GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:84
Tarih:26.03.2015

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Bu akşam gerçekten Zonguldak'ın iki temel sorunu konusunda kısmen de olsa -çünkü bir bölümüyle ilgili sorunu çözüyor ama diğer bölümüyle ilgili sorun devam edecek gibi görünüyor- çözüm getiren bir önergenin Meclis gündemine gelmesinden büyük onur ve mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum.

Hepimizin bildiği gibi, taş kömürü Zonguldak'ta 1829 yılında bulunmuş, 1848 yılında ise üretime başlanmış. Taş kömürü üretimine başlanmasından sonra Zonguldak, başta Trabzon, Rize gibi doğu Karadeniz illeri olmak üzere, Türkiye'nin dört bir tarafından göç almış, insanlar aşını, ekmeğini kazanmak için Zonguldak'a gelmişler, yerin yüzlerce metre altında Devreklisiyle, Çaycumalısıyla, Ereğlilisiyle, Alaplılısıyla taş kömürü çıkararak ülke ağır sanayisini yıllarca omuzlarında taşımışlar ve ülke ağır sanayisini omuzlarında taşırken 5 bine yakın madenci şehidi vererek büyük bedeller ödemişler, büyük acılar yaşamışlar.

Ülke için bu kadar önemli görevler üstlenen, bu kadar büyük acılar yaşayan Zonguldak, maalesef, yaptığı katkıların karşılığı olarak bir başka sorunla karşılaşmış. Çünkü taş kömürü çok önemli olduğu için -az önce Sayın Grup Başkan Vekilimizin de ifade ettiği gibi- Osmanlı döneminden başlayarak taş kömürü havzasında yerin üzerindeki mülkiyetin edinilmesi konusunda sınırlamalar getirilmiş. 1910 yılında Başbakanlık tezkeresiyle, tezkereyisamiyeyle taş kömürü havzasındaki taşınmazların zilyetleri, sahipleri adına tescili konusunda sınırlayan bir düzenleme maalesef gündeme koyulmuş. Hepimiz biliyoruz ki 1926 tarihinde çıkan Medeni Kanun'un 639'uncu maddesi kazandırıcı zaman aşımıyla iktisabı düzenliyor, şu anki hâliyle 713'üncü madde. Bu maddeye göre, Türkiye'nin herhangi bir yerinde yirmi yıl süreyle nizasız, fasılasız malik sıfatıyla bir taşınmazı zilyet eden kişi bu taşınmazın maliki oluyor. Hâl böyleyken Anayasa'nın 10'uncu maddesi de yok sayılarak sırf 1910 yılında çıkarılan tezkereyisamiye nedeniyle Zonguldak'ta yirmi yılı aşkın bir süre nizasız, fasılasız malik sıfatıyla bu taşınmazlara zilyet edenler Medeni Kanun'un 639'uncu maddesindeki haklarından yararlanamamış. Yani, Türkiye'nin her tarafında bu taşınmazlar malikleri adına tescil edilmiş ancak Zonguldak'taki vatandaşlar yerin yüzlerce metre altında bir taraftan çalışırken diğer taraftan yerin üstündeki almaları gereken tapularını alamamışlar ve Zonguldak bir tapusuz kente dönüşmüş. Daha sonra, 1984 yılında -az önce yine Grup Başkan Vekilimin söylediği- İmar Affı Yasası çıkmış ancak İmar Affı Yasası'nda da yapılan müracaatlara rağmen, tapu tahsis belgesi alanlar veya tapu tahsis belgesi için müracaat etmiş olanlar -yaklaşık toplam 40 bin kişi- maalesef yine tapularını alamamış.

Zonguldak'la ilgili 3303 sayılı Yasa çıkartılarak bu sorunların kısmen çözümü için bir adım atılmış, taş kömürü havzasındaki taşınmazların da zilyetlikle iktisap edileceği öngörülmüş ancak bu konuda da yasanın uygulanmasında çıkan, işte gerek yargı kararlarındaki farklılıklar gerekse zilyetlik edinmenin başlangıç tarihlerindeki farklılıklar nedeniyle vatandaş yine tapularını alamamış. Şimdi, bu yasayla Zonguldak'taki 1984 yılında İmar Affı Yasası'ndan kaynaklanan sorunlar hakikaten çözülüyor. Ben bu sorunların çözümünde özel bir çaba içerisine giren, başta Grup Başkan Vekilimiz Sayın Akif Hamzaçebi olmak üzere tüm siyasi partilerimizin grup başkan vekillerine ve milletvekillerine, sadece Cumhuriyet Halk Partisinin Zonguldak milletvekilleri olarak Mehmet Haberal ve Ali İhsan Köktürk adına değil, tüm Zonguldak milletvekilleri adına teşekkür etmeyi bir borç biliyorum ve Özcan Ulupınar'a, Ercan Candan'a, Köksal Toptan'a, az önce hocamı söyledim, başta Grup Başkan Vekilimiz Akif Hamzaçebi'ye ve tüm gruplara teşekkür ediyorum.

Ama, diğer taraftan bir mağduriyetimiz de var. Bakın, az önce söyledim. Şu anki Medeni Kanun'un 713'üncü maddesine göre yirmi yıl süreyle bir taşınmazı nizasız, fasılasız malik sıfatıyla zilyet edenler Türkiye'nin diğer taraflarındalarsa eğer kadastro çalışmaları sırasında bu taşınmazlar adlarına tescil ediliyor ancak bu çıkartılan düzenlemeyle maalesef Harçlar Kanunu'nun 63'üncü maddesine göre harca esas bedel üzerinden Zonguldaklılara devrediyoruz. Yani Zonguldaklılar bedelsiz adlarına tescil edilmeleri gereken taşınmazları Harçlar Kanunu'nun 63'üncü maddesine göre harca esas bedelini ödeyerek ancak alabilecekler. Bu, hakikaten hem Medeni Kanun'un 713'üncü maddesine aykırı hem Anayasa'nın 10'uncu maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Devamla) - Ben, belki bu döneme yetişmez ama burada bir dahaki dönemde görev alacak arkadaşlarımıza, bir dahaki Parlamento döneminde bunun giderilmesi ve düzeltilmesi arzu ve isteğimi ileterek hepinize iyi akşamlar diliyorum, teşekkür ediyorum. (CHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)