GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Başkanlığın, siyasi parti gruplarının Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeliğine aday göstermeleriyle ilgili uygulamasının İç Tüzük'e uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:7
Tarih:14.07.2015

OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, bu yeni dönem çalışmalarının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Allah, bizi -hepimizi- milletimize karşı, bizi buraya getirenlere karşı utandırmasın.

Aslında, bugün buraya gelen tartışma, değerli milletvekilleri -bütün milletvekillerine sesleniyorum- çok anlamsız bir tartışma. Bugün burada usul tartışmalarıyla ilgili sunulan nedir biliyor musunuz? Şans, kader oyununa mı devam edelim yoksa millî irade mi olsun? Şimdi, böyle bir tercih yapılabilir mi? Elimizi vicdanımıza koyalım. Biz, eşit milletvekilimiz olan partilerden daha fazla oy aldığımız için şu ya da bu komisyonda fazla bir üyemiz olsun iddiasında değiliz. Başkanlık Divanına bu konu geldi "18'le mesele çözülüyor." dedik. Bizim bu konuyla ilgili bir itirazımız olmayacağını söyledik. RTÜK üye sayısı artırılamadığı için artık üyenin hangi partiye gireceği sorunuyla karşı karşıyayız. Şimdi, böyle bir sorunla karşı karşıyaysak... Hepimiz millî iradeyi temsil ediyoruz. Bizi millet getirdi buraya, milletin oyları getirdi buraya. Milletin oylarıyla bir parti diğer partiyle eşit milletvekili çıkarttı, fazla oy almasına rağmen; buna da bir şey demiyoruz. Nitekim 26 üyeli komisyonlar da eşit olacak, 18'i eşit olacak ama 9, 10, 11 ya da 17 olduğu zaman bir üyeyi nasıl dağıtacağız sorunuyla karşı karşıyayız.

Değerli kardeşim, Engin Bey, kanun -35'inci madde- diyor ki: "Ana muhalefet partisi milletvekili sayısı eşit olduğu zaman ne yapacağız?" Diyor ki: "O zaman son genel seçimdeki muteber oy sayısına bakalım." İlk hâlinde ne var biliyor musunuz? "Muteber oy sayısı eşit olduğu zaman kuraya başvuralım." diyorlar. Anayasa Komisyonu diyor ki: "Böyle saçma bir şey olur mu? Böylesine ciddi bir konuda keyfîlik olur mu?" Ya, bir taraftan "Millet iradesi, kanun", bir tarafta diyorsunuz ki "Getirelim Nimet Abla, bahis oyunları."

OKTAY ÖZTÜRK (Mersin) - Alışkanlık.

OKTAY VURAL (Devamla) - Ee, bahis oyunlarını buraya getirmemizin anlamı yok. (MHP sıralarından alkışlar)

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Kanun öyle Sayın Vural.

OKTAY VURAL (Devamla) - Hayır efendim, kanunda yazmıyor.

Bakın, kanunda yazmıyor. Bakın, kanunda yazmıyor. Nereye başvuracağız? Anayasa'da hüküm yoksa yok, İç Tüzük'te hüküm yoksa yok ama biz hepimiz Siyasi Partiler Kanunu'na göre görev yapıyoruz, 20 milletvekili olan grup kuruyor. Nerede yazıyor? Siyasi Partiler Kanunu'nda yazdığı için biz grup kuruyoruz.

O bakımdan, Siyasi Partiler Kanunu hepimizi bağlıyor. Burada objektif bir ölçüt getirmiş. Şimdi böylesine bir ölçütü keyfîliğe getirmek, indirgemek doğru bir şey değil. Gerçekten lüzumsuz bir tartışma. Bizim meselemiz bir partiden bir fazla şey çıkartmak değil. Artırabiliyorsak artıralım, bunlar önemli şeyler değildir ama milletin iradesi ne olacak? Şimdi siz diyorsunuz ki: "Örnekleri var." Hiçbir örneği yok.

Bakın, değerli arkadaşlarım, Cumhuriyet Halk Partisinden Yaşar Nuri Öztürk istifa ediyor. Yaşar Nuri Öztürk'le bağımsızlar... Plan-Bütçe Komisyonunda bir üyeliğin Cumhuriyet Halk Partisi ya da bağımsızlara verilmesi konusu tartışma konusu. Artık oya bakılacak, artık orana bakılacak. Artık oran bağımsızlarla Cumhuriyet Halk Partisinin eşit.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Aynı öyle oldu ama.

OKTAY VURAL (Devamla) - Şimdi Cumhuriyet Halk Partisiyle bağımsızların oylarını bir araya getirip değerlendirebilir misiniz? Orada kuradan başka, tabii bir şey olur mu yani? Bir bağımsız grup bir de Cumhuriyet Halk Partisi oy almış parti olarak; bu iki partinin oylarının mukayesesi diye bir şey olmaz zaten. Bu bakımdan bu tartışmalarla... Gerçekten bunlar enerjimizi boşa tüketen tartışmalar. Hukuk buna çözüm bulmuş. Biz aslında bunu gönülden isterdik yani Başkanlık Divanında Divana gelmiş insanlar, herkes, hep beraber birlikte... Yahu, kura yazıyor mu bir yerde? Yazmıyor. Peki, başka bir ölçüt var mı? Var. "O zaman bu ölçütü kullanalım." diyerek meseleyi çözmek gerekirken bu konuyu buralara kadar taşımak doğru değildi. En baştan muteber oy sayısı fazla olana eğer artık bir üyelik söz konusuysa olur.

Bakın, burada üye sayısını artırarak bu eşitliği devam ettirmek gibi bir formülü biz de yadırgamayız, yadırgamadık. İşte, 18 üyeli Danışma Kuruluyla Başkanlık Divanı oluşturduk. Bu bakımdan, bugün, burada yaptığımız bu usul tartışması, esasen daha önce çözümlenmesi gereken bir husus.

Sayın Meclis Başkanı bir yöntem buldu, işte, birer üye... Birer üye olmadı, daha sonra bizden şifahi talimatla ikişer üye istendi. Bir üyeyi seçeceğiz. Eğer Anayasa'da lafzi yorumla 2 aday gösteriliyorsa her bir parti de 2 aday göstermiştir, lafzi yoruma da uygundur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OKTAY VURAL (Devamla) - Bu durumda bir iradeye ihtiyacımız var. Ama elimizi vicdanımıza koyalım. Değerli kardeşlerim, Siyasi Partiler Kanunu objektif bir ölçüt getirmiştir. Bu ölçütü kullanma konusunda tereddüt göstermeyi gerçekten anlayamadım.

Bu bakımdan değerli milletvekillerinin millî iradenin belirlediği bu ölçüt çerçevesinde iradelerini kullanmaları ve bu sorunu bu şekilde çözmeleri gerektiğini düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum, saygılarımı arz ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)