GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:84
Tarih:26.03.2015

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyoruz.

Maalesef, birazdan yine bu ülkenin gerçek sorunlarını çözmeyen ve özensizce hazırlanmış bir torba kanunu oylayacağız.

Aslında hepinizin şapkayı önüne koyup bir düşünmesi gerekiyor. İktidara geldiğinizde özellikle 3Y'yle mücadele edeceğinizi söylemiştiniz. Şimdi, sadece bu torba kanun için değil, on üç yıllık bir pratikten sonra -belki de önümüzdeki dönemde bu sıralarda oturan pek çok milletvekili burada olmayacak- bu 3Y'yle ilgili hangi noktadasınız, bunu bütün iktidar partisi milletvekillerinin düşünmesi gerektiği kanaatindeyiz.

Yani, herhâlde bu ülkedeki yoksulluğu çözdüğünüzü düşünmüyorsunuzdur. Bu ülkede milyonlarca insan açlık sınırının altında yaşıyor, milyonlarca insan yoksulluk sınırının altında yaşıyor; gelir dağılımı adaletsizliği almış başını gidiyor; en zengin kesim ile en yoksul kesim arasındaki gelir dağılımı, maalesef, döneminizde "uçurum" denecek seviyelere ulaştı ve bunlara karşı sizin ortaya koyduğunuz etkin politikalardan söz edemiyoruz. İşsizlik, hakeza. Yani, bu ülkede 3Y'den biri olan "yoksullukla mücadele" anlamında tam anlamıyla sınıfta kaldınız. Ve bu dört yıllık pratik içerisinde de Meclisi bu şekilde torba kanunlarla çalıştırarak, gerçek sorunlara değecek, ciddi, özenli hazırlanmış, muhalefetle ortaklaşmış kanunlar getirmeyerek maalesef bu konudaki tutumunuzu aynen sürdürdünüz.

Diğer Y'yi biliyorsunuz. Yolsuzlukla ilgili detaylı konuşmaya gerek var mı? Zaten Hükûmet yetkilileriniz, belediye başkanlarınız konuştuğu zaman yolsuzlukla ilgili hangi aşamada olduğunuzu kendiniz görüyorsunuz. Burada dört sayın bakanın yolsuzlukla ilgili nasıl Yüce Divana gitmekten kurtarıldığına bütün ülkemiz tanıklık etti. Dolayısıyla, yolsuzlukla ilgili karnenizi biz sizin vicdani muhasebenize bırakıyoruz.

Yine, üçüncü Y olarak "Çözeceğiz." dediğiniz yasaklarla ilgili de birazdan bu Meclisin gündemine getireceğiniz iç güvenlik paketi her şeyi anlatıyor zaten. Polise vur yetkisi veren, valilere gözaltı yetkisi getiren, yargının bağımsız bir erk olarak ortadan kalkmasını sağlayan bir düzenlemeyle siz, maalesef, bu ülkedeki yasakları artıran bir Hükûmet olarak tarihe geçeceksiniz.

Demokrasi ve özgürlükler konusunda halkımızın sizden büyük beklentileri vardı. Siz, aslında, Cumhuriyet Döneminin ezilen bir kesimini temsil etme iddiasıyla halka gittiniz ve o kesimin temsiliyetiyle aslında iktidara geldiniz. Cumhuriyet Döneminde ezilen Kürtler, sol sosyalist kesimler, Aleviler ve muhafazakâr İslamcı kesimlerden "Siyasal İslam çizgisini temsil ediyoruz." diye oy istediniz; "Bu ülkedeki bütün ezilenler için demokrasi ve özgürlükleri genişleteceğiz, yasakları kaldıracağız, 3Y'yi ortadan kaldıracağız." dediniz ama maalesef bugün ülkeyi getirmiş olduğunuz tablo son derece vahim.

Dediğim gibi, keşke bu Meclis döneminde, bu yasama dönemini kapatırken burada birkaç olumlu şey söyleyebilseydik ama hedefi kendiniz koymuştunuz, 3Y'yle ilgili tanımlamaları kendiniz söylemiştiniz. Eminim ki her biriniz yastığa başını koyarken bir vicdani muhasebe yapıyorsunuz. Bu bütün dönemle ilgili yapacağınız vicdani muhasebenin de biz son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu ülkede saraylarla, lüks makam arabalarıyla, sarayı donatan lüks eşyalarla ne demokrasinin geleceğini ne yoksulluğun biteceğini ne de yolsuzlukların önleneceğini aslında en iyi siz biliyorsunuz. Bunu bilmenize rağmen, bugüne kadar maalesef burada vicdanından kopan sesle gelip bunlara karşı bir itiraz yükseltmediniz. Bu görüştüğümüz torba yasada da bu çerçeveyle yine hareket ettiniz. Bazı olumlu düzenlemeler tabii ki var içerisinde. Özellikle, 47 bin öğretmen atamasıyla ilgili düzenleme yetersiz olmasına rağmen yine de olumlu bir düzenleme olarak tarafımızdan değerlendirildi. Ama biz, bu ülkenin kaynaklarının 350 bin işsiz öğretmenin atamasına yeteceğini, yine gözü burada olan ziraat mühendislerinin, su ürünleri mühendislerinin, 100 binlerce üniversite mezununun sorunlarını çözeceğine inanıyoruz. Sizde bu ciddiyet olmadığı için biz palyatif çözümlerle yetinmek zorunda kalıyoruz diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.