GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:6
Tarih:28.11.2015

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, kimden gelirse gelsin, kime uygulanırsa uygulansın şiddetin tümünü kınayan milletvekillerini saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, öncelikle, Diyarbakır'da alçakça katledilen Baro Başkanı Tahir Elçi ve polis memuruna Allah'tan rahmet diliyorum. Bu olay basit bir olay değildir arkadaşlar, bu olay sadece Tahir Elçi'ye yöneltilmiş bir olay, bir suikast değildir; orada sadece Tahir Elçi değil, ülkemiz, hepimiz, barışımız hedef alınmıştır. Bu nedenle çok endişeliyim, bu nedenle çok üzüntülüyüm. Eğer biz bunları araştırmayacaksak, biz bunları konuşmayacaksak burada Hükûmet olmanın da bir anlamı yoktur.

Ayrıca, teröristlere silah gönderenlerin değil de, bu olayları yazan gazetecilerin, Can Dündar'ın, Erdem Gül'ün bir kumpas nedeniyle âdeta bir tezgâh kurularak tıpkı geçmişte olduğu gibi bir kumpasla, bir tezgâhla içeri alınmasından dolayı çok endişeliyim, çok üzgünüm. Biz bunları konuşmayacaksak, bunlar için araştırma komisyonları kurmayacaksak biz ne için varız?

Değerli milletvekilleri, HDP Grubunun vermiş olduğu grup önerisiyle Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde on üç gün süreyle ilan edilen sokağa çıkma yasağı süresince uygulanan şiddetin araştırılması isteniyor. Bu isteğe karşı çıkmak mümkün değildir. Usulen aleyhte söz almış bulunmama rağmen, aklım, vicdanım, insanlık anlayışım böyle bir komisyonun kurulması ve olayların araştırılması gerektiğini bana emrediyor. Size niye emretmiyor acaba, bunu bir sorgulamanız gerekmez mi? Buraya çıkıp grubunuz adına, AKP Grubu adına konuşan milletvekili diyor ki: "Zamanımız yok." Biz bunları çok duyduk geçen dönemlerde sizden. Burada bunun konuşulması zaman gerektirmiyor. Lütfen doğru şeyleri söyleyelim. Burada biz komisyon kurulmasına karar verdikten sonra komisyon kendi işine bakar, Genel Kurul kendi işine bakar. Burada yalan söylemek doğru bir şey değildir ve bir milletvekiline de asla, kesinlikle yakışmaz. Hepimiz çıkacağız, doğruları söyleyeceğiz. Eğer diyorsanız ki "Biz böyle bir komisyon kurulmasına karşıyız." çıkıp yiğitçe, delikanlıca bunu burada söyleyeceksiniz, "Zamanımız yok." deyip bunun arkasına sığınmayacaksınız. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, bir ülkede niye sokağa çıkma yasağı ilan edilir, hiç düşündünüz mü? Bunu özellikle AKP milletvekillerinin düşünmesini istiyorum, niye sokağa çıkma yasağı ilan ettiniz? (AK PARTİ sıralarından "terör" sesleri) Bir tek nedeni olabilir: "Ben âcizim, ben buralarda güvenliği sağlayamıyorum, kimse sokağa çıkmasın." Böyle bir anlayışı nasıl kendinize yedirirsiniz, neden sokağa çıkma yasağını savunursunuz? Hani siz muktedirdiniz, hani siz tek başına iktidardınız?

REŞAT PETEK (Burdur) - Hendek kapatmak için, hendek.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Hani siz buralarda terörü bitirecektiniz, hani siz hendek kazanları engelleyecektiniz? Siz terörle uğraşacağınıza masum vatandaşların sokağa çıkmasını engelliyorsunuz. Çocukları evde ölüyor, çocuklarını gömmek için buzdolabında saklamak zorunda bırakıyorsunuz; bu mu iktidarınız sizin?

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Ne taraftasın? Hangi taraftasın?

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Belçika'ya bak, Belçika'ya! Masumları koruyor burada, masum vatandaşları koruyor. Belçika'ya baksana!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Siz teröristlerle uğraşacağınıza, dönüp korku imparatorluğu kurarak gariban, zavallı vatandaşı evlerine hapsediyorsunuz.

Biz size terörle mücadele etmeyin demiyoruz...

(AK PARTİ ve CHP sıralarından karşılıklı laf atmalar)

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Ne oldu, sinir uçlarınıza mı dokunuldu arkadaşlar? Ne oldu? (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Beyefendi... Sayın Atıcı...

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Ne yaparsanız yapın, bu kürsüden biz gerçekleri haykırmaya devam edeceğiz.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Tarafınızı belirleyin.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Siz iktidar olabilirsiniz. Biz geçen dönem de sizin bu tutumlarınızı çok gördük...

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Evet, evet, geçen dönemde de...

HAMZA DAĞ (İzmir) - Geçen dönem çok duyduk bunları.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - ...geçen dönem de sesimizi kısamadınız, bu dönem de kısamayacaksınız. (CHP sıralarından alkışlar)

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Konuş, konuş!

BAŞKAN - Sayın Atıcı...

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Hiçbir şekilde zulmün, hiçbir şekilde zalimin yanında yer almadık, almayacağız.

BAŞKAN - Sayın Atıcı, bir dakika efendim.

Zannediyorum zatıaliniz aleyhte söz almıştınız, bu bir. İki, lütfen Genel Kurula hitap ediniz.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Peki efendim.

BAŞKAN - Muhatap olarak şahısları seçmeyin.

BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Rahat bırakmıyorlar Başkan.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Efendim, ben zaten Genel Kurula hitap ediyorum siz niye üstünüze alındınız, onu da anlamadım.

BAŞKAN - Ben almıyorum, muhatap seçmeyin.

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - AKP'li kimliğinizden sıyrılamadınız.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Efendim, ben Genel Kurula hitap ediyorum.

BAŞKAN - Genel Kurula hitap ediniz.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Biz size terörle mücadele etmeyin demiyoruz, elbette ki terör kötüdür ve mücadele edilmelidir ama siz eğer kalkıp da oy hesabıyla, zaman zaman...

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Hangi taraftasın?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - ...canınız istediği zaman mücadele, canınız istediği zaman müzakere ederseniz işte bu duruma gelmiş oluruz. (CHP sıralarından alkışlar)

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Aytuğ Bey, tarafını belirle, tarafını!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - AKP adına konuşan milletvekili milletin kürsüsüne çıkıyor, buradan bela okuyor.

Değerli arkadaşlar, iktidar olduğunuzun ve sorumluluklarınızın farkına hiçbir zaman varamadınız. Bu kürsü bela okuma kürsüsü değil, bu kürsü çıkıp sizin iktidarınızı ilan etmeniz gereken kürsüdür. Bu kürsüden bela değil, çözüm üreteceksiniz. (CHP sıralarından alkışlar) Çözüm ürettiğiniz zaman sizin adınız "hükûmet" olur, aksi takdirde sizin adınız "zavallı" olur.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Tarafını belirle, tarafını! Hangi taraftasın?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Sizin göreviniz mutlaka, derhâl, acilen barışı sağlamaktır. Eğer siz yurtta barışı sağlayamaz iseniz dünyada barışı sağlamak gibi bir iddianız, bir idealiniz olamaz. Böyle bir idealiniz olsa da böyle bir beceriniz de yoktur, böyle bir yüreğiniz de yoktur. (CHP sıralarından alkışlar)

Sizler barışı sağlamak yerine eğer gazetecileri hapse atarsanız, eğer Suruç'ta, Ankara'da yapılan katliamların dosyalarını gizlerseniz daha çok kan akar. Ne zaman ki bunun ayırdına varırsınız işte o zaman bu ülkeye barış gelir.

Bakın, işte saygın bir gazete, işte saygın bir gazete. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Vay vay vay!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Sizin teröristlere gönderdiğiniz silahları tek tek resmeden...

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Montaj, montaj...

AYTUĞ ATICI (Devamla) - ...bütün dünyaya açıklayan bu gazetecileri siz utanmadan içeri attınız. Sizin bu gazetecilere teşekkür etmeniz gerekir.

MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) - Bayır Bucak Türkmenlerine "terörist" diyemezsiniz!

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Neden atıldı neden? Casusluktan atıldı. Yeterli oluyor mu, casusluktan atıldı.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Eğer durup durup "Kandırılmışız." diyecekseniz, eğer durup durup "Vallahi de billahi de kandırıldık." diyecek iseniz...

MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) - Yazıklar olsun size!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - ...sizi kandıranlardan hesabı sormanız gerekecek. Eğer sizi kandırmışlarsa hesap soracaksınız, hesap! (CHP sıralarından alkışlar)

MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) - Bayır Bucak Türkmenleri terörist değildir.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Bakın, utanmadan "İnsani yardım gönderiyorum." diye yüzeyine ilaç koyup altına silahları gizlediğiniz sandıkları çıkardı bunlar.

MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) - Bayır Bucak Türkmenleri terörist değildir.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Siz bunları yaptığınız zaman, bu yiğit gazeteciler bunları ortaya çıkardığı zaman önce "Hayır." dediniz, sonra çıkıp dediniz ki: "Vallahi de billahi de bu silahlar Türkmenlere gidiyordu." Suçunuzu kabul ettiniz.

ALİM TUNÇ (Uşak) - Siz Türkmenlere düşman mısınız?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Ama şimdi Başbakan Yardımcınız diyor ki: "Vallahi de billahi de bunlar Türkmenlere gitmedi." Ayıklayın pirincin taşını! (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Millet kimin ne olduğunu biliyor.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Sizin yaptığınız insanlığa sığan bir uygulama değildir. Bu uygulamaları savunmak da bir milletvekiline yakışmaz, asla hiçbir gruba yakışmaz.

Bakın, aynı gazetenin bir başka nüshası: "Kirli operasyon" diyor. Resimleriyle, belgeleriyle çekmişler. Diyorlar ki işte: "IŞİD'in bayrağının dalgalandığı yere silah transferini ispatlayan belgeler."

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Montaj, montaj!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Şimdi, siz bu yiğit gazetecileri içeriye attığınız zaman bunların biteceğini mi zannettiniz? Bir giderler, bin gelirler bu yiğitler! (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Sizler bizleri öldürerek bitireceğinizi mi zannettiniz; Ankara'da bizleri öldürerek, Diyarbakır'da baro başkanının öldürülmesiyle, Suruç'ta gençlerin öldürülmesiyle bizleri bitireceğinizi mi zannettiniz? Sizler bizleri bitiremeyeceksiniz.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Millet kimin ne olduğunu biliyor. Sizi sandığa gömdü be!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Sizler bizlerin bir ölüp bin geleceğini, bir ölüp 10 bin geleceğini, milyonlar geleceğini ve sizden hesap soracağını öğrendiğinizde şaşkınlıktan küçük dilinizi yutacaksınız. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)