| Konu: | Genel Kurulun daha önce toplanılması kararlaştırılan 5 Nisan 2015 Pazar günü toplanmamasına, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 7 Haziran 2015 Pazar günü yapılacak 25'inci Dönem milletvekili genel seçimine ilişkin kesin sonuçların 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 37'nci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün 3'üncü maddesine göre Yüksek Seçim Kurulunca Türkiye radyo ve televizyonlarından ilanını takip eden beşinci gün saat 15.00'te toplanmak üzere 7 Nisan 2015 Salı (Salı günü dâhil) gününden itibaren tatile girmesine ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 91 |
| Tarih: | 04.04.2015 |
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi Halkların Demokratik Partisi adına en içten sevgi ve saygı dileklerimle selamlıyorum.
24'üncü Dönemin son dakikalarındaki son konuşmamızı yapacağız. Dört yıl çok hızlı ve fırtınalı geçti. Geriye dönüp baktığımızda, içerisinde heyecanların, sevinçlerin, acıların, kâbusların olduğu bir rüya görmüş gibiyiz; bir rüyadan bugün uyanmış gibiyiz. Keşke, bütün bu rüyanın içerisine güzel şeyleri sığdırmış olsaydık ama hayatın doğal akışı içerisinde bunu başarmak tabii ki mümkün olmayabilir. Önemli olan buradan gittikten sonra peşinde birkaç olumlu, hayırlı cümle bırakabilmektir. Önemli olan, buradan gittikten sonra halkının arasına başı dik, alnı ak bir şekilde gidebilmektir. Bunu başarmış olan milletvekillerinin dünyanın en mutlu insanları olduğunu düşündüğümü buradan belirtmek istiyorum.
Tabii, son derece zorlu bir dört yıl geçirdik. Meclis gerilimle başladı, 1 milletvekilinin milletvekilliğinin düşürülmesi, muhalefet partilerine mensup milletvekillerinin cezaevlerinde tutulması ayıbıyla başladı ve maalesef, bu gerilim, dört yıllık yasama sürecinin neredeyse tamamına yansıdı. Çok geç olarak bu ayıp ortadan kaldırıldı ama keşke hiç yaşanmamış ve demokrasi tarihimize bir ayıp olarak bu sorun kazınmamış olsaydı.
Yine, bu dört yıllık süre içerisinde baktığımızda halkımızın bizden beklediği, bir darbe anayasasını bir kenara bırakarak, demokratik, özgürlükçü, sivil bir anayasayı yapamamış olmanın burukluğunu burada, bu kürsüde özellikle ifade etmek istiyorum.
Demokratikleşme ve özgürlükler konusunda maalesef iyi bir sınav vermedik. Detaylandırmaya gerek yok. Düşünce özgürlüğü, ifade, örgütlenme özgürlüğü, basın özgürlüğü konusunda devasa sorunlar önümüzde duruyor. Seçim barajı ve son iki ayda polis devletine doğru gidişe yol açabilecek olan iç güvenlik yasasının kabul edilmiş olması bile bence bu dönem açısından iyi hatırlanmayacak, tarihte iyi anılmayacak olan pratikler olarak burada anılmalı.
Tabii her şey olumsuz değildi. Özellikle, 24'üncü Dönemde özgürlükler adına başörtüsü sorununun çözülmüş olmasını biz büyük bir demokrasi kazancı olarak görüyoruz. Bu Meclise kendi inancıyla, kendi kadın kimliğiyle başörtüsü takarak gelen milletvekillerinin had bildirme gerekçesi yapılacak insanlar olmadığını 24'üncü Dönemde çok şükür başarmış durumdayız ama özellikle başörtülü arkadaşlarımızdan yoğun beklentimizin bir hayal kırıklığıyla burada bu kürsüde ifade edilmesini ben bir vicdani görev olarak ifade ediyorum çünkü bir inanç mücadelesi olarak, bir kadın özgürlük mücadelesi olarak, bir insan hakkı özgürlük mücadelesi olarak biz o arkadaşlarımızdan bütün bu yılların mücadele birikimiyle buraya gelip bu ülkenin ezilen bütün kesimlerinin haklarını, özgürlük mücadelesini sahiplenmelerini beklerdik. Alevilerin, gayrimüslimlerin, bütün inanç gruplarının, Kürtlerin, bu ülkedeki bütün farklı kimliklerin mücadelesini bu kürsüde savunmak inanın ki en çok onlara yakışırdı ama yine de dediğim gibi bunu başarmış olmayı bile biz çok önemli tarihî bir adım olarak görüyoruz.
Kadın sorunları konusunda maalesef iyi bir sınav vermedik. Özgecan cinayetinden dolayı öz eleştiriyi yapmayan bir milletvekili aramızda varsa o milletvekili görevini iyi yapmamış demektir.
Ekoloji alanında bu ülkedeki temel sorunları maalesef çözemedik. HES'ler, karakollar, kalekollar, madenler ve bunlara karşı gelişen direnişler bu Meclisin gündeminde yeterince çözüm bulacak sorun alanları olarak maalesef tartışılmadı.
Özellikle büyük bir ekoloji hareketi olarak başlayan Gezi direnişini ve yine karakollara, kalekollara karşı Lice'de, Gever'de başlayan direnişleri buradan ben selamlamak istiyorum. O direnişlerde hayatını yitiren gençleri özellikle burada anmak istiyorum, saygıyla, rahmetle anmak istiyorum.
