GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Yasama Yılı:5
Birleşim:87
Tarih:31.03.2015

HDP GRUBU ADINA ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Teşekkür ederim.

Maşallah, çoğunluğunuz burada, artık uykudan dışarı çıkamıyorsunuz, bu iyi.

MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) - Siz kaç kişisiniz?

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Efendim, 1 HDP'li 311 AKP'li ediyor da o yüzden, 1 kişi yetiyor. [AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar(!)]

O yüzden, demeye gerek yok, her şeyi söylüyoruz. Burada duracağız, görevimizi yapıyoruz.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - CHP'liler niye 8 kişi gelmişler, bir de onu söyle o zaman. Ana muhalefeti size bıraktıkları için, değil mi?

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Şimdi, ayrıntılarıyla incelendiği zaman sizin buna itiraz edeceğiniz bir hususun olmadığını görüyoruz. İtiraz edemezsiniz çünkü 3 tane tasar, 3 tane tasarının altında Recep Tayyip Erdoğan'ın imzası var. Sizin buna itiraz etme şansınız yok. 3 tasarı birleştirilmiş ve Sayın Erdoğan'ın burada imzası var, manidar.

Şimdi, ilginç bir taraf daha var. Sayın Emrullah İşler Başbakan Yardımcısı olarak tasarılara imza atmış, Komisyon Başkanı olarak tasarıları kabul etmiş, birleştirmiş, o da ayrı bir ilginç tesadüf.

Şimdi, değerli arkadaşlar, 2 tane üniversitenin kuruluşuna dair genel gerekçeye baktınız. Mutlaka hepiniz okumuşsunuzdur, okumadan, bakmadan herhâlde burada hiç kimse yasama çalışmalarına katılmıyor.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kesinlikle öyledir(!)

LEVENT GÖK (Ankara) - Öyle olduğunu umuyoruz Zozani, öyle olduğunu umuyoruz.

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Şimdi, bakın, öyle komik bir gerekçe var ki, diyor ki: "Efendim, devlet üniversiteleri ile vakıf üniversitelerini eşitleyeceğiz, dengeleyeceğiz." Birisinde diyor ki: "2012-2013 eğitim öğretim yılında vakıf üniversitelerindeki öğrenci oranı devlet üniversitelerine göre yüzde 9'dur, bunu dengelemeye çalışacağız, o yüzden üniversiteye ihtiyaç var, vakıf üniversitesine ihtiyaç var." Bir sonrakinde 2013-2014 yılının verisi verilmiş, istatistiği verilmiş, aynı cümle, "...dengeleyeceğiz." diyor. Yani, sanki öyle bir koşul varmış gibi. Efendim, biz, sosyal hukuk devletiyiz.

TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Bunun nesi komik?

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Bu dengesizlik niye rahatsız ediyor Sayın Zozani?

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Bakın, eğitim, devletin zorunlu görevlerinden bir tanesidir. Siz neyi dengelemeye çalışıyorsunuz? Yani, böyle bir gayretin olması... Böyle bir gerekçe olmaz bir kere, böyle bir gerekçe olmaz. Hele hele, bir milletvekili sehven, yanlış yazmıştır, iyi anlamamıştır ya da öyle yazmıştır bir kanun teklifini ama bu bir Hükûmet tasarısı. 3'ü de, burada birleştirilenlerin 3'ü de Hükûmet tasarısı. Genel gerekçelerine bakmışsınızdır, dikkat etmişsinizdir. Böyle yasama tekniği yaptığınız zaman... Bu şekilde olmaz.

Şimdi, bir husus daha var. Bu Hükûmet 2005 yılında bir kanun hazırlama yönetmeliği çıkardı -biliyorum, Kanunlar ve Kararlarda var- orada diyor ki: "Hazırlanacak teklif ve tasarıların etki analizi olacak." Etki analizinin olması koşulu var orada.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Ya Beyefendi, Anayasa askıya alınmış, sen neden bahsediyorsun?

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Şimdi, 3 tane üniversite kuruyoruz, burada 3 tane üniversite kuruyoruz, bu tasarıların içerisinde, bir iki saat önce 3 tane daha kurduk, etti 6.

RECEP ÖZEL (Isparta) - 5 kurduk, biraz önce 5 kurduk.

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Şimdi, hiçbirinin etki analizi var mı? Demin verdiğim istatistik dışında herhangi bir etki analizi var mıdır? Yok. Bir etki analizi yok.

İkinci önemli husus: "İstanbul'da kurulacak." diyor. İstanbul'da bir üniversite kurmak ya da herhangi bir şehirde bir üniversite kurmak demek, bir kere, arsa spekülatörlerine iş çıkarmak demektir. Bu üniversiteler nerede kurulacak? Hangi arsalar üzerinde kurulacak? Yeri belli mi? Belliyse nerelerdir buralar? Bu üniversiteleri nerede, İstanbul'un neresine kuracaksınız? Hangi arsa üzerine kuracaksınız? Var mı elinizde veriniz? Arsanız var mı? Nereye kuracaksınız bu üniversiteleri? Çıkın, bir açıklayın Sayın Bakan. Buna ihtiyaç var. Sadece biz talep ettiğimiz, merak edip sorduğumuz için değil, yasa, yönetmelik bunu açıklamanızı ifade ediyor. Vatandaşları yarın öbür gün kapınıza niye çekeceksiniz? O size "Benim arsam daha değerlidir." diyecek, diğeri gelecek diyecek "Benim arsam daha değerlidir."

