GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YARGI HİZMETLERİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE BASIN YAYIN YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARA İLİŞKİN DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİ HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:128
Tarih:30.06.2012

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Çok değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlar; burada 278 sıra sayılı yargı hizmetlerinin iyileştirilmesi, etkinleştirilmesi hakkındaki yasa üzerinde konuşuyoruz.

Şimdi, bu yasa üzerinde konuşurken, ilk önce, bu yasa tasarısı görüşülürken, 12 Haziran günü Sayın Bekir Bozdağ şöyle diyor: "Bir hukuk devletinde, normal bir hukuk devletinde özel yetkili mahkemeler olmaz, olmaması gereken mahkemelerdir."

Biz yasaya bakıyoruz: Yargı hizmetlerini iyileştirecek herhâlde özel yetkili mahkemelerle ilgili bir düzenleme getirmiş derken, hiçbir şey yok. Sonra, yasanın tümü üzerinde Sayın Ahmet Aydın görüşlerini açıklarken yasadan bahsetmiyor; onun yerine vatan hainliğinden, darbelere karşı durmaktan söz ediyor. Peki, neden? Ne yapsın sevgili arkadaşlar? Ne yapsın? Yargı hizmetlerini iyileştireceğiz diye getirdikleri yasada hiçbir şey yok, yargı hizmetlerini ne iyileştirecek ne yargıyı çabuklaştıracak hiçbir şey yok. O zaman, yapacakları, darbelerden söz etmek, vatan hainliğinden söz etmek ya da olması gerekeni söylemek, "Hukuk devletinde böyle mahkemeler olmaz." demek.

Sevgili arkadaşlar, bu darbe komisyonu var ya, onda dinlenen kişilerden 9'uncu Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel, arkadaşlarım söylediler, şöyle söylemiş darbe komisyonunu oluşturanlara: "Muhâkemât değil muamelattan dolayı buraya çağrıldık, muamelattan dolayı burada konuşuyoruz." demiş. Çok önemli, muhakeme kadar hatta daha fazla önemli olan muamele ve değerli AKP milletvekilleri, çok değerli bakanlar, burada, siz yaptığınız, yaptırdığınız, yapılmasına göz yumduğunuz, yapılmasına ön ayak olduğunuz muamele nedeniyle kabahatlisiniz. O muamele nedeniyle suçlusunuz ama bugün o muameleden söz etmiyoruz.

Değerli arkadaşlar, yasayı yaparken şunu söyleyelim, çok açık söyleyelim: Siz, Kuddusi Okkır'ı göstere göstere öldürttüğünüz için suçlusunuz. Siz, Kâşif Kozinoğlu'nu göstere göstere öldürttüğünüz için suçlusunuz. Sizler, Fatih Hilmioğlu'na yapılanları göz ardı ettiğiniz için suçlusunuz, kabahatlisiniz. Siz, bir cezaevinde, Şanlıurfa'da 13 kişinin diri diri yanmasına neden olduğunuz için suçlusunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Onları göz ardı ettiğiniz için suçlusunuz.

Şimdi geldiniz, ne yapıyorsunuz? Muameleyi değil, muhakemeyi değiştirmeye çalışıyorsunuz. Daha doğrusu, değiştirmiyorsunuz da değiştirdiğinizi iddia ederek bizim gözümüzü boyamaya çalışıyorsunuz.

Son şunu söyleyeyim değerli arkadaşlar: Bu yasaları, bu muhakemeyi, bu muameleyi getiren yasaları siz yaptınız, sizler getirdiniz. Özel yetkili mahkemeleri siz getirdiniz. Tutukluluk süresini on yıla siz çıkarttınız. 2006'da tüm yargıçların iktidara, Adalet Bakanına bağlı 5 bürokrat tarafından atanmasına imkân veren yasayı siz getirdiniz. 250'yi, 51'i, 52'yi siz getirdiniz. Ondan sonra, ne dediniz bize? "Ne yapalım; yargıçlar karar veriyor buna, biz vermiyoruz ki." dediniz ama hep beraber şuradaki arkadaşları kullandınız ve bir gecede Hakan Fidan için bir şey yapılmaya çalışıldığında aynı yargıçlarla "Aman olmaz, ona dokunmasın." dediniz. Hani değişmezdi bu yasalar? Bir gecede nasıl değiştirdiniz beş senede, altı senede değiştirmediğiniz yasaları?

Sizler "Hâkimleri değiştirebilir miyiz? Ne yapalım, savcıları değiştirebilir miyiz?" dediniz. Bizim gözümüzü boyamaya çalıştınız. Sonra ne yaptınız? Bir gecede hepsini değiştirdiniz. Şimdi ne diyorsunuz bize? "Canım, bütün yapılanlar şakaydı. Biz şimdi muhâkemâtı değiştirelim muhâkemâtı, muameleyi değil." diyorsunuz.

Sevgili arkadaşlar, sadece şunun için söylüyorum. Daha da bugün burada çok konuşacağız başka maddelerde. Bunları bir değişiklik yapın falan diye söylemiyorum. Nasıl olsa orada? Sayın bakanlara da anlatmak için söylemiyorum. Ama sadece bugünlerde bunları söylemiş olalım. Yarın ileride çocuklarınızın suratına bakarken bile, en azından biz bunları söyleyelim de çocuklarımızın suratına?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Devamla) - ?bu Kuddusi Okkırların ailesine, Kâşif Kozinoğlu'nun ailesine bakarken utanmayalım diyorum.

Hepinize saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar) 

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Batum.