| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 25.12.2015 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.
Çok değerli milletvekilleri, şimdi biz burada üç gündür bu kanun tasarısı üzerinde çalışıyoruz. Ne yaptık? İki tane güzel şey yaptık; bir tanesi, Milliyetçi Hareket Partisinin seçim beyannamesinde olan makine tesisat yatırımlarını teşvik etmek amacıyla burada kredi kullanıyorsa bunun üzerindeki BSMV'yi kaldırdık. Bu güzel bir iş oldu. Emekli aylıklarının artırılması da ikinci yaptığımız güzel iş fakat bunun dışında aslında biz burada epeyce bir yanlış iş yaptık. Biz derken tabii ki nihayetinde biz muhalefet olarak bunlara ilişkin kendi fikirlerimizi söyledik ancak iktidar partisinin çoğunluğu olduğu için onların oylarıyla bu yanlışlar yapılmış oldu.
Bir defa öncelikle şunu ifade etmek lazım, tekrar söylemek lazım: Bu çok önemli çünkü biz bu yasayı daha burada konuşurken bugün sabahleyin Plan ve Bütçe Komisyonunda bir başka yasada, burada geçen gün, ilk gün konuşurken ben ifade ettiğim için bir daha konuşmayacaktım aynı şeyleri ancak tekrar bugün orada, burada ifade ettiğimiz yanlışların tekrar yapıldığını görünce insan kendisini bu konuları tekrar hatırlatmaktan alamıyor.
Bir defa, geçen yıl yapılması gereken bir iş yılın son gününe, son haftasına bırakılmış durumda yani 31/12/2015'te bazı kanunlardaki tarihler doluyor geçici maddelerde. Bunlar aslında çok daha önceden düşünülüp buraya getirilmesi gerekirken son güne bırakılmış şeylerdir yani bu seçimle falan alaka kurulacak bir şey değil. Bunu 2014'te yapmamız gerekirdi, yapılması gerekirdi.
İkincisi, geçici madde uygulaması son derece kötü bir uygulamadır, belirsizlik yaratır, ekonomide belirsizlik yaratır, bu konunun tarafları üzerinde belirsizlik yaratır. Bir geçici maddeyi en fazla bir yıl, iki yıl uygularsınız, dokuz yıl, on yıldır uyguladığımız maddeleri, geçici olarak uygulanan maddeleri, "geçici madde" altında yürütülen maddeleri burada bir beş yıl daha uzatılma yanlışına düştü bu Meclis.
Diğer bir husus, etki analizi. Hep söylüyoruz, bugün de karşılaştığımız için tekrar söylemek durumundayım, etki analizi yok yani burada yaptığımız şeylerin 25-30 milyar TL civarında bir mali portesinin, devlete bir yükünün olduğu veya böyle bir gelirden vazgeçildiği iddiası var. Bunun karşısında maalesef Hükûmet tarafının ortaya koyduğu herhangi bir rakam yok. Bu yanlış diyebilirsiniz. Bu yanlışsa doğrusu nedir? Doğrusunu söylemek yükümlülüğü vardır bakanlıkların, bakanlığımızın fakat bu da maalesef yapılmadı. Hâlbuki burada iktisadi ve sosyal hem fayda tarafını hem de maliyet tarafını ölçen hesaplamaların yapılması gerekirdi. Bu yapılmadan buraya getirildi. Bütün itirazlarımıza rağmen de iktidar partisinin çoğunluğuyla bu maliyetler konusunda hiçbir fikir olmadan bunlar onaylandı, geçti.
Diğer bir husus: Sayın Başbakan dışarıda eylem planı açıklıyor, Meclis burada, onun açıkladığı eylem planının -geçende bunu ben belgeleriyle gösterdim- hilafında karar alıyor hem de beş yıllığına alıyor. Neydi mesela? "Dâhilde işleme rejimini kaldıracağız." -ilk üç ay veya ilk altı ay önlemleri arasındaydı- deniliyor. Biz, burada dâhilde işleme rejimini beş yıl daha uzatan karar alıyoruz. "Muafiyet ve istisnaları gözden geçireceğiz, bunlara bakacağız sosyal fayda açısından, iktisadi fayda açısından, maliyet açısından bakacağız." deniliyor. Bakın, hiç tartışılmaksızın bu yasada ciddi muafiyet, ciddi indirim ve ciddi istisnalar getiriliyor yani böyle bir kamu yönetiminde ciddi bir çelişki içerisinde bir yasa buradan maalesef geçirilmiş oluyor.
Şimdi, biraz daha içerik açısından baktığımızda çok konu var ancak ben bir tanesini özellikle biraz daha detaylarıyla söylemek istiyorum.
Sayın milletvekilleri, Türkiye'nin iktisadi temelleri tüketim üzerinden aşırı vergileme olduğu için, az önce de oranları verildi yani tüketim ve vasıtalı vergiler diyoruz biz bunlara kabaca ve bunların adaletsiz vergiler olduğu bütün literatürün kabul ettiği bir şeydir, buraya aşırı bağımlılığı var ekonominin. Bu bağımlılıktan bu ekonomiyi kurtarmak gerekiyor. Bakın, hiçbir şey yapılmasa bile sırf bu nedenle vergiyi yaymamız gerekiyor, başka alanlardan da vergi almamız gerekiyor. Faiz ve sermaye kazançları bizde çok az vergilendirilen ve mutlaka vergilendirilmesi gereken, daha fazla vergilendirilmesi gereken alanlardır. Fakat bugün, yine bu yasayla biz bu alanı hemen hemen hiç vergilendirmeksizin bu yasaları kabul etmiş olduk. İktisadi açıdan da vicdan açısından da gelir dağılımı açısından da gelir adaleti açısından da son derece yanlış bir karara iktidar partisi milletvekillerinin oylarıyla bu Meclis, bize göre, imza atmış oluyor.
Şu iddiayı kabul etmek mümkün değil: Bakın, hep piyasalar ve bürokrasi de bunlarla korkutuluyor, Hükûmet de bunlarla korkutuluyor, "Aman, biz bunları yaparsak sıcak para girmez. Biz, işte, küresel merkez olacağız." Dünyanın küresel merkezleri bellidir ve bunların hiçbirisinde stopaj usulüyle sermaye kazançları bu kadar düşük vergilendirilmemektedir. Bu tür bir vergileme İstanbul'u da, Türkiye'yi de küresel ölçekte bir merkez hâline getirmeyecektir.
Hepinize saygılar sunarım.