GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:84
Tarih:26.03.2015

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aslında sadece bu maddenin Anayasa'ya ve İç Tüzük'e aykırı olduğunu söylemişiz ama bu kanun hazırlama tekniğinin tamamı Anayasa'ya aykırılık teşkil eden maddelerle dolu ve maalesef AKP bunu bir alışkanlık hâline getirdi. Yani gecenin bu saatinde ciddiyetsiz olarak hazırlanmış, birbiriyle alakası olmayan konuların doldurulduğu bir torbayı görüşüyoruz. Bu ülkenin gündeminde ne kadar büyük sorunlar var, deminden beri ifade etmeye çalıştığımız, yanı başımıza gelen tehlike çanları var ama bu saatte bu torba kanunun petrol şirketlerine sağlayacağı rantı görüşüyor bu Meclis. Gerçekten halktan bu kadar kopuk, ülkeden bu kadar kopuk, gündemden bu kadar kopuk bir Meclis pratiği ülke adına, halkımız adına eminim ki herkes tarafından büyük bir hicapla takip ediliyordur. Burada, düşünün ki gündüz saatlerinde de, Genel Kurul ilk açıldığı zaman da ben ülkemizin, halkımızın başına büyük felaketler getiren bir tehlikeyi işaret etmiştim. Türkiye, fiilî olarak yürüttüğü dış politikalarla hızla bir savaşın eşiğine doğru getiriliyor ve bu konuda Meclis, herhangi bir bilgilendirme gündemi bile işletemiyor. Yani aradan neredeyse dokuz on saat geçti, Sayın Bakandan da bilgi talep ettik, Türkiye Dışişleri Bakanlığı açıklama yapıyor, Cumhurbaşkanı açıklama yapıyor "Yemen'deki savaşa müdahiliz, her türlü lojistiği sağlayacağız." diyorlar ama biz, bu Yemen'deki çatışmayla Türkiye'nin hangi ilgisi var, ne alakası var, niye böyle bir müdahillik durumu var, bununla ilgili bilgilendirme istiyoruz. Bu önemli konuda, bu savaş durumunu getirecek konuda bile Meclis iradesini hiçe sayan bir anlayışla karşı karşıyayız. Demek ki sizin bakış açınıza göre yandaş olan bazı şirketlerin cebine rant sağlamak, ülkenin savaş tehlikesinden daha önemli bir konu. Yani eğer sekiz dokuz saat boyunca bu konuyu konuşup savaşla ilgili, savaş tehlikesiyle ilgili bir bilgilendirme yapmıyorsanız bizim buradan çıkardığımız anlam budur.

Özellikle, Orta Doğu ve Suriye politikasında Türkiye'yi getirdiğiniz durum ortada. Kendi elinizle büyüttüğünüz, kendi elinizle desteklediğiniz Selefi grupların Orta Doğu halklarının başına nasıl bela olduğunu, Orta Doğu halklarına nasıl katliamlar yaptığını en iyi sizler biliyorsunuz. Böyle bir macera hattı üzerinden şimdi de Yemen'deki Mısır ve Suudi Arabistan öncülüğünde başlatılan bir çatışmanın, bir savaşın tarafı olma durumuyla karşı karşıyayız. Orada, mezhep üzerinden bir çatışma uzun süredir var ve giderek daha çok tetiklenen ve bölgenin tamamını yangına çeviren bir tehlike söz konusu. Ama bu konuda Türkiye'nin pozisyonu, Türkiye'nin dış politikası nasıl şekillenmiş, hangi tartışmalar yürütülmüş, hangi tartışmalardan sonra bu pozisyonlar alınmış, bunların hiçbir tanesiyle ilgili bir bilgi sahibi değiliz.

Özellikle, tabii, ben AKP'nin mevcut durumuna şaşırmıyorum yani siz suni eksenli bir dış politika üzerinden bu ülkeyi felaketlere sürüklemeyi neredeyse bir alışkanlık hâline getirdiniz ama muhalefet partilerinde de aynı suskunluk var. Ne Cumhuriyet Halk Partisinden ne Milliyetçi Hareket Partisinden bu konuyla ilgili tek bir cümle duymadık. Siz, AKP'nin ülkeyi savaşın eşiğine getiren politikalarına bu suskunlukla âdeta destek veriyorsunuz, bunu kabul etmemiz mümkün değil. Yani, bu konu bir tek HDP'nin konusu mu? HDP genel görüşme istiyor, onun için önerge veriyor, Genel Kurulda bilgilendirme istiyor, "Dışişleri Bakanı niye Meclise gelip bilgilendirme yapmıyor?" diyor, Hükûmetin Bakanı gayriciddi birkaç cümleyle konuyu geçiştiriyor ama ne CHP'den ne MHP'den bu konuyla ilgili bir tek cümle duymuş değiliz. Burada iktidar partisi yanlış yapıyorsa, muhalefet olarak Meclisin gerçek gündemini, ülkemizin önüne gelen gerçek savaş tehlikesini bertaraf etmek muhalefetin görevi olmalı diye düşünüyoruz. Ben, özellikle bu saatte, bu önerge üzerinde bu şekilde konuşmayı da büyük bir talihsizlik olarak değerlendiriyorum. Umarım, büyük tehlikelere atılmadan Meclisin ve halkın gerçek gündemiyle bu Mecliste oturur, gerçek sorunlarımızı konuşuruz diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)