| Konu: | 10 Ocak Türk İdareciler Günü'ne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 12.01.2016 |
KADİR KOÇDEMİR (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerimin başında yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün İstanbul'daki saldırılarda hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum ve bu olayın ülkemizin yaşadığı son acılı olay olmasını diliyorum.
Yine, hafta sonu trafik kazası geçiren 4 milletvekili arkadaşımıza geçmiş olsun diliyor, acil şifalar diliyorum.
Bugün İdareciler Günü. Benim de mensubu olmaktan şeref duyduğum mülki idare amirliği mesleği, Osmanlı modernleşmesi, onu takip eden cumhuriyet ve çok partili hayata geçişte herkese, her yere ve her derde yakın olan tek bürokrat kesim olmaları itibarıyla çok önemli katkılarda bulunmuşlardır. Ülkenin her köşesinde ve kamu hizmetlerinin her çeşidiyle hemhâl olan mülki idare amirleri, tabiri caizse, bu memleketle aynelyakin durumunda bulunmuşlardır. Eğer çok partili hayata geçişte ilçelerimizde, illerimizde, oralardaki anlaşmazlık ve nizaları çözmede tarafsızlığını koruyan son merci olarak vali ve kaymakamlarımız olmasaydı yaşadığımız sıkıntılardan daha büyük sıkıntılar yaşar ve bugünkü geldiğimiz noktaya daha geç bir vakitte gelebilirdik.
Son zamanlarda, bundan kırk elli yıl önce anne-babalar ile çocuklarının ilişkisini ifade etmek için iyi baba evladını uykuda sever anlayışının aile içinde bile belirleyici olduğu, kabul gördüğü zamanlarda görev yapan mülki idare amiri ağabeylerimizin tavırları vatandaşa uzak bürokrat olarak damgalanmaktadır. Fakat, son yıllarda, özellikle 12 Eylülden sonra mülki idare amirleri, nitelik olarak çok iyi bir eğitimden geçmektedirler ve bugün memleketimizin karşı karşıya olduğu, başta emniyet, asayiş ve terör meselesi olmak üzere, pek çok meselede etkin bir şekilde çözüme katkıda bulunabilecek birikime sahiptirler.
Mülkiyede okurken rahmetli Bedri Gürsoy Hocamızın çok veciz bir ifadesi vardı, derdi ki: "Yönetmek harcamak demektir." Maalesef, son yıllarda çıkarılan kanunlarla mülki idare amirlerinin bütçeleri ellerinden alınmış, hâliyle yönetme kapasite ve kabiliyetleri de zayıflatılmıştır. Yine, özlük hakları bakımından taşrada muadili, emsali oldukları meslek gruplarının çok çok gerisine düşmüşlerdir. Bu İdareciler Günü'nün mülki idare amirliği mesleğinin 21'nci yüzyıl dünya ve Türkiye şartlarına uygun olarak hizmet kapasite ve kabiliyetinin artırılmasına, bu meslek mensuplarının fark edilmesine vesile olmasını diliyorum. Bu vesileyle, Muğla Milletvekilimiz Mehmet Erdoğan tarafından hazırlanan ve grubumuzca verilen kanun teklifinin yüce Meclisimiz tarafından ciddiye alınmasını temenni ediyorum.
Şöyle bir şey var: Birisi pek çok teklifte bulunmuş ama kimin söylediğine bakıldığından -ki bu Mecliste de maalesef bunu görüyoruz- en sonunda şunu söylemiş: "Bir kere de, ne olursunuz, parmağımı yargılamayı bırakın; bu kolun, bu parmağın kimin olduğunu yargılamayı bırakın ve işaret ettiğim yere bakın." demiş. İnşallah bugün bu açıdan güzel bir dönemin başlangıcı olur diyorum. Biz mesleğe başladığımızda ağabeylerimiz mülki idareyi şöyle tarif etmişlerdi: "Mülki idare odur ki...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KADİR KOÇDEMİR (Devamla) - ...bir habbe zeytin verirsiniz ve arkasına varili dayayıp zeytinyağı alırsınız." Bu imkânın mülki idare amirlerine verileceği bir gün olmasını diliyor, tekrar heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)