GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP Grubunun vermiş olduğu araştırma önergesinin Meclis Başkanlığı tarafından işleme alınmamasının İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:16
Tarih:17.12.2015

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu 17-25 Aralık yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet iddialarının araştırılması için bir önerge veriyor; güzel, Meclis Başkanı da bunu reddediyor. Şu anda biz de bunun doğru mu yanlış mı olduğunu tartışıyoruz. Ben de bu uygulamanın lehinde söz aldım.

Sayın Vural, Meclis Başkanı bunu reddetmeyip ne yapsın? Haklı adam. Böyle bir önerge verilir mi Allah aşkına? (CHP sıralarından alkışlar) Demokles'in kılıcı tepesinde adamın. Yiğit mi bunu kabul edecek kadar, yiğit mi? Yani, buraya getirip de bunun şimdi oylamasında bu kadar -kaç kişiydiniz- 317 milletvekilini töhmet altında bırakmak yerine, 1 kişiyi töhmet altında bırakır, işi bitirir. Ben lehinde konuşuyorum adamın. Haklı, yapacak bir şeyi yok adamın. (CHP sıralarından alkışlar) Çünkü yolsuzluk var mı yok mu diye hafazanallah bir araştırılsa ne olur?

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Duman olurlar, duman.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Yani, şimdi, adamın bir tanesi birinin önüne yatıyor ya da yattığı iddia ediliyor, adamın bir tanesi de diyor ki: "Sen çikolata şeylerinin içerisinde dolarları götürdün." İddia ediliyor. Öbürü diyor ki: "Ben koluma 700 bin liralık saat taktım ama bu benim hakkımdır." İddia ediliyor bunların yanlış olduğu. Ya araştırırsak, ya doğru çıkarsa ne olur bunların hâli Allah aşkına ya? Mecbur reddedecek, ben lehinde konuşuyorum adamın. Ben olsam ben de reddederim ya, böyle şey olur mu?

Şimdi, Çevre Bakanını ayırdınız, hatırlıyor musunuz? Geçen dönem, 24'üncü Dönemde burada olan arkadaşlarım hatırlarlar. 4 bakan hakkında bir önerge verilmişti, aranızda konuştuydunuz -kulislere yansıyan bilgilerden- dediniz ki: "Ya, iki ateş arasında kaldık. Şimdi bunu reddetsek kamuoyu diyecek ki hırsızlık iddiaları olanları koruyor. Ya, biz en iyisi bunu kabul edelim, kabul edelim ama bu Çevre ve Şehircilik Bakanı var ya, bu adam dedi ki: 'Ben Başbakan ne dediyse onu yaptım.', onu bir kenara ayıralım, öbür 3'ünü gönderelim, keselim bunları, ne olacak? Yani bütün AKP mahvolacağına 3 tane bakanın kellesini alalım; vatan, millet için hayırlı uğurlu olur, AKP için de hayırlı uğurlu olur."

Dediniz ki: "Ya, bakın, kamuoyunda öyle bir algı yaratırız ki, bak AKP'nin içinde yolsuzluğa bulaşan iddiası bile olsa biz yargıya gönderiyoruz, Yüce Divana gönderiyoruz." Ama niyetiniz onları orada aklamaktı. "Bakın, gönderdik, adamların suçu yok, aklandı, geri geldi." diyecektiniz ama oyununuzu birisi bozdu. Birisi dedi ki onların içerisinden: "Ben Yüce Divana filan gitmem. Ben gidersem peşimden Bilal gelir." (CHP sıralarından alkışlar) "Peşimden Bilal gelir." deyince iş bitti, bir dakikada hava değişti, bir talimat geldi, o ellerinizi kaldırıp reddettiniz.

Evet, lehindedir. Doğru yapmıştır, ne yapsın gariban. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)