bundan pişman olması gerekir." Başbakanın tehdit kokan sözlerinin üzerinden bir süre geçtikten sonra Erdoğan Bayraktar pişman olur, şunları söyler: "Maksadımı aşan bir şekilde 'istifa' kelimesi tarafımdan kullanılmıştır. Bu ifademden dolayı liderimden ve dava arkadaşlarımdan özür diliyorum." der. Bu, gücün ahlak karşısındaki zaferini anlatmaktadır.

Değerli milletvekilleri, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: "Benim cemaat denen olguya karşı sevgimi ve sempatimi 78 milyon insan bilir." Bu arada AKP de bilir demeye getiriyor. "Ama şunu da çok iyi bilir ki eğer bu paralel yapı 17-25 Aralık sahtekârlıkları ortaya çıktığı günden itibaren ben Hükûmetimin yanındayım, ben Sayın Cumhurbaşkanımın yanındayım. Amerika'ya giden benim, olimpiyatlara koşan benim, bu hizmetlerin ne kadar iyi olduğunu anlatan benim. Ben bunları gizlemedim ki. Ama Gökçek bunlardan daha fazlasını yapmıştır." Arınç açıkça ve resmen "Ben eski paralelciyim." diyor. Yani, Arınç şimdi akademide olsa o akademiden atılan çocuklarla beraber oradan atılması gerekir. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in belediye başkanlığı adaylığında ve seçimlerde oy isterken paralel yapının kucağında oturduğunu da Arınç söylemiştir. Arınç bu sözleriyle de Melih Gökçek'in hâlâ paralelci olduğunu söylemiş oluyor ama konumuz bu değil.

Arınç, AKP iktidarının Başbakan Yardımcısıdır. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek için, "Paralel yapıya Ankara'yı parsel parsel satmıştır, yurt yerleri vermiştir, zengin iş adamlarına okullar yaptırmıştır, imar planlarında değişiklik yaptırmıştır. 30 Mart seçimlerine kadar da ağzından bu paralel yapıyla ilgili bir tek kötü cümle dahi çıkmamıştır. Vakta ki çok zor seçimi kazandıktan sonra -ki o da muammalı- birilerine yaranmak için mücadele ediyor görünmektedir. Kanunen vermiş olduğu yerlerin hepsini iptal etme kaygısındadır, mahkemelerde boğuşmaktadır. Biz, o zaman, hiçbir zaman Ankara'yı veya devletin imkânlarını bu yapı için onların eline, kucağına bırakmadık. Gökçek'le ilgili yüz konuyu seçimden sonra konuşmak isterim ama AK PARTİ'yi yıpratacak bir işin içinde olmam." diyor.

Bu iddiaların yenilir yutulur bir yanı yoktur. Bu iddialar insanın yalnız yüzünü değil, tırnaklarını da kızartacak niteliktedir. Bütün bu iddialarda bulunan, sıradan bir kişi de değil, Türkiye'de Başbakan Yardımcısıdır. O da eski Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar gibi "Sus." denilince sonunda susmuştur. Arınç'ın, söyledikleri doğru değilse iftiradan, doğruysa itiraftan hesap vermesi gerekecektir. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında iddialarda bulunan Arınç, 17-25 Aralık yolsuzluklarıyla ilgili olarak bu yolsuzluk iddialarının AKP'ye sinek ısırığı kadar etkisinin olmadığından da söz etmiştir. Demek ki kendi iddiaları 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk iddialarının çok fevkindedir. Sinek ısırığından daha fazla etkisi olacağına inandığı için zira bu iddiaları dile getirmiştir.

