| Konu: | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Geçici Bütçe Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 17.12.2015 |
KADİM DURMAZ (Tokat) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
2016 yılı Merkezi Yönetim Geçici Bütçe Kanunu Tasarısı üzerine CHP Grubu adına bireysel söz almış bulunuyorum.
Değerli milletvekilleri, sözlerime 7 Hazirandan bu yana yitirdiklerimizi anarak başlamak istiyorum. 7 Haziran seçimlerinden sonra ülkemiz tamamen olağanüstü bir hâli yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. Şehit haberleriyle evlerden feryatlar yükseldi, onlarca askerimizi, polisimizi şehit verdik. Suruç'ta, Ankara Garı'nda "barış" diyen insanlarımızı kaybettik. Bugün ülkenin bir yanında savaşı ve olağanüstü şartları aratmayan koşullar yaşanmaya devam etmektedir. Öğretmenler, Millî Eğitim Bakanlığının talimatlarıyla okulları, bölgeyi terk etmeye zorlanmaktadır. Çocuklarımız, savaşın ortasında eğitimsiz bırakılmaktadır. Bu ülkede sıkıyönetim ve olağanüstü hâl dönemlerinde dahi okullarda eğitim ve öğretime ara verilmediğini hatırlatmak isterim. Bu durumu Hükûmetin bu yüce Meclisi ikna edecek şekilde açıklaması lazımdır.
Bugün 17 Aralıktı, biz bu toplantıya başladık ama 18'e devam ediyor. 17-25 de biliyorsunuz ülkemizde yolsuzlukla mücadele haftası olarak bilinmekte. Halkın bütçesi konuşulurken yolsuzlukların tüm ülke genelinde oturduğu bu günü, ayakkabı kutularını, para sayma makinalarını, para kasalarını, sıfırlanamayan milyonları hatırlatmadan olamaz değerli arkadaşlarım. Önce "Paralel polisler koydu." dendi, sonra karşı oldukları hâlde faizleriyle geri aldı bu paraları bu arkadaşlarımız.
Arkadaşlar, bütçenin denkleşmesi rakamlarla ve oradaki kaynakların korunmasıyla olur. Ben diyorum ki işin başında sıfırlanamayan o kasalar, özel tasarruflar, evlerde çocuklarla gizlenen paralar hazineye iade edilmeden bu bütçede bir denklik beklenemez ve bu kararlılığı bekliyoruz. 17 ve 25 Aralık aydınlatılmadan yapacağımız bütçenin şeffaflığı tartışılacak, yüzyıllarca da insanların hafızalarından silinmeyecektir.
Değerli milletvekilleri, bütçeler Anayasa'dan sonra en tarihî belgelerdir. Bütçede hakça bölüşüm demokrasi ve halkın özgürlüklerinin sağlanması için en temel unsurdur. Bütçe halkın, yatırımcının beklentisi ve teminatıdır. Asgari ücretlinin marketten yapacağı alışverişin, memurun, işçinin faturası, ev kirası, çoluk çocuğunun rızkıdır. Çiftçinin tarladaki gübresi, mazotu, alın teridir. Esnafın ödeyemediği kredi borçlarıdır. Emeklinin pazar filesi, öğrencinin dolmuş parasıdır. Atama bekleyen öğretmenin geleceğidir, umududur. Bütçenin bu hassasiyetle hazırlanması gerekir. Türkiye ekonomisinin kaderi sefalet olmamalıdır. Eğer Türkiye önümüzdeki süreçteki kaynaklarını iyi değerlendirip katma değeri yüksek ürünlerin üretimini ve teşvikini yapamazsa var olan iç ve dış borçlara milyarları ekleyecektir. Bu bütçede bir kalkınma vizyonu göremiyoruz.
Değerli milletvekillerimiz, çarpık özelleştirme örneğini bu ülke çok yaşadı. Bir örneğini de Tokat'tan vermek istiyorum. Tokat'ta cumhuriyetin ilk yıllardaki kazanımından Turhal Şeker Fabrikası ilimizin bir numaralı sanayi üretim merkezidir. Ayrıca, Yozgat, Kırşehir, Çarşamba, Çorum, Kastamonu şeker fabrikaları da bu iller ve ülkemiz için önemli değeri olan, ekonomik getirisi olan fabrikalarımızdır. Sadece Turhal Şeker Fabrikasında çalışan yaklaşık 600 kişi ve bununla birlikte, nakliyecisi, besicisi, 87 bin çiftçi ailesi bu fabrika sayesinde ekmek yemekte ve geleceğini buraya yatırmaktadır. Tokat'ta TEKEL vardı, özelleştirildi, binlerce işçi, tütün üreticisi çiftçi ekmeğinden oldu. Diyorum ki: TEKEL'e sahip çıkamadık...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KADİM DURMAZ (Devamla) - ...hiç değilse şekere sahip çıkalım değerli hemşehrilerim. Gelin bu çarpık özelleştirmeleri durduralım, kentlerimizin gelişmesine, büyümesine, köylünün üretmesine, gençlerin çalışmasına olanak sağlayalım.
Bütçe yetkisini şeffaf, akılcı... Önerileri dikkate almayan, herkesin katılımını sağlamayan, denetime açmayan, rakamları denk olmayan, yüce Meclise yeteri kadar hesap vermeyen bu bütçede arkadaşlarımızın çabaları yetmedi ve biz de bu bütçeye ret oyu veriyoruz.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)