GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair
Yasama Yılı:5
Birleşim:87
Tarih:31.03.2015

MHP GRUBU ADINA ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 706 sıra sayılı yasanın 5'inci maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Önce, tabii, çok ciddi bir olaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu elektrik kesintisi, aynı anda Türkiye'de meydana gelen elektrik kesintisi bir hükûmeti düşürecek kadar önemli bir hadisedir. Bunu ıskalamak, yüzeysel görmek ve es geçmek mümkün değildir. Hâlâ şu saate kadar, hangi arızanın neden kaynaklandığına, faillerinin kim olduğuna ve bunun nasıl gerçekleştirildiğine yönelik açık ve net bir bilgi yoktur.

OKTAY VURAL (İzmir) - Paralel, paralel!

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Böyle gaflet, böyle dalalet, böyle yüzeysellikle devlet idare edilmez, nokta.

OKTAY VURAL (İzmir) - Ampul kısa devre yaptı!

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - İkincisi: Bakın, size bir şey söyleyeyim, makinenin makineyle kontrolüne otomasyon denir. Bir de bir makinenin bir başka makine tarafından onun meydana getirdiği arızayı anında devreye girerek kapatmasına da otonomasyon denir. Bu kavramları bir anlayın. Bunları biz yirmi sene önce anlatıyorduk ve ifade ediyorduk. Bugün Japonya'da bunun uygulamaları var, Türkiye'de de var. Sıfır hatayla bir kurumu, bir işletmeyi ve bir sistemi yönetmenin başka bir çaresi de yok. Aklınızı başınıza devşirin.

Şimdi, dolayısıyla da nasıl oluyor da bütün Türkiye'de aynı anda bir sistem bütün elektrikleri kesebiliyor. Bunu bana bir açıklayabilir misiniz? Bunun mantığı yoktur ve bu çok ciddi bir olaydır. Bugünden itibaren Türkiye Cumhuriyeti'nin millî güvenliği çökmüştür.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Hoca, yavaş konuş, kısa devre yapacaksın!

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Büyük bir arıza vardır. Bu arızayı ortaya çıkarmak iktidarın en başta gelen görevleri arasındadır.

Değerli milletvekilleri, bu görüştüğümüz 706 sıra sayılı yasayla Bandırma'da Onyedi Eylül Üniversitesi kuruluyor, İskenderun Teknik Üniversitesi kuruluyor, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi kuruluyor; hayırlı uğurlu olsun.

Bu üniversitelerin kurulması herkes tarafından her biçimde onaylanmış ve desteklenmiştir. Adalet ve Kalkınma Partisinin hep tek yönlü, ceberut, tepeden inmeci "Benim dediğim dedik." mantığının ve "Biz, hiç mi hayırlı bir iş yapmıyoruz, muhalefet bizi desteklemiyor." paradigmasının çöktüğünü burada görüyoruz. İşte, elimde bu 706 sıra sayılı yasa var. Bu yasada hiçbir muhalefet şerhi yok. Bütün partiler, Parlamentonun tamamı, hayırlı bir iş yaptığınız zaman sizin demek ki yanınızda olabiliyor; demek ki öbür yaptığınız işlerde bir hayırsızlık var ki muhalefet canhıraş bir biçimde "Yaptığınız iş yanlış oluyor." diyor ve karşı çıkıyor. Siz sıfırlandınız, paradigmalarınız çöktü, siyasal olarak çökmeniz de 7 Haziranı bekliyor.

Değerli milletvekilleri, gelelim bu yasayla ilgili görüş ve düşüncelerimize. Şimdi, Akdeniz Üniversitesine bağlı bazı fakülteler bu üniversiteden ayrılarak Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi olarak teşkilatlandırılıyor. Yine, Mustafa Kemal Üniversitesinde bazı fakülte ve birimler ayrılarak İskenderun Teknik Üniversitesi olarak -dikkat edin- tematik yeni bir üniversite teşekkül ediyor. İllerdeki üniversiteler ilçelerinin üniversiteye kavuşmasını sağlıyor; bu, önemli bir gelişmedir. Bir ilçede üniversite kurulması demek orada hayatın yeni bir şekle gelmesi demektir. Bu, yeni bir örgütlenme, yeni bir kadrolaşma, yeni bir mobilizasyon, yeni bir nüfus artışı, istihdam, ekonomik faaliyet anlamına gelmektedir. Dolayısıyla, çok ciddi bir biçimde o bölgelerin, o ilçelerin hareketlenmesi bu noktada gündeme gelecektir.

İskenderun, Alanya ve Bandırma aslında bünyelerinde çeşitli fakülte ve yüksekokulları barındıran ilçelerdi. Bu üç ilçe de çoktan üniversiteyi hak etmişti. Geç de olsa, şu 24'üncü Dönem sona ererken Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna bu ilçelerde üniversite kurulmasına yönelik yasanın gelmesi alkışlanacak bir kazançtır. Her 3 üniversitenin, önce Alanya, İskenderun ve Bandırma'ya, sonra da ülkemize, bilim, kültür dünyasına ve milletimize hayırlar getirmesini diliyoruz.