Bakın, gecenin bu saatinde herhâlde anlatılacak en iyi şey hikâyedir çünkü uyku saatinizdir.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Konuşmasan da olur tabii.

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Şöyle ifade edeyim: Hakkâri Üniversitesinin altı yılda hâlâ temelinin su basmanı seviyesinde olmasının bir sebebi var. Aynı teknikle, aynı yöntemle bir üniversite kuruldu. Hakkâri'ye üniversite kuruluyor.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sayın Bakan Komisyonda bunların cevap verdi sana bunlarla ilgili, biliyorsun.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Fotoğraflarını da gösterdim.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Verdiniz Sayın Bakanım, ben şahidim buna.

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Sayın Bilgiç, eğer müsaade ederseniz... Bakın, zaman yetmezse bu hikâyeyi bir sonraki maddede anlatacağım. Yerinizde olsam susarım.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Hiç umurumda değil vallahi, sabaha kadar buradayız, devam et.

ADİL ZOZANİ (Devamla) - O zaman bekleyin, bir sonraki madde de, hikâyenin devamını orada anlatırım o zaman.

Bakın, üniversite, aynı teknikle, aynı yöntemle kuruldu. Dört yıl boyunca arsa tespitleriyle uğraştılar. Arsası olan vatandaşları Hakkâri'de birbirine düşürdüler. Herkes "Benim arsam daha iyidir, benim arsamı alın, diğerinin arsasında şu problem vardır." dedi, defalarca sondaj çalışmaları yapıldı.

Sayın Bakanım, yanlış mı?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Anlamadım.

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Bu bilgileri teyit ettirebilirsiniz. Aynı yöntemle buraya getirdiniz. Defalarca orada sondaj çalışmaları vesaire yapıldı, en son cebren bir arsada karar kılındı. Burada da benzer bir durum. Şimdi, çıkın, açıklayın Sayın Bakan. Bu üniversiteleri İstanbul'da hangi arsalar üzerinde kuracaksınız? Bize bunu açıklayın. Ben merak ettiğim için değil, etki analizini vermek durumundasınız, etki analizi bu hususları kapsar. Maliyeti ne olacak, bütçeye maliyeti ne olacak, bunları bilmek istiyoruz.

Üçüncüsü: Şimdi, siz bu kadar plansız, programsız bir hükûmet misiniz? 2015 yılı bütçesini konuşalı kaç ay oldu? O zaman bu üniversitelerin kurulacağına dair... O zamandan beri kaç üniversite kuruldu, biliyor musunuz? 2015 yılı bütçesi Meclis Genel Kurulunda kabul edildikten sonra kaç tane üniversite kurduk? Kaçıncı üniversite oldu? Emin olun, sayısını unuttunuz.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Bunlar dâhil mi, hariç mi?

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Sen saymayla bir uğraş, bir rakam bul Sayın Bilgiç.

Peki, bu kadar öngörüsüz bir hükûmet olabilir mi, yılın bütçesini çıkarıyor, üniversite kuracağına dair elinde bir veri yok, bir done yok planlamaları içerisinde. O zaman siz gizli ajandayla mı devlet yönetiyorsunuz?

ERTUĞRUL SOYSAL (Yozgat) - Var, var.

ADİL ZOZANİ (Devamla) - "Var, var." demek kolay değil, o zaman size o lafı söylerim; eğer var da açıklamamışsanız, yatırım programlarının içerisinde yoksa, demek ki siz gizli bir ajandayla devleti yönetiyorsunuz.

Bırak 2015 yılı bütçesini, beş yıllık kalkınma planı içerisinde Millî Eğitim Bakanlığının öngörüleri yok mu? Var. Bu üniversitelerle ilgili niye bir veri yok? Niye bir veri yok? Çünkü ne zaman neye ihtiyaç duyacağınızı gerçekten bilmiyorsunuz. Bu kadar programsız, bu kadar öngörüsüz devlet yönetimi olmaz.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Hikâye bitti mi bu arada? Kaçırdım ben.

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Onu bir sonraki maddede anlatacağım.

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Arada anlatırsın.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Biz dinledik, bitti hikâye.

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Şimdi, bunları belli bir program dâhilinde yaparsanız... Biz de, bakın, üniversitelerin hiçbirine itiraz etmiyoruz, destek veriyoruz, daha iyisi olsun diyoruz ama ne kurduğunuzu, kurduğunuz üniversitenin neye hizmet edeceğini önce bir siz bilin, sonra bize de anlatın. E siz bilmiyorsanız bize de anlatacak herhâlde bir şeyiniz yok.

Gecenin bu saatinde benim de size anlatacaklarım şimdilik bu kadar.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)