| Konu: | Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 87 |
| Tarih: | 31.03.2015 |
CHP GRUBU ADINA LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gecenin bu ilerleyen saatlerinde, daha doğrusu sabahın bu ilk saatlerinde...
Bugün 2 kanun tasarısı görüştük. İlkinde gerek iktidarın gerekse muhalefetin üzerinde anlaştığı, uzlaştığı ve gerçekten, herkesin de katkısı olan bir kanunu geçirerek 3 yerde üniversite kurulmasına hep beraber öncülük ettik. Keşke bu görüştüğümüz kanun tasarısı da daha önce görüştüğümüz kanun tasarısı gibi yine muhalefet ile iktidarın uzlaşabildiği bir kanun tasarısı olsaydı ama bu kanunun böyle bir uzlaşma arayışı olmadan ve gerek kuruluşlarındaki eksiklikler gerekse -özellikle İbn Haldun Üniversitesinde olduğu gibi- üzerinde son derece tartışmalı olan bir kuruluşa üniversite kurulmasına olanak tanınmasına fırsat verilmesi, bir önceki kanunda iktidar ile muhalefetin göstermiş olduğu dayanışmayı gölgeledi.
Aslında, bugün, Türkiye'de, bu tartışmaları gölgeleyen çok önemli iki olay oldu. Bu tartışmaları, bu olayları dışarıda haberlerden, Twitter'dan ya da başka kanallardan öğrenmeye çalışarak bugün Mecliste, kesintisiz, yaklaşık on beş saate yakın bir mesai yaptık değerli arkadaşlar. Bu mesainin içerisinde Türkiye'de bir afet yaşandı, bir de çok önemli bir terör saldırısı gerçekleşti. Daha önce de değindik bu konuya yani Türkiye'de bugüne kadar görülmemiş tarzda bir elektrik kesintisi meydana geldi ve bu elektrik kesintisini araştırırken ilk saatlerde elektrik kurumu yetkililerine ulaştık, bize "Merak etmeyin, yarım saat sonra, bir saat sonra mutlaka gelecek." dediler ve hatta TEİAŞ Genel Müdür Yardımcısınca bana verilen bilgiye göre "PETKİM'de bir patlama olduğu ve bunun ana trafoları etkilediği, derhâl yedek trafoların devreye gireceği saat 11.30 sıralarından itibaren ifade edildi. Biz de inanarak, bunu, bizi arayan yurttaşlarımıza söyledik ama değerli arkadaşlarım, gün boyu yaşanılan tablonun bir afeti andırdığı daha sonraki gelişen süreçte büyük bir berraklıkla ortaya çıktı.
Sayın Bakan geç saatlerde buraya geldi. Burada defalarca dile getirdik: Nedir bu arızanın nedeni, ne olmuştur? Millî Eğitim Bakanı maalesef hepimizi daha da hayal kırıklığına uğratan bir açıklama yaptı. "Ben de bilmiyorum, öğrenmeye çalışıyoruz."
Değerli arkadaşlar, bir devlet ciddiyetinin olmadığı bir günü yaşadık bugün yani devlet bugün iflas etti. Bugün Türkiye'deki elektriklerin, cereyanların fişi çekildi; devletin haberi yok.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ampul patladı!
LEVENT GÖK (Devamla) - Devletin Bakanı bugün bize gerçekten talihsiz açıklamalarda bulundu.
Az önce arkadaşlarımız "7 Haziranda görüşürüz." dediler. Arkadaşlar, ampul bugünden patladı siz bunu görmüyor musunuz? Patlattınız. Sayın Bakan buradan ciddi açıklamalar yapamadı. Tam konuşurken baktım ki Sayın Babacan gitmiş, Sayın Avcı gelmiş; yine, muhatabımız konuyu bilmeyen, "Bilmiyorum." diyen bir Sayın Bakan.
Böyle olmaz Sayın Bakan! Bu olay vahimdir, bu olay ciddi bir siyasi sorumluluğu gerektirir. Bu olayı geçiştiremezsiniz, bu olayın vahim sonuçları var.
Sağlık Bakanlığında tehlike sinyalleri çalıyor değerli arkadaşlarım. Neden? Binlerce, milyonlarca aşının akıbetinden endişe ediliyor. Yaklaşık on saat, on iki saat çalışmayan soğuk hava depolarının içinde muhafaza edilen o sağlık ünitelerindeki aşılar ne oldu; bu araçlar, gereçler ne oldu? Evlerde muhafaza edilen tüm gıda malzemeleri, maalesef, bugün heba edildi değerli arkadaşlarım. Türkiye'nin uğradığı zarar dünyalar kadar, dünyalar kadar. (AK PARTİ sıralarından "Bir şey olmadı." sesi)
Tabii, sizin keseniz dolgun, belki size yansımadı ama benim fakir fukara, garip gureba yurttaşımın her birinin bugün son derece ağır bedeller ödediği bir gün oldu. Hiç olmazsa bu konuşmayı yaparken birazcık deyin ki "Kimin zararı varsa bu zararı gidereceğiz." deyin arkadaşlar, deyin. Bunun altında kalırsınız. Bu, bir bakanın istifasını gerektiren önemli bir olaydır. Siz bunun anlamını ve önemini anlamadıysanız buradan çıktıktan sonra çok yakında zaten göreceksiniz, evinize gittiğiniz zaman göreceksiniz, komşunuzdan göreceksiniz. Yakanıza yapışacaklar, iktidar partisi milletvekili olarak, "Ne oldu?" diye soracaklar. Bir trafoda arıza oluyor, bir yedeği devreye giremiyor. Hani biz büyük devlettik, hani Avrupa devletiydik, hani dünya devletiydik? Türkiye çökmüştür; Türkiye bugün elektrikte, enerjide çökmüştür.