Sayın Melih Gökçek ise Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ı fitnecilikle suçlayarak "Bülent Arınç'a şu andan itibaren düşen görev, önce Hükûmet sözcülüğünden, sonra da Başbakan Yardımcılığından derhâl istifa etmesidir. Ancak ben, istifayı paralel yapının 'Sonuna kadar direneceksin.' talimatı nedeniyle çok zayıf bir ihtimal olarak görüyorum. Bu takdirde görev Hükûmete düşecektir." demiştir. Melih Gökçek, açıkça, Bülent Arınç'ın istifa etmemesi için paralel yapının "Sonuna kadar direneceksin." talimatı verdiğini söylüyor. Gökçek'e göre, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Başbakandan değil, paralel yapıdan talimat almaktadır. Bu, ciddi bir iddiadır. Bu iddia doğruysa devletin derinliklerine değil, tepesine sızmış bir paralel yapı söz konusudur. Hatırlanacağı üzere Bülent Arınç da Melih Gökçek'in Ankara'yı parsel parsel paralel yapıya tahsis ettiği iddiasında bulunuyor. Tüm Türk halkı bu iddia, itham ve isnatların açığa çıkmasını beklemektedir.

Değerli milletvekilleri, özelde Ankara, genelde ise Türkiye'de meydana gelen yolsuzluk ve rüşvet iddiaları bireysel değil örgütseldir. Kökeninde AKP'nin kudret elitleri vardır. AKP, bu yönü itibarıyla bir siyasi partiden çok, bir çıkar birliğidir. AKP, çeşitli unsur ve birimleriyle yolsuzlukların tam göbeğinde bulunmaktadır. Bu bağlamda, Ankara'da kentsel rantın paylaşımındaki yolsuzluk da bir birey işi değil ekip işidir. Ankara'nın rantının paylaşımının suç ortakları arasında parselleri belirleyenler, parselleri ucuza kapatanlar, plan değişikliğini teklif edenler, onaylayanlar, pay alanlar, göz yumanlar, olanı biteni bilip ancak konuşmayanlar vardır.

Davutoğlu'nun, iddialar delillendirilmiş bir tarzda olmadığı için konunun kendileri açısından kapandığını söylemesi de calibidikkat bir husustur. Başbakan Yardımcısının itiraflarından, iddialarından ve yaşanan gerçeklerden daha önemli bir delil mi olur? Yani bir Başbakan, yardımcısının söylediklerini dikkate almıyor da kimin söylediklerini dikkate alıyor ve onları delil olarak kabul ediyor, bunu anlamak da mümkün değildir. Böyle devlet idarecisi olur mu, böyle ekip olur mu, böyle Bakanlar Kurulu olur mu, böyle Hükûmet olur mu?

OKTAY VURAL (İzmir) - Olmaz!

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - AKP 17-25 Aralıktaki delilli, belgeli, itiraflı ve görüntülü yolsuzluk ve rüşvet iddialarını kapatmıştır. O, ayrı bir konudur. Burada çok ciddi iddialar, ithamlar ve itiraflar vardır. İddia ve itham sahibi de Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakan Yardımcısıdır. Bu tür iddialar Sayın Davutoğlu tarafından değil ancak bağımsız yargı tarafından kapatılabilir. AKP'nin üstünü kapattığı yolsuzluklar, bir Meydan Larousse kalınlığında külliyat meydana getirecek büyüklüktedir. Bütün yolsuzlukların, haksızlıkların ve adaletsizliklerin faili iktidardır. İktidar, bu nedenle, yolsuzlukların araştırılmasını değil üstünün kapatılmasını sağlamaktadır. Bu nedenle, bizim, imar işlerinde oluşturulan rant lobileri ile yolsuzluk ve rüşvet iddialarının araştırılması ve önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması amacıyla getirdiğimiz bu araştırma önergemizi de muhtemelen AKP reddedecektir. Bu suçların failleri, kendi söyledikleri gibi, kendileridir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Buna rağmen, sesi ve görüntüsü Türkiye'yi saran yolsuzluk, rant paylaşımı ve haksız kazanç iddialarının araştırılması için Meclis araştırması açılmasını vicdanında ipotek olmayan milletvekillerinden talep ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)