| Konu: | SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 01.03.2012 |
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 171 sıra sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 6'ncı maddesinde verilen önerge üzerinde MHP Grubu adına konuşmak üzere söz almış bulunuyorum.
Bugün burada kamuoyunda "İntibak Yasası" diye bilinen yasa hakkında konuşurken, zannediyorum Bursa Milletvekili bir arkadaşımız konuyla ne kadar alakalı bilmiyorum ama konuyu getirip getirip 28 Şubata bağladı. Ben öncelikle 28 Şubatla ilgili iki kelam etmek istiyorum bu arkadaşlarımıza.
28 Şubatta askere methiye düzenler, askere düzülen bu methiyeleri gazetelerinde manşete taşıyanlar, şimdi askere her buldukları fırsatta gider yapmakta kendilerini mahir zannedenler arasında nasıl bir ruh hâli var onu merak ediyorum. İkisi de aynı insanlar.
İkincisi, bir şey daha söyleyeceğim: Bakın arkadaşlar, 28 Şubatın mağduru olmadınız siz. Siz 28 Şubatın ürünüsünüz. Mağdur olmak ayrı bir şey. 12 Eylülün mağduru var, onların mağdurları biziz ama sizler 28 Şubat ürünüsünüz, 28 Şubatı tezgâhlayan Amerikalıların iş birlikçisisiniz. Bunun en güzel örneğini müşahhas örnekle anlatacağım. (AK PARTİ sıralarından sıra kapaklarına vurmalar)
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Ayıp ya!
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - En güzel örneğini anlatıyorum. Hiç sıraya vurmayın.
Bir gün, 2004 senesinde Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili bir arkadaşımız 28 Şubatın meşhur paşası Çevik Bir'le beraber Makedonya'da karşıma çıktılar, yanlarında yine bir asker olan, İstanbul'da kurulu Balkan İş Adamları Derneği Başkanı bir emekli generalle beraber. "Hayırdır, ne işiniz var hep beraber?" dedim. Bu trio ilginç geldi bana, çok ilginç bir trio. "Biz Makedonya'daki seçimlerde Türk partilerine destek vermek üzere geldik." Güzel. "Çevik Bir'in ne işi var burada?" "Ya, o da Balkanlı." İyi de kardeşim, Balkanlı bir sürü adam var, iş Çevik Bir'e mi düştü? Siz bunların gerçek iş birlikçisisiniz. Bunu bir kere bir düzelteyim, bir bilin.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Sayın Konuşmacı, lütfen ifadelerinize dikkat edin.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - İkincisi?
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Provokasyon?
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - "İşbirlikçi" ifadesi çok çirkin bir ifade, lütfen ifadenize dikkat edin.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Sen provokatör müsün?
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - ?şu parayla alakalı, biraz evvel BDP sözcüsü bir şey gösterdi, o konu açıklamaya muhtaç bir konu. O konunun tam tersi, bu bizim Türk lirasının simgesini ters çevirin -kendisi söyleyemedi, onun yeri dar oynayamadı ama ben size söyleyeyim- Ermeni parası dramın tam ters çevrilmiş şeklidir bu. Bakın bir isterseniz, olmazsa ben size göndereyim hepinize mesajla. Ermeni parasının tam tersi bizim Türk parasına simge olmuş. Oradaki, Türk lirasındaki "Türk" kelimesi kimleri rahatsız etti bilmiyorum. Daha güzel bir simge bulunabilirdi. O konuda da biraz erken hareket edilmiş. Umuyorum düzeltirsiniz, Türkiye'de çünkü bu konuda çok ciddi birtakım söylentiler devam ediyor. "Hepimiz Ermeni'yiz." dedikten sonra, Ermeni parasının simgesini Türk parasına uygulamanın mantığını çözebilmiş değilim.
CEVDET ERDÖL (Ankara) - Saçmalamanın da bir seviyesi olur ya.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Şu anda görüştüğümüz intibak kanun tasarısının eksikliklerinin bulunduğunu ve de baştan hatalı olduğunu söylersem, zannediyorum, haksızlık yapmış olmam. Hâlbuki, adının "intibak" oluşunun özüne uygun olabilmesi için emekliler arasında ayrım yapmaması, tüm emekliler arasında maaş farklarını ortadan kaldırması ve emeklilerin insanca yaşamasını sağlayan maaş artışının da olduğu düzenlemeler olmalıydı.
Dikkat edilecek olunursa, bilhassa, 1999 öncesinde 506 sayılı Kanun çerçevesinde emekli olmuş vatandaşlarımızın, sistem değişiklikleri nedeniyle ve aylıklarına artış oranlarının yansıtılmamasından dolayı yaşanılan hak kayıplarının giderilebilmesi amacıyla düzenlenmek istenen bu yasa tasarısı, emeklinin derdine derman olmadığı gibi, emekliler arasındaki eşitsizlikleri gidermekten de oldukça uzaktır. Sadece 2000 yılı öncesinde 506 sayılı Kanun'a göre bağlanan aylıklarla ilgili bazı hesaplamalar yapılmaktadır. Bu aylıkların 2000 öncesi için yeniden hesaplanmasında aylık bağlama oranları düşük tutulmakta, 2000 yılından 2008 yılına taşıma işleminde de gayrisafi millî hasıla artış oranlarının yüzde 75'i esas alınmaktadır. 2000 yılı öncesi bağlanan BAĞ-KUR emekli aylıkları ile ilgili benzer bir hesaplama öngörülmemektedir. Bu intibak yasasında, maalesef, BAĞ-KUR'lular tamamen sarfınazar edilmişlerdir. Esas olarak bu yasayla insanca yaşam standartlarına sahip olması gereken en önemli toplumsal grup olan emeklilerimiz açısından en azından asgari bir temel aylığın düzenlenmesi, aylıkların reel anlamda korunması ve geliştirilmesi için de emekli maaşlarının realizasyonunun güncelleştirilmesi gerekmektedir.
Hepinize saygılar sunuyorum.
Sağ olun. (MHP sıralarından alkışlar)