GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:90
Tarih:03.04.2015

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Komisyon ve Hükûmet bu önergeye niye katılmıyor, anlamış değiliz doğrusu. Madem asgari ücretle geçinenler için bir düzenleme yapacağız, bu düzenlemenin en azından işe yarar bir şekilde bu Meclis Genel Kurulunda ele alınması en doğal beklentimizdir ve vermiş olduğumuz önergede de bu yönlü bir öneri sunmuşuz.

Normalde, 32'nci maddenin ikinci fıkrasında "ilk iki çocuk için % 7,5" olan ibaresinden sonra biz her çocuk için yüzde 10 olarak değiştirilmesi gerektiğini söylemişiz. Yani, asgari ücretin 1.000 TL'yi bile bulmadığı bir ülkeden bahsediyoruz arkadaşlar. Bu ülkede açlık sınırı 1.400 TL'nin üzerine çıkmış durumda. Bu, sendikaların, meslek örgütlerinin vermiş olduğu rakamlar. Açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca asgari ücretliyle ilgili pozitif bir düzenleme yapmak her milletvekilinin vicdani görevi, her siyasi partinin de aslında halka vermiş olduğu bir sözdür. Asgari ücretin satın alma gücünde bir düzelmenin AK PARTİ iktidarları döneminde olduğunu söylemek mümkün değil. Yani, rakamsal olarak belli rakamları burada zikrettiğinizde belki, hani, bir artış oranından bahsedebilirsiniz ama enflasyon oranı ve satın alma gücü üzerinden bu asgari ücreti değerlendirdiğinizde burada herhangi bir pozitif gelişmenin olmadığını hepimiz biliyoruz.

Dolayısıyla, burada vergi indirimi ya da asgari geçim indirimiyle ilgili düzenlemenin belli bir çocuk sayısıyla sınırlı tutulması ve ondan sonra gelenlerde düşürülmesinin hiçbir mantığı yoktur. Her çocuk için yüzde 10 olacak şekilde bu asgari geçim indiriminin düzenlenmesi, zaten düşük olan asgari ücretlilerin geçim sorunuyla ilgili asla bir düzelme yaratmıyor, kısmi bir düzelmeye belki katkısı olabiliyor. Ama bu kısmi düzelmeye katkısı olabilecek önergeye de Komisyon "Katılmıyoruz." diyor, Hükûmet "Katılmıyoruz." diyor. Birazdan oylanacak, her zaman yapıldığı gibi, AK PARTİ Grubundan bu konuda da sayısal çoğunlukla parmaklar kalkacak ve kabul edilmeyecek. Dolayısıyla, burada iyileştirme amacıyla getirmiş olduğunuz bir düzenleme de hiçbir işe yaramayacak.

Yani, biz böylesi bir düzenleme getirmenizi olumlu buluyoruz ama gelin -burada demin Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu önerge de aynı çerçevedeydi- hep beraber uzlaşalım, hiç olmazsa asgari ücretle zaten açlık sınırının altında yaşayan büyük bir kesimi, milyonlara ulaşan bir kesimi de rahatlatacak bir düzenleme yapalım.

Bakın, Türkiye'de yoksulluk sınırını artık tartışmıyoruz. Yani, bu ülkede yoksulluk sınırı 4 bin TL'nin üzerine çıkmış durumda. Biz, aslında, başından beri, bu ülkedeki milyonlarca insanın yoksulluk koşullarında yaşamasını neredeyse kanıksamış duruma gelmişiz. Açlık sınırı altında olan insanların almış olduğu ücretler, hepimizin vicdanını ciddi düzeyde rahatsız etmesi gereken düzeydedir.

Bunları dile getirirken burada en başta rahatsız olması gereken sizlersiniz. Bu ülkenin kaynaklarıyla, işçinin, emekçinin, köylünün, asgari ücretlinin, ezilenlerin vergileriyle bu ülkede saray yaptırıp bir asgari ücretlinin bir aylık ücretine denk gelecek paralarla bir kadeh almayı eğer içinize sindiriyorsanız buna diyecek bir şeyimiz yok ama içinize sindiremiyorsanız, hiç olmazsa, bu tarz kısmi iyileştirme getiren düzenlemelerde biraz vicdanınızın sesini dinleyin.

Türkiye'deki gelir dağılımı adaletsizliği her geçen gün kötüleşiyor. En zengin ile en yoksul arasındaki uçurum, maalesef hükûmetleriniz döneminde olabildiğince arttı. Yani Türkiye'de, bir taraftan dolar milyarderlerinin sayısı artıyorsa, diğer taraftan da açlık sınırının altında yaşayan milyonların sayısı her gün artıyorsa burada yanlış giden bir şey vardır diyorum.

Dolayısıyla, bu önergeye karşı çıkmanızın hiçbir gerekçesi yoktur. En azından, rahatlama getirecek bu önergeye destek istiyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)