GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:27
Tarih:13.01.2016

AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet, Komisyonda da tartışıldı, kimlik kartlarının revize edilerek biyometrik ve çipli hâle getirilmesi üzerine yapılan tartışmalarda da ifade etmiştik. Aslında, siyasi iktidarın yıllardan beri söylediği bir husus var. Az önce Sayın Tanal burada farklı kimlikleri çıkardı. O kimlikler içerisinde, pasaport hariç, bütün kimliklerin tek bir kimlikte birleştirileceği vaadi yıllardan beri dile getirilmekle birlikte, şu anda sadece nüfus hüviyeti kimliğinin özelliği değiştirilmektedir. Burada kimliğin çipli olacağı ve böyle bir baskıya sahip olacağı ifade edilmektedir. Burada nüfus, ehliyet, meslek, vergi kimlik kartlarının tek kartta birleştirilmesi söz konusu idi, ancak görüldüğü üzere burada sadece nüfus kimliğinin çipli hâle getirileceği ifade edilmektedir.

Ayrıca, ifade etmek isterim ki, bir kimlik kartının neye basıldığından çok, kimlik kartının çipli mi, presli baskı mı, karton baskı mı olmasından ziyade, aslolan, kimliğin neye basılı olduğu değil, o kimliğe mensup kişinin bu ülkeye aidiyet ve sahiplenme duygusunu geliştireceği gelişmelerin, demokratik standartların yükseltilmesi, özgürlüklerin yaygınlaştırılması. Kalıcı bir toplumsal barışla bütün yurttaşların eşit düzeyde bu ülkeye, bu ülke yurttaşlığına ve vatandaşlığına dair aidiyet ve sahiplenme duygusunu geliştirmemiz gerekiyor. Ya değilse, kart biyometrik hâle getirilsin, çipli yapılsın, bunun yapılmasına bir itirazımız yok. Ancak, çipli veya biyometrik hâle getirilmiş olan kimlik kartı, özellikle taşıyan kişiler tarafından aynı oranda... Yeni teknolojik kartlara dair değil... Kartla, bir ülkeye ait vatandaşlık duygusuna, sahiplenme ve aidiyet duygusuna dair bir güçlenme geliştirilmez. Oraya hâkim olan... İnsanların eşit yaşadığı demokratik bir ortamda, özgürlükçü bir ortamda toplumsal barışı sağlayarak yurttaşların bu ülkeye ait sahiplenme duygusunu güçlendirmemiz gerekiyor. Ya değilse, bugün, Silopi'de, Cizre'de, Nusaybin'de, Diyarbakır'da ve birçok ilde, kişinin cebinde taşıdığı kimliğin özelliğiyle değil, yürekten, gönül köprüsüyle bu ülkeye bağlılığını, aidiyet ve sahiplenme duygusunu geliştirmemizin çok önemli, daha önemli olduğunu, o kartın basılı olduğu özellikten daha önemli olduğunu ifade etmek isterim.

Yine, burada özellikle Kur'an-ı Kerim'den bir ayet ve bir sureyle örnek vermek isterim: Hucurat Suresi ayet 13, mealen "Ey insanlar, şüphesiz ki sizi bir erkek ve bir kadından yarattık ve sizi ırk ırk, millet millet, kavim kavim yarattık. Yarattık ki birbirinizi farklılıklarınızla tanıyasınız. Muhakkak ki Allah bunları en iyi bilen ve haberdar olandır." diyor.

HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Mealin sahibi kim? Diyanet mi, kim? Kimin meali bu?

AHMET YILDIRIM (Devamla) - Bu temelde ifade etmek isterim ki, tek dil, tek millet, tek ırka indirgenmiş olan bir yurttaşlık bir şirke tekabül eder. Ayette belirtildiği üzere, biz tek ırk ve tek dile sahip olmak durumunda ve zorunda değiliz ancak tek ve ortak vatanda birlik olma şansına sahibiz. Bunun da -tekrar ifade etmek isterim ki- teklikten ziyade ortak vatan paydasında birliğin bir kimlik kartının çeşidinden çok daha önemli olduğunu ifade ederek bütün Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)