| Konu: | Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 29.12.2015 |
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet, Kıbrıs'la ilgili bu sorunun... 2'nci maddenin kanun metninden çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz çünkü sadece askeriyenin ya da orada çalışan erlerin aylık ücretlerini iyileştirmekle bu sorun çözülmez. Biz, Kıbrıs halkının kendisini nasıl yönetmek istiyorsa kendisinin buna karar vermesi gerektiğini düşündüğümüzü ifade etmek istiyorum.
Bunu ifade ederken az önce de dile getirdik, yaşanan bu sıcak gelişmeleri Parlamentoda dile getirip, burada, Genel Kurulda dile getirip bunlara ilişkin çözüm önerilerinin gelişmesi gerekiyor. Burada ifade ettiklerimiz, özellikle savaş konseptinde ifade edilen işte, askerlerin okulları karargâh olarak kullandığına dair ifadelerimize Sayın Bakan böyle bir şey olmadığını ifade etti ama ben burada birkaç fotoğraf göstermek istiyorum. Yani buradaki fotoğrafı, özellikle okumak istiyorum yazıları: "JÖH kimdir?" soruyoruz. "Sur'a eğitime geldik. Afyonlu." diye ifade edilen... "Konu: itaat." Bu, Sur'da okulların içerisinde yazılmış görsel bir olgudur, bunu özellikle ifade etmek istiyoruz. Soruyoruz, JÖH kimdir, yeni atanmış öğretmenler midir? O okuldaki yeni atanmış öğretmenler JÖH olarak mı kendilerini ifade ediyor? Eğitim öğretimin yapılması gereken yerleri gördüğünüz gibi askerler karakol olarak kullanıyor. Bunların tek tek hangi okullar olduğunu da ifade edebiliriz size. "Eğitim sırası bizde. JÖH." Bunlar kimdir, sormak istiyoruz: Genel Kurula da sormak istiyoruz, Sayın Bakana da sormak istiyoruz: Yeni atanmış öğretmenler bunlar mıdır? Yeni atayacağınız 12.500 öğretmenin atamaları bu şekilde mi gerçekleştirilecek?
"Eğitim öğretim devam ediyor." dediniz. Sadece Diyarbakır'ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağının olduğu bölgedeki okulları sayıyorum: Bu okullardan biri Süleyman Nazif İlköğretim, Yavuz Selim, Alpaslan İlköğretim. Bunların hepsi karargâh olarak kullanılıyor. Polislerin, askerlerin, Özel Harekât timlerinin, duvarları yıkarak, oraya kum torbaları bırakarak orayı karargâh olarak kullandıklarını bütün fotoğraflar izah ediyor. Ama bunun dışında "Sur'da eğitim öğretim devam ediyor." diyorsunuz. Sur'da sadece 6 mahallede sokağa çıkma yasağı var ama Sur'un geneli abluka altındadır. Sokağa çıkma yasağı olmayan mahalledeki Ziya Gökalp İlköğretim Okulunda eğitim ve öğretim yapılmamaktadır. Bir aydır sokağa çıkma yasağı ilan edilen Sur ilçemizde hiçbir çocuk okula gidememiştir, hiçbir öğretmen orada görev yapamamıştır. "Bu öğretmenler, bu öğrenciler nasıl ders görüyor ve nasıl bu eğitim ve öğretim düzenli bir şekilde devam ediyor?" diyebilirsiniz. Hakeza, Melik Ahmet Lisesi de, yine aynı şekilde sokağa çıkma yasağı yok ama, abluka altındadır. Öğrenciler, öğretmenler orada okulu kullanamıyorlar.
Ve bir kez daha söylüyoruz buradan: Eğitim ve öğretimi ifade ederken "12.500 öğretmen alacağız." diyorsunuz. Ben şuradan şunu ifade etmek istiyorum: 2002 yılında AKP iktidara gelmeden önceki süreçte...
YILDIZ SEFERİNOĞLU (İstanbul) - "AK PARTİ", "AKP" değil.
ÇAĞLAR DEMİREL (Devamla) - ...o zamanın Başbakanı Erdoğan, Gaziantep'te yapmış olduğu bir konuşmada diyor k: "Bizim Hükûmetimizde, iktidara geldiğimizde atanmayan öğretmen kalmayacaktır." O dönemden 2013 yılına geldiğimizde yine Gaziantep'te bir öğretmen atanmadığını söylüyor ve atanmadığı için oy vermeyeceğini, atanma yapılırsa oy vereceğini şubat ayında ifade ediyor. Kendisine verilen cevap "Oyunu al, git." demektir.
Bu sorunları nasıl çözeceğiz; bu sorunları, atanmamış öğretmen sorununu nasıl çözeceğiz? Şu anda devletin vermiş olduğu rakam, Bakanlığın vermiş olduğu rakam 120 bindir; 12.500 öğretmen atayacağınızı söylüyorsunuz. Oysa sendikaların vermiş olduğu rakam da 150 bindir. Siz 150 bin öğretmeni atamadığınız sürece nasıl bu sorunu çözeceksiniz? Bu kadar öğretmen atanmayı bekliyor. Bugün atanmayı bekleyen ve diplomasını alan öğretmenler atanması yapılmadığı için intihar etmek zorunda kalıyor. Bugün atanması yapılmayan öğretmenler diplomaları ceplerinde başka işlerde çalışmak zorunda kalıyorlar. Siz, eğitim öğretimin sorunlarını nasıl çözeceksiniz? Aynı zamanda, aynı şekilde, okullardaki, hem eğitimle, atamalarla ilgili hem de koşulların uygun olmadığını, bir kez daha, buradan, ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)