Değerli milletvekilleri, bu 3 ilçede 3 üniversite kurulurken, bu 3 ilçenin bağlı bulunduğu üniversitelerin kaynak, araç gereç, akademik personel ve bütçe yönünden zayıflatılmaması gerekmektedir. Bu bağlamda, Balıkesir, Akdeniz ve Mustafa Kemal Üniversitesinin kadro ve bütçelerine dokunmadan, yeni kurulan üniversitelere güçlü bir destek verilmelidir. Bandırma Balıkesir, Akdeniz Alanya, Mustafa Kemal İskenderun üniversitelerinin birbirinin paralel fakülteleri açılmamalı ve birbirlerine tamamlayıcı fakülteler açılmalıdır. Bu yasayla ilçelerde yeni üniversiteler kurulurken, illerdeki, Balıkesir Üniversitesinin, Akdeniz Üniversitesinin kurumsal kimliğinin korunması, güçlendirilmesi ve gelişme imkânlarının önünün açılması büyük önem arz etmektedir.

Özellikle, Hatay'ın Türkiye'nin Suriye sınırında olması, Suriye-Türkiye ilişkileri, Suriye'deki iç savaşın getirdiği tedirginlik, savaştan kaçıp Suriye'den gelerek Antakya ve çevresine yerleşen misafirler bölge dışında yaşayan vatandaşlarımız tarafından sanki Hatay'da bir savaş varmış gibi bir algı oluşturmaktadır. Bu algı da Mustafa Kemal Üniversitesinin hem öğrenciler hem de akademisyenler tarafından tercih edilmesini olumsuz yönde etkilemektedir.

Hatay ekonomisinin yüzde 70'i Körfez bölgesinden, yüzde 30'u Amanos Dağları'nın güney bölgesinden oluşmaktadır. Körfez bölgesinin sanayi, liman, kara ulaşımı imkânları, coğrafi durumu Amanos Dağları'nın güney bölgesine göre önemli avantajlara sahiptir. İskenderun Üniversitesinin kurulmasıyla Amanos Dağları'nın güney bölgesinde kalan Mustafa Kemal Üniversitesi ekonomik olarak çok daha gelişmiş, sanayisi güçlü, ulaşım imkânları ve konum avantajı daha iyi olan Körfez bölgesiyle rekabet etmekte zorluk çekecektir. Bu durum uzun vadede bölge için önemli bir dezavantaj oluşturacaktır. Bu nedenle, Mustafa Kemal Üniversitesinin ayrılması teklif edilen idari ve akademik kadro, mali kaynak, fiziksel imkânlar ve diğer hususlarda Mustafa Kemal Üniversitesi lehine düzenlemeler yapılmalı ve bu konuda meydana gelecek arızalar telafi edilmelidir. Özellikle yeni üniversitelerin kurulmasıyla birlikte kadro ve bütçe tahsisi yapılırken mevcut üniversitelerin imkânlarının azaltılmamasına da dikkat çekmek gerekmektedir.

Bu arada, Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili Sayın Murat Başesgioğlu'nun bir tematik üniversite olarak Candaroğulları Sağlık Bilimleri Üniversitesi teklifi -Kastamonu için- Komisyonda maalesef gündeme alınmamıştır. Bunun gündeme alınmaması da çok ciddi bir aksaklık ve eksikliktir, hatta bir tavırdır. Sanki iktidarın Kastamonu'ya karşı, diğerlerine gösterdiği yaklaşımı ve hoşgörüyü, desteği göstermediği anlamına gelmektedir bu. Orada Sağlık Bilimleri Üniversitesi kuruluyor. Bu Sağlık Bilimleri Üniversitesi için, orada zaten bir tıp fakültesi var, altyapı da hazır; şuradan bir maddeyle bunun geçirilip devreye sokulması mümkünken maalesef bu yapılmamıştır.

Değerli milletvekilleri, yeni kurulan üç üniversitemizin faaliyete geçer geçmez üniversitelerin genel sorunlarıyla muhatap olacağı kaçınılmazdır. Üniversitelerin hâlihazırda karşılaştığı bu sorunları da bu bağlamda görüp değerlendirmek lazım, bu yönü itibarıyla kadroların ilan edilmesi ve burada gerekli üniversitelerdeki özerkliklerin iade edilmesi -çünkü özerklik büyük ölçüde şu anda ıskalanmış ve devre dışı bırakılmıştır- ve dolayısıyla da üniversitelerin ciddi bir biçimde yeniden eski karar verici ve Türkiye'nin meseleleri hakkında görüş bildirici bir konuma ve duruma getirilmesi gerekmektedir.

Bugün birçok üniversitenin -ana bilim dalı düzeyinden başlayarak- üst örgütü, rektörlük makamına kadar, geleceğe yönelik hedeflerden, projelerden ve stratejilerden yoksun olarak faaliyet göstermektedirler. Mevcut, günümüz üniversiteleri çağın şartlarına göre hareket eden dinamik unsurlar olmak yerine, mevcut statükoya bağlı, yavaş hareket eden, hantal kurumlara dönüşmüş bulunmaktadır. Bu hantallığın hiç olmazsa yeni kurulan üniversitelerde ortadan kaldırılması ve bunlara dinamik, iradesi sağlam, güçlü ve diri yöneticilerin ve kadroların aktarılmasında sayısız yararlar olduğunu burada özellikle ifade etmek istiyorum. Liyakat, ehliyet ve uzmanlığı esas almayan, eş dost ilişkisine dayalı personel politikası üniversitelerin kalitesini önemli ölçüde zedelemiştir.

Yeni kurulması planlanan üniversitelerin bölgemize, ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Tam on dakika oldu, hiç geçmedim bak, söz vermiştim sana. (MHP sıralarından alkışlar)