Değerli milletvekilleri, bugün, İstanbul'da gerçekleşen terör saldırısını Cumhuriyet Halk Partisi olarak kınıyoruz, terör nereden gelirse gelsin bu saldırıları kınıyoruz, Genel Başkanımızın yaptığı açıklamayı çarpıtan Başbakanı da kınıyoruz, Başbakanı da kınıyoruz; evet.
RECEP ÖZEL (Isparta) - "Tweet!"
LEVENT GÖK (Devamla) - Başbakanımızın yapmış olduğu bu açıklama... Kendisinin zaten ortada olmadığı bir dönemde, Cumhurbaşkanından biz bugün açıklamaları öğrendik. Cumhurbaşkanı, adliyeye nasıl girildiğini anlattı, kimin vurulduğunu anlattı. Başbakan ortada yok, Hükûmet ortada yok.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kayıpoğlu, Kayıpoğlu!
LEVENT GÖK (Devamla) - Hükûmetin zaten olmadığını bugün gördük değerli arkadaşlar, siz de gördünüz. Hükûmet adına şuradan çıkıp bir açıklama yapılmaz mı böylesi önemli olayların olduğu bir zamanda?
İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Başbakan canlı yayından açıklama yaptı Levent Bey.
LEVENT GÖK (Devamla) - Türkiye'de bir adliyede savcının odası basılıyor, giriliyor ve ortaya çıkan tabloda hem rehin alınan ölüyor hem de rehin alan kişiler ölüyor.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Ya Başbakan canlı yayında açıklama yaptı, takip etmiyor musunuz, medya merkeziniz yok mu?
LEVENT GÖK (Devamla) - Şimdi, böyle bir tabloda Cumhurbaşkanı çıkıyor, diyor ki: "Polisimizi kutluyorum, başarılı bir operasyondu." Operasyonda sağ kimse kalmamış, rehin alınan ölmüş, rehin alanlar ölmüş, operasyon başarılıymış(!) Değerli arkadaşlarım, bravo size(!) Hiç olmazsa savcımızı kurtarsaydınız. Elbette biz de bunu alkışlardık.
HAMZA DAĞ (İzmir) - DHKP-C'ye niye "terörist" demiyorsunuz?
LEVENT GÖK (Devamla) - Ama şimdi böyle bir tabloda yani insanlarla, yurttaşlarla dalga geçilmez. Bir savcısını koruyamayan bir Hükûmet var bugün burada, bir adliyede savcısını koruyamayan bir Hükûmet.
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Teröriste kucak açan bir muhalefet!
LEVENT GÖK (Devamla) - Elektrikte çökmüş, terör saldırısında çökmüş, savcısını koruyamamış, bunun açıklamasını yapma cesaretini bulamamış. Daha buraya yürekli bir bakan gelip de şurada ne olup bittiğini anlatamadı bize. Böyle bir tabloda Türkiye kötü yönetiliyor değerli arkadaşlarım. Türkiye böyle gitmez, gidemez. Cumhurbaşkanın bu açıklamaları gösteriyor ki Türkiye'de ciddi bir Hükûmet boşluğu var. İsteseniz de var, istemezseniz de var.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Başbakan ortada yok.
LEVENT GÖK (Devamla) - Şimdi, her alanda olduğu gibi, bugün Anayasa Komisyonundaki arkadaşlarımız açıkladı 18 yaş seçilme yaşı. Buyurun getirin, buyurun getirin ama biz bunu destekleriz.
Değerli arkadaşlarım, kimi kandırmaya çalışıyorsunuz? Siz bu Anayasa değişikliğini verdiniz, Komisyonda biz de kabul ettik. Bir hafta sonra aday listeleri Yüksek Seçim Kuruluna bildirilecek. Yani siz "18 yaşında olanlar seçilsin." diyeceksiniz, bir hafta sonra aday listeleri Yüksek Seçim Kuruluna verilecek. Yani kim yararlanacak bundan? Hadi buyurun, yarın getirin arkadaşlar, yarın getirin, geçirelim hadi bunları. Niye getirmiyorsunuz?
MUHAMMET BİLAL MACİT (İstanbul) - Daha önce gündeme getirdiğimizde niye desteklemediniz o zaman?
LEVENT GÖK (Devamla) - Samimi değilsiniz. Devleti yönetirken de samimi değilsiniz, yasaları getirirken de samimi değilsiniz. Biz, yurttaşın çıkarına olan her türlü yasada varız ama böyle algı yönetmek için yaptığınız her operasyon size ters döner.
Şimdi, gecenin bu ilerleyen saatlerinde zamanımız da kalmadı ancak bu getirilen yasalarda çok ciddi eksiklikler vardır, arkadaşlarımız bunun her satırını sizlere anlatmaya çalıştılar; artık, anlayana diyoruz. Anlamazsanız da biz gereğini halkımızla paylaşacağız ve 7 Haziranda da sizlerle hesaplaşacağız.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)