Bu ülkedeki yoksulluk, işsizlik, açlık, yolsuzluk konusunda maalesef yine iyi sınavlar veremedik.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İDRİS BALUKEN (Devamla) - Sayın Başkanım, on dakika değil mi? Ben on dakika olarak biliyordum ama.
BAŞKAN - Ben sanki beş dakika talebiniz varmış gibi algılamıştım.
İDRİS BALUKEN (Devamla) - On dakika daha uygun olur.
BAŞKAN - Buyurunuz efendim, devam ediniz.
İDRİS BALUKEN (Devamla) - Dış politika konusunda özellikle Avrupa Birliği kriterlerine, evrensel insan hakları değerlerine ulaşamamış olmanın burukluğunu yine bu kürsüden ifade etmek istiyorum. Orta Doğu'da, Suriye'de yapılan yanlışlarla ülkemizin içine sürüklendiği tehlikelerin burada mutlaka ifade edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Ülkemiz ve halklarımız açısından belki de bu dönemin en değerli, en kıymetli çalışması olan çözüm süreciyle ilgili katkı sunan bütün herkese buradan teşekkür etmek istiyorum. İki yıldır bu ülkede asker, polis, korucu, sivil, gerilla cenazesi kalkmıyorsa bu çalışmada katkı sağlayan bütün insanların emeğini minnetle tarihin yâd edeceğini buradan belirtmek istiyorum. Ama bu Meclis keşke çözüm sürecini kalıcı barışa götürecek yasal düzenlemelerle, kalıcı barışı sağlamış olan bir finalle bütün milletvekillerinin adını tarihe yazmış olsaydı diyorum.
Bu Meclis kürsüsünde en aykırı fikirlerin dile getirilmesinin kıyametler koparmadığını 24'üncü Dönemde gördük. En aykırı fikirleri burada dile getirirken, bu kürsüde Kürtçe birkaç cümle söylerken, bu kürsüde birkaç ayetikerîmeyi okurken bu ülkenin bölünmediğini ya da bu ülkede korkunç rejim değişikliklerinin olmadığını en azından 24'üncü Dönemde görmüş olduğumuzu düşünüyorum. Özellikle önümüzdeki dönem açısından da buradaki temel felsefenin en aykırı düşüncelere katılmama ama o aykırı düşüncelerin bu kürsüde sonuna kadar savunulmasının bir ilke olarak benimsenmesi gerektiğini buradan özellikle ifade etmek istiyorum.
Önümüzde bir seçim var. Bu seçime maalesef yine baraj ipoteği altında giriyoruz. Hazine yardımlarının eşitsiz dağılımıyla ve son derece eşitsiz olan rekabet koşullarıyla giriyoruz. Bunu bu Meclis kaldırmış olsaydı demokrasi kültürümüze yapmış olduğu katkıyla beraber 25'inci Dönemde buradaki temsiliyetleri Meclise taşımanın onurunu hep beraber taşırdık ama maalesef bunu da başaramamış olmanın burukluğunu yine sizlere ifade etmek istiyorum.
Tabii, anlatacak çok şey var ama şunu özellikle ifade etmek istiyorum: Hayata bakış açımız ne olursa olsun, dünya görüşümüz ne olursa olsun, farklı fikirlerimiz ne olursa olsun bu sıralarda oturan her milletvekillinin yüreğinin bu ülke için çarptığını, bu halk için çarptığını ve bu halkın bütün sorunlarını bu Meclis çatısı altında çözmek istediğini tekrar buradan ben belirtmek istiyorum.
Özellikle bu dönem içerisinde yaşamını yitiren milletvekillerini; Sayın Şerafettin Elçi'yi, Sayın Murat Bozlak'ı, Sayın Mevlüt Aslanoğlu'nu burada rahmetle, saygıyla anıyorum.
FARUK IŞIK (Muş) - AK PARTİ Samsun milletvekilini söylemedin.
İDRİS BALUKEN (Devamla) - Burada unuttuğum milletvekilleri olabilir. Yaşamını yitiren bütün milletvekillerimize Allah'tan rahmet, bütün halkımıza başsağlığı diliyorum.
Özellikle Meclis personelimize ve basının değerli emekçilerine, Halkların Demokratik Partisi Grubu olarak, buradan teşekkürlerimi, minnetlerimi, şükranlarımı sunuyorum.
Yine 24'üncü Dönemde, bütün baskılara rağmen, sokak ortası zulümlere rağmen, işkencelere rağmen dik duruş gösteren, önümüzdeki dönem burada olacak ya da olmayacak olan bütün milletvekili arkadaşlarıma, Halkların Demokratik Partisinin bütün milletvekillerine buradan teşekkür ediyorum.
Bu Meclis döneminde yürüttüğümüz faaliyetler sırasında kalp kırmış olabiliriz, sürçülisan etmiş olabiliriz. Bütün bunlardan dolayı, bütün siyasi parti gruplarının değerli milletvekilleriyle helalleşmek istediğimizi, helallik istediğimizi ifade ediyor; bize bu onurlu görevi yaşatan değerli halkımıza, 78 milyon Türkiye halkına da buradan teşekkürlerimi, şükranlarımı sunuyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Hayırlı, uğurlu olsun. (HDP, AK PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)