| Konu: | MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 126 |
| Tarih: | 28.06.2012 |
UMUT ORAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Türk Kara Kuvvetleri kurumunun kuruluş yıl dönümü. Bundan iki bin iki yüz yirmi bir yıl önce Türk Kara Kuvvetleri kurulmuş.
Bildiğiniz gibi, Türk Silahlı Kuvvetleri bugün büyük sorunlarla mücadele ediyor. Bir taraftan özel yetkili mahkemelerle mücadele ediyor, bir taraftan da terörle mücadele ediyor. Son bir ay içerisinde yaklaşık 23 şehidimiz var. Dün de şehitlerimiz vardı. Ben bir kez daha şehitlerimize rahmet, ailelerine de sabır ve başsağlığı diliyorum.
Değerli milletvekilleri, terörün gündemimizdeki en önemli ve en öncelikli konu olması gerekiyor. Bakın, bundan yaklaşık yedi sekiz ay evvel 61'inci Hükûmet Programı'nda terörle mücadeleyle ilgili somut, ciddi bir öneri, bir plan yoktu. Yine biz terörle ilgili iki tane kapalı oturum yaptık ve bu iki kapalı oturumda da hiçbir sonuç çıkaramadık. Sayın Başbakan da bu toplantılara katılmadı.
Daha geçen hafta Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, şehit yakınları ve gazilerimizin yaşam koşullarının iyileştirilmesi için kanun teklifi verdik. Bu da sizlerin oylarıyla reddedildi ve gündeme alınmadı.
Nerede Gazi Meclis nerede bu Meclis? Tabii, bakın, Gazi Mecliste "torba yasa" diye bir yasa da yoktu, böyle yasalar da yoktu. Onu da maalesef Adalet ve Kalkınma Partisi olarak siz buldunuz, torba yasaları buraya dayattınız.
Torba kanuna baktığımız zaman, sorun isterseniz hukukçulara, antidemokratik bir uygulama. Biraz evvel arkadaşlarımız söylediler, otuz altı tane farklı kanun var, elli dokuz, altmış tane madde var. Tabii, bitime kadar kaç tane daha madde koyacağız bilmiyorum.
Bu kanunda her şey var, yok yok; teşvik var, eğitim var, adalet var, dediğim gibi her şey var. Âdeta bu torba yasa, çorba yasa olmuş durumda.
Bunlar -biraz evvel de bir yasa eklendi- tali komisyonlarda bile konuşulmuyor. Arkadaşlar, sizler yangından mal mı kaçırıyorsunuz? Meclisin iradesiyle, ya kanun hükmünde kararnamelerle Parlamentoyu baypas ederek yasalar geçiriyorsunuz ya da torba yasalarla Meclisi sabahlara kadar çalıştırıyorsunuz.
Peki, sormak istiyorum buradan: 1 Temmuzda neden tatile giriyoruz? Bir yanda terör belası varken, her gün şehitler verirken, diğer yanda bölgemizde savaş belası kapımızdayken biz nasıl tatile gidebiliyoruz? Her şey güllük gülistanlık mı? Yani Meclisi nasıl kapatıp da üç ay tatile çıkartıyorsunuz Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri?
RECEP ÖZEL (Isparta) - Biz çıkartmıyoruz, Anayasa, İç Tüzük çıkartıyor.
UMUT ORAN (Devamla) - Bakın, teşvike geldiğimiz zaman ilgili madde ne getiriyor: Yani on yılda beşinci teşvik yasası. Daha evvel çıkan dört tane yasanın sonuçları ortada. Aynı dış politikada "Komşularda sıfır sorun" gibi burada da teşvikte sıfır sonuç bugüne kadar.
Sormak istiyorum: Bu teşvik Ekonomik ve Sosyal Konseyde konuşuldu mu, tartışıldı mı? Daha doğrusu, son üç yıldır, üç buçuk yıldır Ekonomik ve Sosyal Konsey toplandı mı?
Peki, Ekonomi Koordinasyon Kurulunda bu teşvik enine boyuna tartışıldı mı? Hayır.
Peki, bu, Parlamentoda, komisyonlarda detaylı tartışıldı mı? Ama ne yapıyoruz? Alelacele getiriyoruz ve buradan bunu çıkaracağız.
Teşvikin Türkiye'nin temel sorunlarından istihdam odaklı olması gerekiyor, ihracat hedefli olması gerekiyor, sektörel kümelenmeler içermesi gerekiyor ve bunlarla da, yatırımı planlayan, yönlendiren bir araç olması gerekiyor. Yani insanların doğduğu yerde karınlarını doyuracak teşviklere ihtiyaç var. Yaşadıkları yerlerde insanlara iş, aş sağlayacak, aynı zamanda da sosyal barış sağlayacak teşvike ihtiyaç var. Şimdi bu teşvik yasası bunların hiçbirisini getirmiyor. Bir sürü öneri getirdik, bir sürü şey getirdik, hiçbirisini dikkate almadınız.
Bakın, bu teşvikte Van'ı da unuttunuz siz. Van için önerdiğimiz hayvancılık sektörünü neden dikkate almadınız? Çünkü ortak akıldan, toplumsal mutabakattan? Hiçbir şekilde dikkate almak istemiyorsunuz.
Ben bu çerçevede böyle bir çalışmayı doğru bulmadığımı ifade ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Çok teşekkür ederim.