GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:91
Tarih:04.04.2015

HDP GRUBU ADINA İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de partimiz adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Buradaki yeni madde ihdasında da yine Hükûmet lütfetmiş yani 1.000 TL'nin altında alan emeklilere 100 TL tutarında, 1.000 TL'nin üstünde alanlara da 1.100 TL'yi geçmeyecek şekilde bir artış öngörmüş. Dünden beri emeklilerin sorunları burada konuşulurken biz açık bir şey söylüyoruz: Bu ülkedeki açlık sınırının ve yoksulluk sınırının ne olduğunu bütün milletvekillerinin önlerine koyup ona göre bir vicdani muhasebe yapması gerektiğini söylüyoruz. Bir ülkede eğer açlık sınırı 1.400 TL'yi geçmişse, yoksulluk sınırı 4.000 TL'nin üstüne çıkmışsa bu tarz önergeler hazırlanırken hiç olmazsa böyle palyatif, hiçbir soruna çözüm olmayacak öneriler yerine, muhalefetle ortaklaşılarak daha yapıcı birtakım öneriler getirilebilir. Ama, maalesef, Hükûmet -dün de ifade etmiştim- seçim öncesi emeklileri bir parmak balla kandırmanın yollarını arıyor. Bu, ayıptır her şeyden önce. On üç yıl boyunca emeklilerin hiçbir sorununu çözmeyin, emeklileri yoksulluk, açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edin, dört yıllık iktidarınızda da bu konuda çok kötü bir sınav verin, dört yılın sonunda, işte, Meclisin son gününde 100 TL'lik bir zammı da bir lütuf olarak bu Meclis Genel Kuruluna getirin. Bunu kabul etmemiz mümkün değil arkadaşlar. Yani tabii ki bir artış olduğu için karşı çıkmayacağız ama bu şekilde bir öneriyle buraya gelmek, her şeyden önce emeklilerimize hakarettir.

Bakın, ben herkesin anlayacağı dilde söyleyeyim: Bu zam miktarıyla, siz, her gün 2 simit parası arttıracak şekilde bir düzenleme yapmış oluyorsunuz. Yani, emeklinin sofrasına her gün 2 simit daha fazla konacak şekilde bir zamdan bahsediyoruz. Ayda 2 kilo et daha fazla alacak şekilde bir zam. Bunun emeklilerin sorunlarını çözmesi mümkün mü arkadaşlar? Yani, eğer böyle bir niyetiniz varsa Komisyon aşamasında da ya da Genel Kurul aşamasında da "Bunu daha farklı, daha sonuç alıcı bir hâle nasıl getirebiliriz?" diye hepinizin mutlaka tartışması, ortaklaşması gerekirdi.

Emeklilerin mevcut sorunları dağ gibi ve artık sözün bittiği bir yerdeyiz. Hani, bugün buraya çıkıp çok fazla "Hükûmet niye şunları yapmadı? On üç yıl boyunca böyle oldu." demenin de bir anlamı yok. Meclisin son gününde artık söz bitmiştir. Yani, bundan sonra söz halktadır, emeklilerin kendisindedir, çalışanların, emekçilerin kendisindedir ve emekçiler, emekliler, işçiler bu sözün takdirini 7 Haziranda ortaya koyacakları tavırla göstereceklerdir.

Ama, gönül isterdi ki bu süreç içerisinde hiç olmazsa emekli olamayan bazı toplumsal kesimlerin sorunlarını da çözmüş olalım. Burada iki önemli grup vardı. Aslında, Sayın Bakan, bu yaşı tamamlayıp prim gün sayısını doldurmamış olanlar için de dönem boyunca yaptığımız görüşmelerde hep olumlu konuştu yani bu konuda bir adım atılabileceğini söyledi. Biz de bu haberleri zaman zaman kamuoyuyla paylaştık. Ama, maalesef, geldiğimiz noktada bu sorunu çözememiş olarak bu Meclisi kapatacağız.

Diğer sorun da yaştan dolayı emekli olamayanlar. Yani, burada, tabii, 99 yılında çıkarılan bir yasayla bu düzenleme yapıldı. "Mezarda emeklilik" olarak halkın nitelediği bu düzenleme de pek çok kişiyi mağdur ediyor. Prim gün sayısını doldurup yaştan dolayı emekli olamayan çok büyük bir kesim, çok büyük bir kitle var.

Bütün bunları niye söylüyoruz? Hani, bu saatten sonra çözüm beklentimiz yok zaten, Meclisin son gününde zaten böyle bir şey olmayacak. Ama, dört yıl boyunca bu sorunları dile getirmemize rağmen, burada herhangi bir çözüm önerisi getirmediğiniz için, Hükûmet olarak elinizi bu konularda taşın altına koymadığınız için son günde de Meclis Genel Kurulunda sizi halka şikâyet ediyoruz, çalışanlara, emeklilere şikâyet ediyoruz. 8 Haziranda da bu şikâyetlerin nasıl takdir edildiğini hep beraber burada tekrar konuşacağız.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.