| Konu: | 5 Ocak Adana'nın düşman işgalinden kurtuluşunun 94'üncü yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 23 |
| Tarih: | 05.01.2016 |
MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün 5 Ocak. Cennet vatanımızda bereketli toprakları ve vatansever insanlarıyla bilinen Adana'mızın zaferinin yıl dönümü. Adana doksan dört yıl önce bugün bir destan yazdı, zafer kazandı. İşgale razı olmayan, zulme hayır diyen, zillete boyun eğmeyen yiğit Adanalıların zafer bayramını milletin kürsüsünden en kalbî duygularımla kutluyorum.
Değerli arkadaşlar, Birinci Dünya Savaşı sonucunda Osmanlı yenik sayıldı, elinde kalan Anadolu toprakları da Türk ve İslam düşmanlarının paylaşım savaşı verdiği bir bölge hâline geldi. Fransızlar Ermeni çetelerinin rehberliği ve desteğinde güney illerimizi işgal etti. Değişik cephelerde şehit olmuş, esir düşmüş ve geriye dönememiş bölge insanının yokluğunda kadınlar, yaşlılar ve çocuklar savunmasız kaldılar. Adana'da Abdi Ağa Çiftliği olayları, şehir içi cinayetleri, Taşköprü'de Türklerin kırbaçlanarak işkence görmesi gibi olaylar hâlâ toplumun hafızasındadır. 18 Nisan 1920'de Kozan Defterdarı Hamdi Efendi, Mektupçu Ali Rıza Efendi ve emekli Yüzbaşı Mehmet Bey'in Fransız-Ermeni çeteleri tarafından fırında yakılarak feci şekilde katledilmeleri vahşetin boyutunu ortaya koymaya sanırım yeterli olacaktır. Bu zulüm ve işgale daha fazla dayanamayan Adana halkı harekete geçti, Kuvayımilliye kuvvetleriyle omuz omuza destansı bir kurtuluş mücadelesi verdi ve bu mücadeleyi zaferle taçlandırdı. Atatürk'ün "Bende bu vakayiin ilk hiss-i teşebbüsü bu memlekette, bu güzel Adana'da vücut bulmuştur." sözlerinden de anlaşılacağı gibi, Adana Kurtuluş Savaşı'na da ilham kaynağı olmuş bir kentimizdir.
Bu duygu ve düşüncelerle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Adana'nın zaferinde emek veren, rol alan Sinan Tekelioğlu, Şeyh Cemil Nardalı, Karaisalılı İbo Osman, Mehmet Ağa, Yüzbaşı Selahattin, Süleyman Cerdun, Hasan Akıncı, Niyazi Ramazanoğlu, Yusuf Çavuş ve daha nice kahramanları rahmetle, minnetle anıyor, ruhları şad olsun diyorum.
Bu vesileyle, günümüze de örnek olması bakımından Yeni Adana gazetesinin kurtuluş mücadelesindeki çabalarını da yâd etmeliyiz. Ölüm fermanına rağmen, bu gazetenin basımını vagonda, dağıtımını katır sırtında yapan ve sonradan da bu yüce çatı altında görevde de bulunan merhum Ahmet Remzi Yüreğir'i de rahmetle anıyorum.
Değerli milletvekilleri, bugün, aynı zamanda bayrak şairimiz Arif Nihat Asya'nın da ölüm yıl dönümü. "Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü/ Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü/ Işık ışık, dalga dalga bayrağım/ Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım." dizeleriyle başlayan ve "Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim / Nereye dikilmek istersen söyle seni oraya dikeyim." haykırışlarıyla biten bu şiiri Arif Nihat Asya yetmiş beş yıl önce Adana'nın Kurtuluş Bayramı gününe denk gelen 5 Ocak günü yazmıştı. Merhuma Yüce Mevla'dan rahmet dilerken bu şiiri bugün sakıncalı görüp okullarda yasaklayanların bayrak sevgisi konusundaki ikircikli tavırlarını büyük Türk milletinin takdirine bırakıyorum.
Sözlerime son verirken, tüm şehitlerimizi minnetle anıyor, ruhları şad, yattıkları yer nur olsun diyor, hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)