| Konu: | Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 22 |
| Tarih: | 30.12.2015 |
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, 12 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 7'nci maddesi üzerindeki önergemiz üzerine söz almış bulunuyorum. Harama el uzatmayan, uzatana da göz yummayan, haram için öğrencileri ve muhtaçları paravan yapmayan, istismar etmeyen herkesi de saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bu maddeyle yani 7'nci maddeyle sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının, yükseköğrenim öğrencilerine burs vermesi amacıyla gerçek ve tüzel kişilerden şartlı bağış almasının devam etmesini istiyorsunuz. Bu süre 2015 yılının sonunda yani yarın sona erecekti. Siz diyorsunuz ki komisyonda "Bunu 2020 yılına kadar uzatalım." Biz itiraz ediyoruz, diyoruz ki: "Burada pis kokular var, uzatmayalım." Ve siz en nihayetinde bunu "Bir yıl bari uzatalım." diyerek 2016'ya kadar uzatmak istiyorsunuz. Biz de önergemizde diyoruz ki bu madde kalksın. Niye kalksın, öğrenciye burs verilmesin mi? Tabii ki verilsin. Bütün öğrencilere hiçbir ayrım yapılmadan burs verilsin ama bu bursu devlet versin yani öğrencilerimizi namerde muhtaç etmesin. Ama eğer siz kalkıp öğrencilerin ve ailelerin, sizin yarattığınız yoksulluğu üzerinden onların ihtiyaçlarını istismar ederek, hele hele bazı vakıfların arkasındaki rüşvet döngüsünü de görmezden gelerek böyle bir teklife imza atmanız doğrusu şaşırtıcıdır dersem yalan söylemiş olurum; şaşırtıcı değildir, tam da sizin duruşunuza yakışan bir tavırdır.
Benzer uygulamayı yurtlar için de yaptınız. Bilerek ve isteyerek yurt yapmayarak öğrencilerimizi namerde muhtaç ettiniz. Eğer siz, öğrencilerimizin sadece beşte 1'inin yurt ihtiyacını karşılıyor iseniz âcizsiniz. Eğer "Âciz değiliz kardeşim, biz bu kadar inşaat yapıyoruz TOKİ'yle, biz güçlüyüz." diyorsanız, o zaman öğrencilerin yüzde 80'inin yurt ihtiyacını karşılamadığınız için suçlusunuz. Bilerek, isteyerek taammüden bu suçu işliyorsunuz.
Eğer dönüp de siz -daha dün bu kürsüde konuşan AKP'li hatibin sözleriyle- 2013-2014 eğitim öğretim yılında 2,6 milyon öğrencinin 1 milyon 350 binine yani yarısına burs ve kredi verebilmiş iseniz, kredi geri ödemeli olduğu için burs sayısı sadece 353 bin kişi ise, siz bu işi bilerek, isteyerek yapmıyorsunuz demektir. "Ben güçsüzüm, ben zayıfım." diyorsanız, buyurun, Hükûmeti derhâl devredin. "Hayır, ben güçlüyüm." diyorsanız, çıkın, bu öğrencilerin burs ve yurt sorunlarını çözün ama siz bu işi vakıflara veriyorsunuz. Diyorsunuz ki: "Vakıflara beleş paralar gelsin, örneğin TÜRGEV'e gelsin bu paralar." Eğer bir tek havaleyle TÜRGEV'e 100 milyon dolar para gelmiş ve TÜRGEV bunun sadece 10 milyon TL'sini harcamış ise bu işin arkasında bir problem vardır. Ve siz bu para akışının devamını sağlıyorsunuz. İşin daha da kötüsü şudur: Bakın, hiç kimse size, TÜRGEV'e bu parayı bedava vermez. Bakın, bağışçı, bağışın ardından, İstanbul'da imar planını aldı mı almadı mı, imar iznini aldı mı almadı mı? Bağışı 26 Nisan 2012 tarihinde yapıyor. Bağışçının imar izni başvurusu bir ay sonra, mayısta, imar izni kabulü bir ay sonra haziranda; parayı veriyor, İstanbul'da imar iznini alıyor.
ORHAN KIRCALI (Samsun) - Nereden çıkardın öyle bir sonucu?
AYTUĞ ATICI (Devamla) - Benzer şekilde, milletin anasına küfreden adamlar bu şirkete -şirket demem ağzımdan çıktı, Allah söyletti- bu vakfa geliyor, pek çok bağışta bulunuyor ve milletin anasına küfrederken önündeki bütün engeller kalkıyor. İşte biz diyoruz ki: Vakıfları bu kirli, bu ahlaksız, bu namussuz ilişkilerden kurtaralım. Devletimiz büyüktür, AKP'ye rağmen büyüktür. Sizin yok etme, mahvetme, küçültme çabalarınıza rağmen Türkiye Cumhuriyeti devleti büyüktür ve öğrencilerine sahip çıkar, size rağmen çıkacaktır.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)